Mealler

ve Allah'a teslim olanların öncüsü olmakla".

Teslim olanların da ilki olmakla emrolundum.

Ve yine bana Allah'a teslim olan Müslümanların ilki olmam emredildi."

"Ve bana müslümanların ilki olmam emredildi."

"Ve bana, müslümanların ilki olmam emredildi."

bir de, Allah'a teslim olanların önderi olmakla emrolundum."

"And I was commanded to be the utmost submitter."

"And I was commanded to be the first of those who submit."

I was commanded to be the frontrunner of those who peacefully surrender."

"Ve teslim olanların öncüsü olmam, bana buyruk verildi!"

"Bir de Müslümanların içinde en önde olmam emredilmiştir."

"Ve en ileri derecede Müslüman olmam emredildi."

"Ve bana teslim olanların ilki[1] olmam buyruldu."

Bana müslümanların ilki (öncüsü) olmam emrolundu."[1]

De ki: "Gerçektir ki, ben muazzam bir sürecin yaşanacak azabından korkarım, eğer Rabbime isyan edersem (varlığımdaki mutlak tedbirini görmezden gelirsem)!"

De ki: "Ben, Rabbime isyan ettiğim takdirde, büyük bir günün azabından korkarım."

De ki: "Rabbime karşı gelirsem doğrusu büyük günün azabından korkarım."

De ki: "Eğer ben Rabbime isyan edersem, şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."

De ki: ben korkarım rabbıma ısyan edersem büyük bir günün azabından

De ki: "Ben, rabbime isyan ettiğim takdirde, büyük bir günün azabından korkarım."

De ki: "Eğer ben Rabbime isyan edersem, hakıykat, büyük günün azabından korkarım".

De ki: Rabbıma karşı gelirsem; doğrusu büyük günün azabından korkarım.

De ki: "Rabbime isyan etseydim, o müthiş (Hesap) Günü'nde (başıma gelecek) azaptan dehşete kapılırdım".

De ki: -Eğer Rabbime karşı gelirsem, elbette ben büyük bir günün azabından korkarım!

De ki: "Rabbime isyan ettiğim takdirde müthiş bir günün azabından endişe ederim."