Mealler

Rahman'ın indinde ahd edinmiş (hakikati olan bir kısım Esma kuvveleri kendinden açığa çıkmış) olandan başkası, şefaat edemeyecek!

Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

O gün, Rahman'ın katında bir söz almamış olandan başkası asla şefaatte bulunamayacaktır.

Rahman'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.

Rahmanın nezdinde bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaate malik olamıyacaklar

Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Çok esirgeyici (Allahın) nezdinde ahd edinmiş olanlardan başkaları şefaat (hakkına) malik olmayacaklardır.

Rahman'ın katında, ahid almış olanlardan başkası asla şefaatta bulunamayacaktır.

(bu Günde, hayattayken) O sınırsız rahmet Sahibi'yle bir bağ, bir bağlantı içine girmiş olmadıkça kimse şefaatten pay alamayacaktır.

Rahman'ın katında bir söz almış olandan başka hiç bir kimse şefaat edemez.

Rahman'ın huzurunda, söz almış olanlar dışında hiç kimse şefaat edemeyecek.

Yalnız Rahman'ın huzurunda söz almış olanlardan başkaları şefa'at edemezler.

Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkanı bulamazlar.

(İşte o gün) O Rahmet kaynağıyla yaptığı (iman) sözleşmesine sadık kalanlar dışında, hiç kimse şefaate nail olamayacaktır.

No one will possess the power to intercede, except those who conform to the laws of the Most Gracious.

None will possess intercession, except for he who has taken a pledge with the Almighty.

None will posses intercession, except for he who has taken a pledge with the Gracious.

Bağışlayanın katında, söz almış olanlardan başkası ara buluculuktan pay alamaz.

(Orada) Rahman'dan söz almış olanlar[1] dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır[2].

Rahman'ın yanında söz almış olanlardan başkası şefaat (aracılık) edemez.[1]

Rahman'ın yanında bir "ahd" edinmiş olan kimse hariç, bir şefaate[1] sahip olamayacaklar.[2]

O gün Rahmân'ın katında söz alandan başkaları şefaat (etme iznin)e sahip olamayacaklardır.[1]