Mealler
Saffat Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
|
Ahmed Hulusi
Bunun üzerine Onu Haliym bir oğul ile müjdeledik. |
|
|
Ali Bulaç
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
|
Saffat 101. Ayet
101. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Bunun üzerine ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik.
|
Bayraktar Bayraklı
Bunun üzerine ona yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
|
|
Diyanet İşleri
Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. |
|
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik |
|
|
Gültekin Onan
Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
|
|
Hasan Basri Çantay
Biz de ona çok uysal bir oğul müjdesini verdik. |
|
|
İbni Kesir
Biz de ona, hilim sahibi bir oğul müjdeledik. |
|
Saffat 101. Ayet
101. Ayet
Muhammed Esed
Bunun üzerine ona (kendisi gibi) yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik.
|
Muhammed Esed
Bunun üzerine ona (kendisi gibi) yumuşak huylu bir erkek çocuk müjdeledik. |
|
|
Şaban Piriş
Biz de ona yumuşak kalpli bir erkek çocuk müjdesi verdik. |
|
|
Suat Yıldırım
Biz de ona aklı başında bir oğul müjdeledik. |
|
|
Süleyman Ateş
Ona halim bir erkek çocuk müjdeledik. |
|
Saffat 101. Ayet
101. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. |
|
Saffat 101. Ayet
101. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bunun üzerine ona uyumlu ve olgun bir oğlan çocuğu müjdeledik.
|
Mustafa İslamoğlu
Bunun üzerine ona uyumlu ve olgun bir oğlan çocuğu müjdeledik. |
|
|
Rashad Khalifa
We gave him good news of a good child. |
|
|
The Monotheist Group
So We gave him good news of a compassionate child. |
|
|
Edip-Layth
So We gave him good news of a compassionate child. |
|
Saffat 101. Ayet
101. Ayet
Ali Rıza Safa
Bunun üzerine, iyi huylu bir oğulu, sevinçli bir haber olarak Ona verdik.
|
Ali Rıza Safa
Bunun üzerine, iyi huylu bir oğulu, sevinçli bir haber olarak Ona verdik. |
|
|
Süleymaniye Vakfı
Biz de ona, iyi huylu bir erkek çocuğu müjdesi verdik. |
|
|
Edip Yüksel
Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk bağışladık. |
|
|
Erhan Aktaş
Bunun üzerine onu yumuşak huylu bir oğulla müjdeledik. |
|
|
Mehmet Okuyan
Biz de onu çok hoşgörülü bir oğul ile müjdelemiştik. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Ahmed Hulusi
(Oğlu İsmail) Onunla birlikte yürüme olgunluğuna ulaşınca, (İbrahim) dedi ki: "Ey oğulcuğum! Muhakkak ki ben seni uykuda görüyorum ve ben seni kurban ediyorum... Bak bakalım sen ne dersin bu işe?"... (Oğlu) dedi ki: "Ey babacığım... Emrolunduğun şeyi yap! İnşaAllah beni sabredenlerden bulacaksın. "
|
Ahmed Hulusi
(Oğlu İsmail) Onunla birlikte yürüme olgunluğuna ulaşınca, (İbrahim) dedi ki: "Ey oğulcuğum! Muhakkak ki ben seni uykuda görüyorum ve ben seni kurban ediyorum... Bak bakalım sen ne dersin bu işe?"... (Oğlu) dedi ki: "Ey babacığım... Emrolunduğun şeyi yap! İnşaAllah beni sabredenlerden bulacaksın. " |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Ali Bulaç
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah, beni sabredenlerden bulacaksın."
|
Ali Bulaç
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah, beni sabredenlerden bulacaksın." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, "Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün; ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun" diye cevap verdi.
|
Bayraktar Bayraklı
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, "Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün; ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun" diye cevap verdi. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Diyanet İşleri
Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
|
Diyanet İşleri
Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Vakta ki yanında koşmak çağına erdi, ey yavrum! dedi ben menamda görüyorum ki ben seni boğazlıyorum, artık bak ne görüyorsun! ey babacığım dedi: ne emrolunuyorsan yap! beni inşaallah sabirinden bulacaksın
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Vakta ki yanında koşmak çağına erdi, ey yavrum! dedi ben menamda görüyorum ki ben seni boğazlıyorum, artık bak ne görüyorsun! ey babacığım dedi: ne emrolunuyorsan yap! beni inşaallah sabirinden bulacaksın |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Gültekin Onan
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, (sana) buyrulanı yap / yerine getir. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın.
|
Gültekin Onan
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, (sana) buyrulanı yap / yerine getir. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Hasan Basri Çantay
Artık o (oğul İbrahimin) yanında koşmak çağına erince (babası) "Oğulcağızım, dedi, ben seni rü'yamda boğazlıyorum görüyorum. Bak artık ne düşünürsün". (Oğlu) dedi: "Babacığım, sana edilen emir ne ise yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın".
|
Hasan Basri Çantay
Artık o (oğul İbrahimin) yanında koşmak çağına erince (babası) "Oğulcağızım, dedi, ben seni rü'yamda boğazlıyorum görüyorum. Bak artık ne düşünürsün". (Oğlu) dedi: "Babacığım, sana edilen emir ne ise yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın". |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
İbni Kesir
O, kendisinin yanısıra yürümeye başlayınca dedi ki: Oğulcuğum; doğrusu ben, rüyada iken seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, ne dersin? O da dedi ki: Babacığım; sana emrolunanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun.
|
İbni Kesir
O, kendisinin yanısıra yürümeye başlayınca dedi ki: Oğulcuğum; doğrusu ben, rüyada iken seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, ne dersin? O da dedi ki: Babacığım; sana emrolunanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Muhammed Esed
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası şöyle dedi: "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail): "Ey babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sıkıntıya göğüs gerenler arasında bulacaksın!"
|
Muhammed Esed
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası şöyle dedi: "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail): "Ey babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sıkıntıya göğüs gerenler arasında bulacaksın!" |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Şaban Piriş
Çocuk, onunla çalışacak, yürüyecek bir yaşa gelince, ona dedi ki; -Oğulcuğum, bak, rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Ne dersin? Oğlu; -Babacığım, sana emrolunanı yap! dedi. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!.
|
Şaban Piriş
Çocuk, onunla çalışacak, yürüyecek bir yaşa gelince, ona dedi ki; -Oğulcuğum, bak, rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Ne dersin? Oğlu; -Babacığım, sana emrolunanı yap! dedi. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Suat Yıldırım
Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona: "Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!" Oğlu: "Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah'ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!".
|
Suat Yıldırım
Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona: "Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!" Oğlu: "Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah'ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!". |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Süleyman Ateş
(Çocuk) Onun yanında koşma çağına erişince (İbrahim ona): "Yavrum, dedi, ben uykuda görüyorum ki ben seni kesiyorum; (düşün) bak, ne dersin?" (Çocuk): "Babacığım, sana emredileni yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
|
Süleyman Ateş
(Çocuk) Onun yanında koşma çağına erişince (İbrahim ona): "Yavrum, dedi, ben uykuda görüyorum ki ben seni kesiyorum; (düşün) bak, ne dersin?" (Çocuk): "Babacığım, sana emredileni yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın."
|
Yaşar Nuri Öztürk
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Derken çocuk onun çaba ve tasasına ortak olacak olgunluğa eriştiğinde, (İbrahim) şöyle dedi: "Yavrucuğum! Kendimi rüyada seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?" (Oğul) "Babacığım!" dedi, "Sana emredileni yap; inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın."
|
Mustafa İslamoğlu
Derken çocuk onun çaba ve tasasına ortak olacak olgunluğa eriştiğinde, (İbrahim) şöyle dedi: "Yavrucuğum! Kendimi rüyada seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?" (Oğul) "Babacığım!" dedi, "Sana emredileni yap; inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Rashad Khalifa
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I see in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, GOD willing, patient." *
|
Rashad Khalifa
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I see in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, GOD willing, patient." * |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
The Monotheist Group
And when he grew enough to work with him, he said: "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said: "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient."
|
The Monotheist Group
And when he grew enough to work with him, he said: "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said: "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Edip-Layth
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient."
|
Edip-Layth
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Ali Rıza Safa
Sonunda, Onun yanında yürüme çağına erişince, şöyle dedi: "Ey oğulcuğum! Aslında, düşümde, senin boğazını kestiğimi gördüm!" "Düşün bakalım; ne dersin?" Dedi ki: "Ey babacığım! Verilen buyruğu yerine getir! Allah dilerse, beni, dirençli olanlar arasında bulacaksın!"
|
Ali Rıza Safa
Sonunda, Onun yanında yürüme çağına erişince, şöyle dedi: "Ey oğulcuğum! Aslında, düşümde, senin boğazını kestiğimi gördüm!" "Düşün bakalım; ne dersin?" Dedi ki: "Ey babacığım! Verilen buyruğu yerine getir! Allah dilerse, beni, dirençli olanlar arasında bulacaksın!" |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Süleymaniye Vakfı
"(İbrahim) ile birlikte çalışacak yaşa gelince ona dedi ki: "Yavrucuğum, rüyamda gördüm; ben gerçekten seni boğazlıyorum. Düşün bakalım, ne dersin?" "Babacığım, ne emrediliyorsa sen onu yap. İnşaallah sabırlılardan olduğumu göreceksin."
|
Süleymaniye Vakfı
"(İbrahim) ile birlikte çalışacak yaşa gelince ona dedi ki: "Yavrucuğum, rüyamda gördüm; ben gerçekten seni boğazlıyorum. Düşün bakalım, ne dersin?" "Babacığım, ne emrediliyorsa sen onu yap. İnşaallah sabırlılardan olduğumu göreceksin." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Edip Yüksel
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın."
|
Edip Yüksel
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın." |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Erhan Aktaş
Çocuk babasıyla birlikte iş tutacak çağa eriştiği zaman, babası: "Ey oğulcuğum! Ben, uykumda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün bakalım, sen ne dersin?" dedi. Çocuk: "Ey babacığım! Sana buyurulanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
|
Erhan Aktaş
Çocuk babasıyla birlikte iş tutacak çağa eriştiği zaman, babası: "Ey oğulcuğum! Ben, uykumda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün bakalım, sen ne dersin?" dedi. Çocuk: "Ey babacığım! Sana buyurulanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi. |
|
Saffat 102. Ayet
102. Ayet
Mehmet Okuyan
(Oğlu) onunla birlikte yürüyecek çağa ulaşınca, (İbrahim) "Ey yavrucuğum! Rüyada seni kesmekte olduğumu görüyorum; bir düşün, ne dersin?" demişti. (O da) "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." demişti.[1]
|
Mehmet Okuyan
(Oğlu) onunla birlikte yürüyecek çağa ulaşınca, (İbrahim) "Ey yavrucuğum! Rüyada seni kesmekte olduğumu görüyorum; bir düşün, ne dersin?" demişti. (O da) "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." demişti.[1] |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Ahmed Hulusi
İkisi de (hükme) teslim olup Onu (İsmail'i) yüzüstü yatırdığında...
|
Ahmed Hulusi
İkisi de (hükme) teslim olup Onu (İsmail'i) yüzüstü yatırdığında... |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Ali Bulaç
Sonunda ikisi de (Allah'ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı.
|
Ali Bulaç
Sonunda ikisi de (Allah'ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olunca, babası onu yan üstü yatırdı.
|
Bayraktar Bayraklı
Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olunca, babası onu yan üstü yatırdı. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Diyanet İşleri
(103-104) Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
|
Diyanet İşleri
(103-104) Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Vakta ki bu suretle ikisi de teslim oldular ve onu tuttu şakağına yıktı
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Vakta ki bu suretle ikisi de teslim oldular ve onu tuttu şakağına yıktı |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Gültekin Onan
Sonunda ikisi de (Tanrı'nın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı.
|
Gültekin Onan
Sonunda ikisi de (Tanrı'nın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Hasan Basri Çantay
Vaktaki bu suretle ikisi de (Allahın emrine) ram oldular, (İbrahim) onu alnı üzere yıkdı.
|
Hasan Basri Çantay
Vaktaki bu suretle ikisi de (Allahın emrine) ram oldular, (İbrahim) onu alnı üzere yıkdı. |
|
|
İbni Kesir
İkisi de teslim olunca, babası; oğlunu alnı üzere yatırdı. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Muhammed Esed
Fakat ikisi Allah'ın emri (olarak gördükleri)ne kendilerini teslim edince ve (İbrahim) onu yüzüstü yatırınca,
|
Muhammed Esed
Fakat ikisi Allah'ın emri (olarak gördükleri)ne kendilerini teslim edince ve (İbrahim) onu yüzüstü yatırınca, |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Şaban Piriş
Her ikisi de teslimiyet gösterip, İbrahim oğlunu alnı üzerine yatırdığı zaman...
|
Şaban Piriş
Her ikisi de teslimiyet gösterip, İbrahim oğlunu alnı üzerine yatırdığı zaman... |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!
|
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz! |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Süleyman Ateş
İkisi de böylece (Allah'ın emrine) teslim olup (İbrahim, kurban etmek için) çocuğu alnı üzerine yıkınca,
|
Süleyman Ateş
İkisi de böylece (Allah'ın emrine) teslim olup (İbrahim, kurban etmek için) çocuğu alnı üzerine yıkınca, |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca,
|
Yaşar Nuri Öztürk
Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca, |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sonunda o ikisi Allah'a teslimiyetlerinin bir gereği olarak (vardıkları sonuca) uydular ve (babası) onu yüzüstü yatırınca,
|
Mustafa İslamoğlu
Sonunda o ikisi Allah'a teslimiyetlerinin bir gereği olarak (vardıkları sonuca) uydular ve (babası) onu yüzüstü yatırınca, |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Rashad Khalifa
They both submitted, and he put his forehead down (to sacrifice him).
|
Rashad Khalifa
They both submitted, and he put his forehead down (to sacrifice him). |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
The Monotheist Group
So when they both had submitted, and he was laid by his forehead.
|
The Monotheist Group
So when they both had submitted, and he was laid by his forehead. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Edip-Layth
So when they both had peacefully surrendered, and he put his forehead down.
|
Edip-Layth
So when they both had peacefully surrendered, and he put his forehead down. |
|
|
Ali Rıza Safa
Böylece, ikisi de teslim oldu. Ve Onu, yüzüstü yatırdı. |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Ne zaman ki ikisi de Allah'a teslim oldu; İbrahim onu, alnı yere gelecek şekilde yatırdı.
|
Süleymaniye Vakfı
Ne zaman ki ikisi de Allah'a teslim oldu; İbrahim onu, alnı yere gelecek şekilde yatırdı. |
|
|
Edip Yüksel
Böylece ikisi de teslim oldu ve onu alnı üzerine yıktı. |
|
|
Erhan Aktaş
Sonra, ikisi de teslim olup, yanı üzere getirdi, |
|
Saffat 103. Ayet
103. Ayet
Mehmet Okuyan
Her ikisi de teslim olup, onu (oğlunu) alnı üzerine yatırmıştı.
|
Mehmet Okuyan
Her ikisi de teslim olup, onu (oğlunu) alnı üzerine yatırmıştı. |
|
|
Ahmed Hulusi
Biz Ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik. |
|
|
Ali Bulaç
Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. |
|
Saffat 104. Ayet
104. Ayet
Bayraktar Bayraklı
- Biz ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz."
|
Bayraktar Bayraklı
- Biz ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz." |
|
Saffat 104. Ayet
104. Ayet
Diyanet İşleri
(103-104) Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
|
Diyanet İşleri
(103-104) Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" |
|
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim! |
|
|
Gültekin Onan
Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. |
|
Saffat 104. Ayet
104. Ayet
Hasan Basri Çantay
(104-105) Biz ona: "Ya Ibrahim, rü'yana sadakat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız" diye nida etdik.
|
Hasan Basri Çantay
(104-105) Biz ona: "Ya Ibrahim, rü'yana sadakat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız" diye nida etdik. |
|
|
İbni Kesir
Biz, ona şöyle seslendik: Ey İbrahim; |
|
|
Muhammed Esed
kendisine seslendik: "Ey İbrahim, |
|
|
Şaban Piriş
-Ey İbrahim! diye seslendik. |
|
Saffat 104. Ayet
104. Ayet
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!
|
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz! |
|
|
Süleyman Ateş
Biz ona: "İbrahim!" diye ünledik. |
|
|
Yaşar Nuri Öztürk
Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!" |
|
|
Mustafa İslamoğlu
Biz kendisine "Ey İbrahim!" diye seslendik: |
|
|
Rashad Khalifa
We called him: "O Abraham. |
|
|
The Monotheist Group
And We called him: "O Abraham," |
|
|
Edip-Layth
We called him: "O Abraham," |
|
|
Ali Rıza Safa
Bu sırada, Ona seslendik: "Ey İbrahim!" |
|
|
Süleymaniye Vakfı
O zaman ona; "Ey İbrahim!" diye seslendik. |
|
|
Edip Yüksel
Kendisine, "İbrahim!" diye seslendik, |
|
|
Erhan Aktaş
"Ey İbrahim!" diye ona seslendik. |
|
Saffat 104. Ayet
104. Ayet
Mehmet Okuyan
(104, 105) Biz ona "Ey İbrahim! Elbette rüyayı gerçekleştirdin.[1] Şüphesiz ki biz, güzel davrananları böyle ödüllendiririz." diye seslenmiştik.
|
Mehmet Okuyan
(104, 105) Biz ona "Ey İbrahim! Elbette rüyayı gerçekleştirdin.[1] Şüphesiz ki biz, güzel davrananları böyle ödüllendiririz." diye seslenmiştik. |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Ahmed Hulusi
"Gerçekten rüyanı doğruladın... Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız (yaptığının sonucunu yaşatırız). "
|
Ahmed Hulusi
"Gerçekten rüyanı doğruladın... Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız (yaptığının sonucunu yaşatırız). " |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Ali Bulaç
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz."
|
Ali Bulaç
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Bayraktar Bayraklı
- Biz ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz."
|
Bayraktar Bayraklı
- Biz ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim! Sen kesinlikle rüyanı doğruladın. İşte biz, iyileri böyle ödüllendiririz." |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Diyanet İşleri
"Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız."
|
Diyanet İşleri
"Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız." |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Ru'yayı gerçek tasdık eyledin, biz böyle mükafat ederiz işte muhsinlere
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Ru'yayı gerçek tasdık eyledin, biz böyle mükafat ederiz işte muhsinlere |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Gültekin Onan
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz "
|
Gültekin Onan
"Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz " |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Hasan Basri Çantay
(104-105) Biz ona: "Ya Ibrahim, rü'yana sadakat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız" diye nida etdik.
|
Hasan Basri Çantay
(104-105) Biz ona: "Ya Ibrahim, rü'yana sadakat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız" diye nida etdik. |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
İbni Kesir
Sen rü'yayı gerçekleştirdin. Elbette Biz, ihsan edenleri böylece mükafatlandırırız.
|
İbni Kesir
Sen rü'yayı gerçekleştirdin. Elbette Biz, ihsan edenleri böylece mükafatlandırırız. |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Muhammed Esed
sen şimdiden o rüya(nın amacı)nı yerine getirmiş oldun!" İşte iyilik yapanları Biz böyle ödüllendiririz:
|
Muhammed Esed
sen şimdiden o rüya(nın amacı)nı yerine getirmiş oldun!" İşte iyilik yapanları Biz böyle ödüllendiririz: |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Şaban Piriş
Sen rüyanı gerçekleştirdin. Biz, iyileri böyle mükafatlandırırız.
|
Şaban Piriş
Sen rüyanı gerçekleştirdin. Biz, iyileri böyle mükafatlandırırız. |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!
|
Suat Yıldırım
(103-105) Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrahim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrahim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz! |
|
Saffat 105. Ayet
105. Ayet
Süleyman Ateş
"Sen rüyayı doğruladın, işte biz, güzel davrananları böyle mükafatlandırırız!"
|
Süleyman Ateş
"Sen rüyayı doğruladın, işte biz, güzel davrananları böyle mükafatlandırırız!" |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.