Mealler
Ankebut Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Gültekin Onan
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Tanrı'ya kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
|
Gültekin Onan
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Tanrı'ya kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Hasan Basri Çantay
"Medyen" e de biraderleri Şuaybı (gönderdik) de dedi ki: "Ey kavmim, Allaha ibadet edin. Ahiret gününe umud bağlayın. Yer yüzünde fesadcılar olarak bozgunculuk yapmayın".
|
Hasan Basri Çantay
"Medyen" e de biraderleri Şuaybı (gönderdik) de dedi ki: "Ey kavmim, Allaha ibadet edin. Ahiret gününe umud bağlayın. Yer yüzünde fesadcılar olarak bozgunculuk yapmayın". |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
İbni Kesir
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı: Ey kavmim; Allah'a ibadet edin, ahiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayım, dedi.
|
İbni Kesir
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı: Ey kavmim; Allah'a ibadet edin, ahiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayım, dedi. |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Muhammed Esed
Medyen (halkına) da kardeşleri Şuayb(ı gönderdik). O, "Ey halkım!" diye seslendi, "(Yalnız) Allah'a kulluk edin, Ahiret Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!"
|
Muhammed Esed
Medyen (halkına) da kardeşleri Şuayb(ı gönderdik). O, "Ey halkım!" diye seslendi, "(Yalnız) Allah'a kulluk edin, Ahiret Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!" |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Şaban Piriş
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i gönderdik: -Ey kavmim, dedi. Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü bekleyin, Yeryüzünde bozgunculuk yapıp, kargaşa çıkarmayın!
|
Şaban Piriş
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i gönderdik: -Ey kavmim, dedi. Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü bekleyin, Yeryüzünde bozgunculuk yapıp, kargaşa çıkarmayın! |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Suat Yıldırım
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik, onlara dedi ki: "Ey benim halkım! Yalnız Allah'a ibadet edin, ahiret gününü bekleyin ve ülkede fesatçılık yaparak düzeni bozmayın!"
|
Suat Yıldırım
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik, onlara dedi ki: "Ey benim halkım! Yalnız Allah'a ibadet edin, ahiret gününü bekleyin ve ülkede fesatçılık yaparak düzeni bozmayın!" |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Süleyman Ateş
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kuluk edin, ahiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!"
|
Süleyman Ateş
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kuluk edin, ahiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!" |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum, Allah'a kulluk/ibadet edin. Ahiret gününe umut bağlayın. Bozgunculuk yaparak ülkenin huzurunu kaçırmayın."
|
Yaşar Nuri Öztürk
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum, Allah'a kulluk/ibadet edin. Ahiret gününe umut bağlayın. Bozgunculuk yaparak ülkenin huzurunu kaçırmayın." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Medyen'e de, soydaşları Şuayb'i (göndermiştik); ve o "Ey kavmim!" demişti, "Allah'a kulluk edin ki Ahiret Günü'ne umutla bakabilesiniz; dahası, kötülüğü yaygınlaştırarak yeryüzünde ahlaki çürümeye meydan vermeyin!"
|
Mustafa İslamoğlu
Medyen'e de, soydaşları Şuayb'i (göndermiştik); ve o "Ey kavmim!" demişti, "Allah'a kulluk edin ki Ahiret Günü'ne umutla bakabilesiniz; dahası, kötülüğü yaygınlaştırarak yeryüzünde ahlaki çürümeye meydan vermeyin!" |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Rashad Khalifa
To Midyan we sent their brother Shu'aib. He said, "O my people, you shall worship GOD and seek the Last Day, and do not roam the earth corruptingly."
|
Rashad Khalifa
To Midyan we sent their brother Shu'aib. He said, "O my people, you shall worship GOD and seek the Last Day, and do not roam the earth corruptingly." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
The Monotheist Group
And to Midyan was their brother Shu'ayb. He said: "O my people, serve God and seek the Last Day, and do not roam the earth corrupting."
|
The Monotheist Group
And to Midyan was their brother Shu'ayb. He said: "O my people, serve God and seek the Last Day, and do not roam the earth corrupting." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Edip-Layth
To Midian was their brother Shuayb. He said, "O my people, serve God and seek the Last day, and do not roam the earth corrupting."
|
Edip-Layth
To Midian was their brother Shuayb. He said, "O my people, serve God and seek the Last day, and do not roam the earth corrupting." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Ali Rıza Safa
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a hizmet edin. Sonsuz Yaşam Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!"
|
Ali Rıza Safa
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: "Ey toplumum! Allah'a hizmet edin. Sonsuz Yaşam Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!" |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Medyen'lilere de kardeşleri Şuayb'ı elçi gönderdik; onlara dedi ki: "Ey halkım! Allah'a kulluk edin; Ahiret günü bir beklentiniz olsun. Huzursuzluk çıkararak Ülkeyi karıştırmayın."
|
Süleymaniye Vakfı
Medyen'lilere de kardeşleri Şuayb'ı elçi gönderdik; onlara dedi ki: "Ey halkım! Allah'a kulluk edin; Ahiret günü bir beklentiniz olsun. Huzursuzluk çıkararak Ülkeyi karıştırmayın." |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Edip Yüksel
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... "Halkım, ALLAH'a hizmet edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın" demişti.
|
Edip Yüksel
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... "Halkım, ALLAH'a hizmet edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın" demişti. |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Erhan Aktaş
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şuayb: "Ey halkım! Allah'a kulluk edin. Ahiret Günü'nü umut edin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!" dedi.
|
Erhan Aktaş
Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şuayb: "Ey halkım! Allah'a kulluk edin. Ahiret Günü'nü umut edin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!" dedi. |
|
Ankebut 36. Ayet
36. Ayet
Mehmet Okuyan
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (elçi göndermiştik). Şöyle demişti: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin! Ahiret gününe ümit bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!"[1]
|
Mehmet Okuyan
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (elçi göndermiştik). Şöyle demişti: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin! Ahiret gününe ümit bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!"[1] |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Ahmed Hulusi
Onu (Şuayb'ı) yalanladılar... Bu yüzden onları o şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökmüş halde kaldılar.
|
Ahmed Hulusi
Onu (Şuayb'ı) yalanladılar... Bu yüzden onları o şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökmüş halde kaldılar. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Ali Bulaç
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
|
Ali Bulaç
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler.
|
Bayraktar Bayraklı
Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Diyanet İşleri
Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
|
Diyanet İşleri
Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Buna karşı onu tekzib ettiler, derken onları o recfe tutuverdi de yurdlarında dizleri üstü çöke kaldılar |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Gültekin Onan
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
|
Gültekin Onan
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
Hasan Basri Çantay
Fakat onu tekzib etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar.
|
Hasan Basri Çantay
Fakat onu tekzib etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar. |
|
Ankebut 37. Ayet
37. Ayet
İbni Kesir
Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar.
|
İbni Kesir
Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.