Mealler

Meryem, (bana değil, çocuğa sorun dercesine) çocuğu gösterdi: "Nasıl olur da, dediler, beşikteki bebekle konuşuruz?"

(Meryem), çocuğu gösterdi. Dediler ki: "Beşikteki çocukla nasıl konuşuruz?"

Meryem, çocuğa işaret etti. Dediler: "Beşikteki bir sabiyle nasıl konuşuruz?"

Bunun üzerine (Meryem) çocuğa işaret etti. Onlar; "Biz, daha dünkü bir beşik bebesiyle nasıl muhatap oluruz!?" dediler.

She pointed to him. They said, "How can we talk with an infant in the crib?"

So she pointed to him. They said: "How can we talk to someone who is a child in a cradle?"

So she pointed to him. They said, "How can we talk to someone who is a child in a cradle?"

Bunun üzerine, Onu gösterdi. Dediler ki: "Beşikteki bir çocukla nasıl konuşabiliriz?"

Bunun üzerine Meryem çocuğa işaret etti. Dediler ki "Beşikteki çocukla nasıl konuşalım?"

(Tanıklık için) Onu gösterdi. "Nasıl olur da beşikteki bir çocukla konuşuruz?" dediler.