Mealler

Biz onu zalimler için bir fitne (sınav) yaptık.

O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık.

Şüphe yok ki Biz onu zalimler için bir imtihan vesilesi kıldık.

We have rendered it a punishment for the transgressors.

We have made it a punishment for the transgressors.

We have made it a punishment for the transgressors.

Aslında, haksızlık yapanlar için, onu bir sınama yaptık.

Onu, yanlış davrananlar için bir sıkıntı kaynağı yaparız.

Biz onu zalimler için bir test kıldık.

Biz, onu zalimler için bir fitne yaptık.

Şüphesiz ki biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (sıkıntı) kıldık.

Muhakkak ki o cehennemi (yanmayı oluşturan) kaynaktan oluşan bir ağaçtır (biyolojik bedendir).

Şüphesiz o, 'çılgınca yanan ateşin' dibinde bitip çıkar.

O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.

O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.

O bir ağaçtır ki Cehennemin kökünde çıkar

Şüphesiz o, 'çılgınca yanan ateşin' dibinde bitip çıkar..

Şübhesiz ki o, çılgın ateşin dibinde (bitib) çıkacakdır.

O, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.

zira o, (cehennemin) yakıcı ateşinin ortasında büyüyen bir ağaçtır,

O, cehennemin dibinden çıkan bir ağaçtır.

(62-65) "Şimdi iyi düşünün!" buyurur Yüce Allah, "Sonuç olarak böylesi bir mutluluk mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu zalimler için bir dert ve azap yaptık. O öyle bir ağaçtır ki cehennemin ta dibinden çıkar. Meyveleri, sanki şeytanların başları!"

O, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.

Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır o.

Elbet o cehennemin ta orta yerinde yetişen bir ağaçtır;