Mealler
Yusuf Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalancı sanıldıklarını anladıklarında, onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. Suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.
|
Bayraktar Bayraklı
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalancı sanıldıklarını anladıklarında, onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. Suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Diyanet İşleri
Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hale gelip yalanlandıklarını düşündükleri sırada, onlara yardımımız geldi de, böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi. Azabımız ise, suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
|
Diyanet İşleri
Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hale gelip yalanlandıklarını düşündükleri sırada, onlara yardımımız geldi de, böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi. Azabımız ise, suçlular topluluğundan geri çevrilemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Nihayet Peygamberler ümidlerini kesecek hale geldikleri ve onlar yalana çıkarıldılar zannettikleri vakıt onlara nusratımız geldi de dilediklerimiz necata irdirildi, mücrimler güruhundan ise azabımız giri döndürülmez
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Nihayet Peygamberler ümidlerini kesecek hale geldikleri ve onlar yalana çıkarıldılar zannettikleri vakıt onlara nusratımız geldi de dilediklerimiz necata irdirildi, mücrimler güruhundan ise azabımız giri döndürülmez |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Gültekin Onan
Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu, günahkarlar topluluğundan azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir.
|
Gültekin Onan
Öyle ki elçiler, umutlarını kesip de, artık onların gerçekten yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; biz kimi dilersek o kurtulmuştur. Suçlu, günahkarlar topluluğundan azabımız kesin olarak geri çevrilmeyecektir. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Hasan Basri Çantay
Hatta o peygamberler (kavmlerinin imanından) ümidlerini kesib de onların (va'd edildikleri nusret-i ilahiyye hususunda) muhakkak yalana çıkarıldıklarını zannetdikleri sırada onlara nusretimiz yetişib gelmiş, biz kimi dilersek o (ya'ni peygamberler ve tabileri) kurtuluşa erdirilmişdir. Günahkarlar güruhundan ise azabımız asla döndürülmeyecekdir.
|
Hasan Basri Çantay
Hatta o peygamberler (kavmlerinin imanından) ümidlerini kesib de onların (va'd edildikleri nusret-i ilahiyye hususunda) muhakkak yalana çıkarıldıklarını zannetdikleri sırada onlara nusretimiz yetişib gelmiş, biz kimi dilersek o (ya'ni peygamberler ve tabileri) kurtuluşa erdirilmişdir. Günahkarlar güruhundan ise azabımız asla döndürülmeyecekdir. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
İbni Kesir
Nihayet o Peygamber ümitsizliğe düşüp kesinlikle yalanladıklarını sandıkları sırada, onlara yardımımız gelmiştir. Böylece dilediğimiz kurtarılmıştır. Suçlular güruhundan ise baskınımız asla geri çevrilmeyecektir.
|
İbni Kesir
Nihayet o Peygamber ümitsizliğe düşüp kesinlikle yalanladıklarını sandıkları sırada, onlara yardımımız gelmiştir. Böylece dilediğimiz kurtarılmıştır. Suçlular güruhundan ise baskınımız asla geri çevrilmeyecektir. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Muhammed Esed
(Önceki elçilerimizin hepsi uzun süre zulüm ve baskıya uğramışlardır;) nihayet bu elçiler neredeyse bütün ümitlerini kaybettikleri ve büsbütün yalancılıkla damgalandıklarını gördükleri bir sırada Bizim yardımımız kendilerine ulaşmıştır; ve böylece dilediğimizi kurtarmışızdır (hakkı inkar edenleri ise yok etmişizdir): çünkü azabımız günaha gömülüp gitmiş insanlardan asla geri çevrilemez.
|
Muhammed Esed
(Önceki elçilerimizin hepsi uzun süre zulüm ve baskıya uğramışlardır;) nihayet bu elçiler neredeyse bütün ümitlerini kaybettikleri ve büsbütün yalancılıkla damgalandıklarını gördükleri bir sırada Bizim yardımımız kendilerine ulaşmıştır; ve böylece dilediğimizi kurtarmışızdır (hakkı inkar edenleri ise yok etmişizdir): çünkü azabımız günaha gömülüp gitmiş insanlardan asla geri çevrilemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Şaban Piriş
Peygamberler ümitsizliğe düşüp, yalanlandıklarını gördükleri bir anda kendilerine yardımımız gelmiştir. Böylece, istediğimizi kurtarırız. Azabımız suçlu milletten geri döndürülemez.
|
Şaban Piriş
Peygamberler ümitsizliğe düşüp, yalanlandıklarını gördükleri bir anda kendilerine yardımımız gelmiştir. Böylece, istediğimizi kurtarırız. Azabımız suçlu milletten geri döndürülemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Suat Yıldırım
O müşrikler kendilerine mühlet verilmesine aldanmasınlar. Daha öncekilere de böyle fırsat verilmişti. Ne zaman ki peygamberler, toplumlarının imana gelmelerinden ümitlerini kesecek raddeye gelir ve toplumları da peygamberlerinin kendilerini aldattığı zannına kapılırlar, işte o zaman onlara yardımımız ulaşır, inkarcılar helak olur, dilediğimiz kimseler kurtulur. Çünkü (uzun vadede) cezamız, suçlu toplumlardan hiçbir surette geri çevrilmez.
|
Suat Yıldırım
O müşrikler kendilerine mühlet verilmesine aldanmasınlar. Daha öncekilere de böyle fırsat verilmişti. Ne zaman ki peygamberler, toplumlarının imana gelmelerinden ümitlerini kesecek raddeye gelir ve toplumları da peygamberlerinin kendilerini aldattığı zannına kapılırlar, işte o zaman onlara yardımımız ulaşır, inkarcılar helak olur, dilediğimiz kimseler kurtulur. Çünkü (uzun vadede) cezamız, suçlu toplumlardan hiçbir surette geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Süleyman Ateş
(Bir süre serbest bırakılmalarına aldanmasınlar. Kendilerinden önce gelenlere de öyle fırsat verilmişti. Fakat) Ne zaman ki, elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalana çıkarıldıklarını (kafirlere karşı kendilerine yapılacağı va'dedilen yardımın yapılmayacağını) sandılar, işte o zaman onlara yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan asla geri çevrilmez.
|
Süleyman Ateş
(Bir süre serbest bırakılmalarına aldanmasınlar. Kendilerinden önce gelenlere de öyle fırsat verilmişti. Fakat) Ne zaman ki, elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalana çıkarıldıklarını (kafirlere karşı kendilerine yapılacağı va'dedilen yardımın yapılmayacağını) sandılar, işte o zaman onlara yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan asla geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Ne zaman ki resuller ümitsizliğe düşüp yalanlandıkları kanısına vardılar, işte o zaman yardımımız kendilerine ulaştı da dilediklerimiz kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Ne zaman ki resuller ümitsizliğe düşüp yalanlandıkları kanısına vardılar, işte o zaman yardımımız kendilerine ulaştı da dilediklerimiz kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Önceki) peygamberler (öylesine zorlandılar ki), en sonunda neredeyse (toplumlarına ilişkin) tüm umutlarını yitirdiler; artık iyiden iyiye yalanla(n)dıklarını düşünmeye başlayınca, yardımımız kendilerine ulaştı; sonuçta dilediğimizi kurtuluşa ulaştırmışızdır; fakat azabımız günaha gömülüp gitmiş bir toplumdan asla geri çevrilmez.
|
Mustafa İslamoğlu
(Önceki) peygamberler (öylesine zorlandılar ki), en sonunda neredeyse (toplumlarına ilişkin) tüm umutlarını yitirdiler; artık iyiden iyiye yalanla(n)dıklarını düşünmeye başlayınca, yardımımız kendilerine ulaştı; sonuçta dilediğimizi kurtuluşa ulaştırmışızdır; fakat azabımız günaha gömülüp gitmiş bir toplumdan asla geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Rashad Khalifa
Just when the messengers despair, and think that they had been rejected, our victory comes to them. We then save whomever we choose, while our retribution for the guilty people is unavoidable.
|
Rashad Khalifa
Just when the messengers despair, and think that they had been rejected, our victory comes to them. We then save whomever we choose, while our retribution for the guilty people is unavoidable. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
The Monotheist Group
Then, when the messengers gave up, and they thought that they have been denied, Our victory came to them. We then save whom We wish, and Our punishment cannot be swayed from the wicked people.
|
The Monotheist Group
Then, when the messengers gave up, and they thought that they have been denied, Our victory came to them. We then save whom We wish, and Our punishment cannot be swayed from the wicked people. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Edip-Layth
Then, when the messengers gave up, and they thought that they have been denied, Our victory came to them. We then save whom We wish, and Our punishment cannot be swayed from the wicked people.
|
Edip-Layth
Then, when the messengers gave up, and they thought that they have been denied, Our victory came to them. We then save whom We wish, and Our punishment cannot be swayed from the wicked people. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Ali Rıza Safa
Öyle ki, elçiler umutlarını yitirdiklerinde ve yalancı çıkarıldıklarını düşündüklerinde, yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Cezamız ise suçlular toplumundan geri çevrilmez.
|
Ali Rıza Safa
Öyle ki, elçiler umutlarını yitirdiklerinde ve yalancı çıkarıldıklarını düşündüklerinde, yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Cezamız ise suçlular toplumundan geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Süleymaniye Vakfı
O elçiler umutlarını kesmiş ve yalancı yerine konuldukları kanaatine varmışlarsa yardımımız gelir, sonra tercih ettiğimizi kurtarırız. Azabımız, suçlular topluluğundan engellenemez.
|
Süleymaniye Vakfı
O elçiler umutlarını kesmiş ve yalancı yerine konuldukları kanaatine varmışlarsa yardımımız gelir, sonra tercih ettiğimizi kurtarırız. Azabımız, suçlular topluluğundan engellenemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Edip Yüksel
Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalancı çıkarıldığını sandılar, işte o zaman onlara zaferimiz geldi. Nitekim, dilediğimiz kurtulur. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
|
Edip Yüksel
Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalancı çıkarıldığını sandılar, işte o zaman onlara zaferimiz geldi. Nitekim, dilediğimiz kurtulur. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Erhan Aktaş
Ne zaman ki resuller, yalanlanmalarının bitmeyeceği kanaatine varıp ümitlerini iyice yitirince, onlara yardımımız ulaştı. Sonra da dilediklerimiz kurtarıldı. Azabımız, suçlu halklardan geri çevrilmez.
|
Erhan Aktaş
Ne zaman ki resuller, yalanlanmalarının bitmeyeceği kanaatine varıp ümitlerini iyice yitirince, onlara yardımımız ulaştı. Sonra da dilediklerimiz kurtarıldı. Azabımız, suçlu halklardan geri çevrilmez. |
|
Yusuf 110. Ayet
110. Ayet
Mehmet Okuyan
Sonunda elçiler ümitlerini yitirip de kendilerinin (ümmetleri tarafından) yalanlandıklarını kesin olarak anladıkları sırada[1] onlara yardımımız gelmiş[2]ve dilediğimiz kimse(ler) kurtarılmıştır. Azabımız, suçlular topluluğundan geri döndürülemez.
|
Mehmet Okuyan
Sonunda elçiler ümitlerini yitirip de kendilerinin (ümmetleri tarafından) yalanlandıklarını kesin olarak anladıkları sırada[1] onlara yardımımız gelmiş[2]ve dilediğimiz kimse(ler) kurtarılmıştır. Azabımız, suçlular topluluğundan geri döndürülemez. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Ahmed Hulusi
Andolsun ki, onların yaşam hikayelerinde derinliğine düşünen akıl sahipleri için bir ibret vardır! O (Kur'an) (beşer tarafından) uydurulan bir söz değildir... Fakat öncekilerden önüne gelen orijin bilgiyi tasdik eden; her şeyi tafsilatlı anlatan ve iman eden bir topluluk için de hüda (hakikat bilgisi) ve rahmet (nefsinin hakikatini bilip gereğince yaşamak) olandır.
|
Ahmed Hulusi
Andolsun ki, onların yaşam hikayelerinde derinliğine düşünen akıl sahipleri için bir ibret vardır! O (Kur'an) (beşer tarafından) uydurulan bir söz değildir... Fakat öncekilerden önüne gelen orijin bilgiyi tasdik eden; her şeyi tafsilatlı anlatan ve iman eden bir topluluk için de hüda (hakikat bilgisi) ve rahmet (nefsinin hakikatini bilip gereğince yaşamak) olandır. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Ali Bulaç
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.
|
Ali Bulaç
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Andolsun, onların olgularında akıl sahipleri için pek çokders vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat Kur'an, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan; iman eden toplum için bir rahmet ve bir rehberdir.
|
Bayraktar Bayraklı
Andolsun, onların olgularında akıl sahipleri için pek çokders vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat Kur'an, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan; iman eden toplum için bir rahmet ve bir rehberdir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Diyanet İşleri
Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir.
|
Diyanet İşleri
Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. Kur'an, uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi ayrı ayrı açıklayan ve inanan bir toplum için de bir yol gösterici ve bir rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Hakikat onların kıssalarında ülül'elbab için bir ıbret vardır, bu uydurulur bir söz değil ve lakin önündekinin tasdiki ve her şeyin tafsıli ve iyman edecek bir kavm için bir hidayet bir rahmettir
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Hakikat onların kıssalarında ülül'elbab için bir ıbret vardır, bu uydurulur bir söz değil ve lakin önündekinin tasdiki ve her şeyin tafsıli ve iyman edecek bir kavm için bir hidayet bir rahmettir |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Gültekin Onan
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) Düzüp uydurulacak bir söz değildir. Ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve inanacak bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.
|
Gültekin Onan
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) Düzüp uydurulacak bir söz değildir. Ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve inanacak bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Hasan Basri Çantay
Andolsun, onların kıssalarını açıklamada salim akıl saahibleri için birer ibret vardır. (Bu Kur'an) uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden evvel (inen kitabların) tasdıyk), (dine aid) her şey'in tafsilidir, iman edecekler zümresi için de bir hidayet ve rahmetdir o.
|
Hasan Basri Çantay
Andolsun, onların kıssalarını açıklamada salim akıl saahibleri için birer ibret vardır. (Bu Kur'an) uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden evvel (inen kitabların) tasdıyk), (dine aid) her şey'in tafsilidir, iman edecekler zümresi için de bir hidayet ve rahmetdir o. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
İbni Kesir
Andolsun ki; onların kıssalarında aklı olanlar için ibretler vardır. Bu, uydurulabilecek bir söz değildir. O; sadece kendinden önceki kitabların tasdiki, her şeyin tafsilidir. İnananlar topluluğu için de hidayet ve rahmettir.
|
İbni Kesir
Andolsun ki; onların kıssalarında aklı olanlar için ibretler vardır. Bu, uydurulabilecek bir söz değildir. O; sadece kendinden önceki kitabların tasdiki, her şeyin tafsilidir. İnananlar topluluğu için de hidayet ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Muhammed Esed
Gerçek şu ki, bu insanların kıssalarında kendilerine kavrayış yeteneği verilmiş kimseler için mutlaka çıkarılacak bir ders vardır. (Vahye gelince,) o hiçbir şekilde (insan tarafından) uydurulmuş bir söz olamaz: tersine, o, kendisinden önceki vahiylerden doğru ve gerçek adına ne kalmışsa doğrulayan ve inanmak isteyen insanlara her şeyi açık seçik bir biçimde dile getiren, hidayet ve rahmet (bahşeden ilahi bir metin)dir.
|
Muhammed Esed
Gerçek şu ki, bu insanların kıssalarında kendilerine kavrayış yeteneği verilmiş kimseler için mutlaka çıkarılacak bir ders vardır. (Vahye gelince,) o hiçbir şekilde (insan tarafından) uydurulmuş bir söz olamaz: tersine, o, kendisinden önceki vahiylerden doğru ve gerçek adına ne kalmışsa doğrulayan ve inanmak isteyen insanlara her şeyi açık seçik bir biçimde dile getiren, hidayet ve rahmet (bahşeden ilahi bir metin)dir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Şaban Piriş
Andolsun ki, peygamberlerin kıssalarında, sağduyu sahipleri için ibretler vardır. Bu, uydurma bir söz değildir. Kendinden önceki Kitabları tasdik eden, iman eden bir toplum için her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmettir.
|
Şaban Piriş
Andolsun ki, peygamberlerin kıssalarında, sağduyu sahipleri için ibretler vardır. Bu, uydurma bir söz değildir. Kendinden önceki Kitabları tasdik eden, iman eden bir toplum için her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Suat Yıldırım
Peygamberlerin kıssalarında elbette tam akıl sahipleri için alacak dersler vardır. İyi bilin ki, bu Kur'an uydurulmuş bir söz değildir. Sadece daha önceki kitapları tasdik eden, dine ait her şeyi açıklayan, iman edecek kimseler için hidayet, rehber ve rahmettir.
|
Suat Yıldırım
Peygamberlerin kıssalarında elbette tam akıl sahipleri için alacak dersler vardır. İyi bilin ki, bu Kur'an uydurulmuş bir söz değildir. Sadece daha önceki kitapları tasdik eden, dine ait her şeyi açıklayan, iman edecek kimseler için hidayet, rehber ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Süleyman Ateş
Elbette onların hikayelerinde akıl sahipleri için ibret vardır. Bu (Kur'an), uydurulacak bir söz değildir; ancak kendinden önceki(Hak Kitabı)nın doğrulanması, her şeyin açıklaması; inananlar için bir kılavuz ve rahmettir.
|
Süleyman Ateş
Elbette onların hikayelerinde akıl sahipleri için ibret vardır. Bu (Kur'an), uydurulacak bir söz değildir; ancak kendinden önceki(Hak Kitabı)nın doğrulanması, her şeyin açıklaması; inananlar için bir kılavuz ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu onların kıssalarında, derin kavrayış sahiplerinin alacağı bir hayli ibret vardır. (Vahye gelince:) o asla uydurulmuş bir söz değildir. Aksine önceki (vahiylerden) kendisine ulaşan hakikatleri doğrulayan ve her şeyi(n dayanacağı temelleri) açık seçik ortaya koyan ve yürekten inanan bir toplum için bir kılavuz ve bir rahmet olan (hitaptır).
|
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu onların kıssalarında, derin kavrayış sahiplerinin alacağı bir hayli ibret vardır. (Vahye gelince:) o asla uydurulmuş bir söz değildir. Aksine önceki (vahiylerden) kendisine ulaşan hakikatleri doğrulayan ve her şeyi(n dayanacağı temelleri) açık seçik ortaya koyan ve yürekten inanan bir toplum için bir kılavuz ve bir rahmet olan (hitaptır). |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Rashad Khalifa
In their history, there is a lesson for those who possess intelligence. This is not fabricated Hadith; this (Quran) confirms all previous scriptures, provides the details of everything, and is a beacon and mercy for those who believe.
|
Rashad Khalifa
In their history, there is a lesson for those who possess intelligence. This is not fabricated Hadith; this (Quran) confirms all previous scriptures, provides the details of everything, and is a beacon and mercy for those who believe. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
The Monotheist Group
In their stories is a lesson for those who possess intelligence. It is not a narration that has been invented, but an authentication of what is between his hands and a detailing of all things, and a guidance and a mercy for a people who believe.
|
The Monotheist Group
In their stories is a lesson for those who possess intelligence. It is not a narration that has been invented, but an authentication of what is between his hands and a detailing of all things, and a guidance and a mercy for a people who believe. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Edip-Layth
In their stories is a lesson for the people of intelligence. It is not a hadith that was invented, but an authentication of what is already present, a detailing of all things, and a guidance and mercy to a people who acknowledge.
|
Edip-Layth
In their stories is a lesson for the people of intelligence. It is not a hadith that was invented, but an authentication of what is already present, a detailing of all things, and a guidance and mercy to a people who acknowledge. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Ali Rıza Safa
Gerçek şu ki, onların kısa öykülerinde, sağduyulu olanlar için bir ders vardır. Uydurulmuş bir söz -hadis- değildir. Tam tersine, hem ellerinde bulunanı doğrular hem de her şeyi ayrıntılı olarak açıklar. İnanan bir toplum için de yol gösteren ve rahmettir.
|
Ali Rıza Safa
Gerçek şu ki, onların kısa öykülerinde, sağduyulu olanlar için bir ders vardır. Uydurulmuş bir söz -hadis- değildir. Tam tersine, hem ellerinde bulunanı doğrular hem de her şeyi ayrıntılı olarak açıklar. İnanan bir toplum için de yol gösteren ve rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Onların hikayelerinde sağlam duruşlu olanlar için dersler vardır. Bu (Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Aksine önceki kitapları kendinde olanla doğrulayan, her şeyi açıklayan, inanıp güvenen bir topluluğa yol gösteren ve ikram olan bir kitaptır.
|
Süleymaniye Vakfı
Onların hikayelerinde sağlam duruşlu olanlar için dersler vardır. Bu (Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Aksine önceki kitapları kendinde olanla doğrulayan, her şeyi açıklayan, inanıp güvenen bir topluluğa yol gösteren ve ikram olan bir kitaptır. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Edip Yüksel
Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve iman edenler için bir hidayet ve Rahmettir.[1]
|
Edip Yüksel
Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve iman edenler için bir hidayet ve Rahmettir.[1] |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Erhan Aktaş
Ant olsun ki; onların kıssalarında[1] sağlıklı düşünen temiz akıl sahipleri için ibretler, alınacak dersler vardır. Bu[2] uydurulan bir hadis[3] değildir. Bilakis, kendinden öncekilerini onaylayan ve her şeyi ayrıntılı olarak açıklayan ve aynı zamanda inanan halklar için bir yol gösterici ve bir rahmettir.
|
Erhan Aktaş
Ant olsun ki; onların kıssalarında[1] sağlıklı düşünen temiz akıl sahipleri için ibretler, alınacak dersler vardır. Bu[2] uydurulan bir hadis[3] değildir. Bilakis, kendinden öncekilerini onaylayan ve her şeyi ayrıntılı olarak açıklayan ve aynı zamanda inanan halklar için bir yol gösterici ve bir rahmettir. |
|
Yusuf 111. Ayet
111. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onların kıssalarında, öz akıl sahipleri için bir ibret vardır.[1] (Bu Kur'an, başkaları tarafından tasarlanıp) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri onaylayan, her şeyin açıklaması olan (bir kitap)tır; iman eden toplum için bir rahmet ve bir rehberdir.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onların kıssalarında, öz akıl sahipleri için bir ibret vardır.[1] (Bu Kur'an, başkaları tarafından tasarlanıp) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri onaylayan, her şeyin açıklaması olan (bir kitap)tır; iman eden toplum için bir rahmet ve bir rehberdir. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.