Mealler

Bundan önce Adem'i bilgilendirmiştik... (Fakat) O unuttu... Onu (uyarıyı uygulamada) azimli bulmadık.

Andolsun, biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.

Andolsun ki, daha önce Adem'e emretmiştik, fakat unuttu; onu gayretli de bulamadık.

Andolsun, bundan önce biz Adem'e (cennetteki ağacın meyvesinden yeme, diye) emrettik. O ise bunu unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.

Filhakıka bundan evvel Ademe ahid verdik de unuttu ve biz onda bir azim bulmadık

Andolsun, biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık.

Andolsun biz bundan evvel Ademe de vahy (ve emr) etmişizdir. Fakat unutdu o. Biz onda bir azim bulmadık.

Andolsun ki; Biz, daha önce Adem'e de ahid vermiştik. Fakat o unuttu ve Biz onda bir azim bulmadık.

Ve gerçek şu ki, biz Adem'e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o'nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.

Daha önceleri biz, Adem'e öğüt vermiştik, Fakat onu unuttu. Onu azimli bulmadık.