Mealler

We have created the human from a seed that is composite, We test him, so We made him hear and see.

İnsanoğlunu katmerli bir karışım olan hayat tohumundan Biz yarattık; sınava tabi tutmayı (diledik) ve ardından ona işitme ve görme yeteneği verdik.

Aslında, insanı, katışık bir damlacıktan yarattık. Onu sınayacağız; bu nedenle, duyan, gören yaptık.[555]

Biz insanı, çok bileşenli döllenmiş yumurtadan[1] yarattık. Yıpratıcı bir imtihandan geçireceğiz; o nedenle onu dinleyen ve gören[2] bir varlık haline getirdik.

Biz insanı bir sıvı karışımdan yarattık ki onu sınayalım. Bu yüzden onu işiten ve gören yaptık.