Mealler
Hud Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Ancak rabbının rahmetile yarlıgadığı kimseler müstesna ve onun içindir ki onları halketti ve rabbının şu kelimesi tamam oldu, ahdim olsun Cehennemi cinlerden ve insanlardan tamamen dolduracağım.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Ancak rabbının rahmetile yarlıgadığı kimseler müstesna ve onun içindir ki onları halketti ve rabbının şu kelimesi tamam oldu, ahdim olsun Cehennemi cinlerden ve insanlardan tamamen dolduracağım. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Gültekin Onan
Rabbinin rahmet ettikleri dışında. Onları bunun için yarattı. Böylece rabbinin (şu) sözü tamamlanıp gerçekleşmiştir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan, (kafirlerin) tümüyle dolduracağım."
|
Gültekin Onan
Rabbinin rahmet ettikleri dışında. Onları bunun için yarattı. Böylece rabbinin (şu) sözü tamamlanıp gerçekleşmiştir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan, (kafirlerin) tümüyle dolduracağım." |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Hasan Basri Çantay
Rabbinin, rahmet (ine mazhar) etdiği kimseler müstesna. (Allah) onları bunun için yaratmışdır. Bununla beraber Rabbinin şu sözü de tastamam yerine gelmişdir: "Andolsun ki ben cehennemi bütün insan ve cinden (müstehık olanlarla) dolduracağım".
|
Hasan Basri Çantay
Rabbinin, rahmet (ine mazhar) etdiği kimseler müstesna. (Allah) onları bunun için yaratmışdır. Bununla beraber Rabbinin şu sözü de tastamam yerine gelmişdir: "Andolsun ki ben cehennemi bütün insan ve cinden (müstehık olanlarla) dolduracağım". |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
İbni Kesir
Esasen onları bunun için yaratmıştır. Rabbının rahmet ettikleri müstesnadır. Bununla beraber, Rabbının şu sözü de tamamen yerine gelmiştir: Şüphesiz ki Ben, cehennemi hep insan ve cinn ile dolduracağım.
|
İbni Kesir
Esasen onları bunun için yaratmıştır. Rabbının rahmet ettikleri müstesnadır. Bununla beraber, Rabbının şu sözü de tamamen yerine gelmiştir: Şüphesiz ki Ben, cehennemi hep insan ve cinn ile dolduracağım. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Muhammed Esed
pek tabii, Rabbinin (aydınlatıcı, yol gösterici) lütfunu bahşettiği kimseler başka. Oysa, (işte) bu (lütfa erişmeleri) için yarattı (hepsini.) Fakat, (bu ilahi yol gösterme lütfunu tepenler için) Rabbinin, "Muhakkak ki Ben cehennemi hep, görünmeyen varlıklarla ve insanlarla dolduracağım" sözü yerini bulmuş olacak.
|
Muhammed Esed
pek tabii, Rabbinin (aydınlatıcı, yol gösterici) lütfunu bahşettiği kimseler başka. Oysa, (işte) bu (lütfa erişmeleri) için yarattı (hepsini.) Fakat, (bu ilahi yol gösterme lütfunu tepenler için) Rabbinin, "Muhakkak ki Ben cehennemi hep, görünmeyen varlıklarla ve insanlarla dolduracağım" sözü yerini bulmuş olacak. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Şaban Piriş
Yalnız Rabbinin merhamet ettikleri bunun dışındalar. Esasen, Onları bunun için yarattı. Rabbinin "Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım." diye buyurduğu söz yerine gelmiştir.
|
Şaban Piriş
Yalnız Rabbinin merhamet ettikleri bunun dışındalar. Esasen, Onları bunun için yarattı. Rabbinin "Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım." diye buyurduğu söz yerine gelmiştir. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Suat Yıldırım
(118-119) Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları hakta ittifak eden bir tek ümmet yapardı. Fakat O bunu irade etmediğinden ittifak etmemişlerdir ve işte böylece ihtilaf eder vaziyette devam edeceklerdir. Ancak Rabbinin lütfederek hakta birleşmeyi nasib ettiği kimseler bunun dışındadır. Esasen O, insanları bunun için yaratmıştır. Böylece, Rabbinin "Ben cehennemi, bütün cin ve insanlardan müstehak olanlarla dolduracağım." sözü gerçekleşecektir.
|
Suat Yıldırım
(118-119) Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları hakta ittifak eden bir tek ümmet yapardı. Fakat O bunu irade etmediğinden ittifak etmemişlerdir ve işte böylece ihtilaf eder vaziyette devam edeceklerdir. Ancak Rabbinin lütfederek hakta birleşmeyi nasib ettiği kimseler bunun dışındadır. Esasen O, insanları bunun için yaratmıştır. Böylece, Rabbinin "Ben cehennemi, bütün cin ve insanlardan müstehak olanlarla dolduracağım." sözü gerçekleşecektir. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Süleyman Ateş
Yalnız Rabbinin acıdıkları (bu ihtilafın dışında kalmışlardır). Zaten (Allah) onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin: "Andolsun, ben cehennemi hep cinlerden ve insanlardan bir kısmıyle dolduracağım!" sözü tam yerine gelmiştir.
|
Süleyman Ateş
Yalnız Rabbinin acıdıkları (bu ihtilafın dışında kalmışlardır). Zaten (Allah) onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin: "Andolsun, ben cehennemi hep cinlerden ve insanlardan bir kısmıyle dolduracağım!" sözü tam yerine gelmiştir. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. O, onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi, tümden insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Rabbinin rahmet ettikleri müstesna. O, onları işte bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Yemin olsun ben cehennemi, tümden insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Tabii ki Rabbinin rahmetiyle (yol gösterdiği) kimseler hariç. Oysa ki O, (tüm insanları) bu (rahmete nail olmak) için yarattı. Ne ki, (rahmete ısrarla sırt çevirenler için de) Rabbinin, "Andolsun ki Ben Cehennemi bütünüyle görünmeyen ve görünen tüm iradeli varlıkların (kötüleriyle) tıka basa dolduracağım" sözü, elbet gerçekleşmiş olacaktır.
|
Mustafa İslamoğlu
Tabii ki Rabbinin rahmetiyle (yol gösterdiği) kimseler hariç. Oysa ki O, (tüm insanları) bu (rahmete nail olmak) için yarattı. Ne ki, (rahmete ısrarla sırt çevirenler için de) Rabbinin, "Andolsun ki Ben Cehennemi bütünüyle görünmeyen ve görünen tüm iradeli varlıkların (kötüleriyle) tıka basa dolduracağım" sözü, elbet gerçekleşmiş olacaktır. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Rashad Khalifa
Only those blessed with mercy from your Lord (will not dispute the truth). This is why He created them. The judgment of your Lord has already been issued: "I will fill Hell with jinns and humans, all together.",
|
Rashad Khalifa
Only those blessed with mercy from your Lord (will not dispute the truth). This is why He created them. The judgment of your Lord has already been issued: "I will fill Hell with jinns and humans, all together.", |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
The Monotheist Group
Except whom your Lord has mercy upon; and for that He has created them. And the word of your Lord came true: "I will fill Hell with the Jinn and the people together!"
|
The Monotheist Group
Except whom your Lord has mercy upon; and for that He has created them. And the word of your Lord came true: "I will fill Hell with the Jinn and the people together!" |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Edip-Layth
Except whom your Lord has mercy upon; and for that He has created them. The word of your Lord came true: "I will fill hell with the Jinn and the humans together!"
|
Edip-Layth
Except whom your Lord has mercy upon; and for that He has created them. The word of your Lord came true: "I will fill hell with the Jinn and the humans together!" |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Ali Rıza Safa
Efendinin merhamet ettikleri dışında, onları, bunun için yaratmıştır. Çünkü Efendinin, "Cehennemi, cinlerle ve insanlarla kesinlikle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır.
|
Ali Rıza Safa
Efendinin merhamet ettikleri dışında, onları, bunun için yaratmıştır. Çünkü Efendinin, "Cehennemi, cinlerle ve insanlarla kesinlikle dolduracağım!" sözü tamamlanacaktır. |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Rabbinin ikramda bulundukları öyle olmazlar[1]. O insanları bunun için (ikramı hak etmeyenler muhalif kalsınlar diye) yaratmıştır. Rabbinin şu sözü kesindir: "Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım."
|
Süleymaniye Vakfı
Rabbinin ikramda bulundukları öyle olmazlar[1]. O insanları bunun için (ikramı hak etmeyenler muhalif kalsınlar diye) yaratmıştır. Rabbinin şu sözü kesindir: "Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım." |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Edip Yüksel
Efendinin acıdıkları hariç. Bunun içindir ki onları yarattı. Efendinin sözü yerine gelmiştir: "Cehennemi cinler ve halkla, topluca dolduracağım."[1]
|
Edip Yüksel
Efendinin acıdıkları hariç. Bunun içindir ki onları yarattı. Efendinin sözü yerine gelmiştir: "Cehennemi cinler ve halkla, topluca dolduracağım."[1] |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Erhan Aktaş
Ancak Rabb'inin rahmet ettikleri hariç.[1] Bunun için yarattı onları.[2] Kesinlikle Rabb'inin takdir ettiği, "Cehennem'i cinlerden ve insanlardan[3] dolduracağım" hükmü gerçekleşecektir.[4]
|
Erhan Aktaş
Ancak Rabb'inin rahmet ettikleri hariç.[1] Bunun için yarattı onları.[2] Kesinlikle Rabb'inin takdir ettiği, "Cehennem'i cinlerden ve insanlardan[3] dolduracağım" hükmü gerçekleşecektir.[4] |
|
Hud 119. Ayet
119. Ayet
Mehmet Okuyan
Ancak Rabbinin merhamet ettikleri hariçtir. Zaten (Rabbin) onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Şüphesiz ki cehennemi bütünüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü yerini bulmuş (olacak)tır.[1]
|
Mehmet Okuyan
Ancak Rabbinin merhamet ettikleri hariçtir. Zaten (Rabbin) onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin, "Şüphesiz ki cehennemi bütünüyle insanlar ve cinlerle dolduracağım!" sözü yerini bulmuş (olacak)tır.[1] |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Ahmed Hulusi
Rasullerin haberlerinden her birini sana anlatmamızın sebebi anlayışını oturtmak içindir... Bu sureyle de sana hak bildirilmiş, iman edenlere hatırlatma ve öğüt (ders) verilmiştir.
|
Ahmed Hulusi
Rasullerin haberlerinden her birini sana anlatmamızın sebebi anlayışını oturtmak içindir... Bu sureyle de sana hak bildirilmiş, iman edenlere hatırlatma ve öğüt (ders) verilmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Ali Bulaç
Sana elçilerin haberlerinden -kalbini sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve mü'minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.
|
Ali Bulaç
Sana elçilerin haberlerinden -kalbini sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve mü'minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini teskin edeceğimiz her haberi anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.
|
Bayraktar Bayraklı
Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini teskin edeceğimiz her haberi anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Peygamberlerin haberlerinden, kendileriyle senin kalbini pekiştirdiğimiz her bir haberi sana aktarıyoruz. Bunlarda, sana hak, mü'minlere de bir öğüt ve hatırlatma gelmiştir.
|
Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Peygamberlerin haberlerinden, kendileriyle senin kalbini pekiştirdiğimiz her bir haberi sana aktarıyoruz. Bunlarda, sana hak, mü'minlere de bir öğüt ve hatırlatma gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Peygamberlerin haberlerinden kalbini tesbit edeceğimiz her türlüsünü sana kıssa olarak anlatıyoruz, bu surede de sana hak ve mü'minlere bir mev'ıza ve tezkir geldi
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Peygamberlerin haberlerinden kalbini tesbit edeceğimiz her türlüsünü sana kıssa olarak anlatıyoruz, bu surede de sana hak ve mü'minlere bir mev'ıza ve tezkir geldi |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Gültekin Onan
Sana elçilerin haberlerinden yüreğini (fuadek) sağlamlaştıracak doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve müminlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.
|
Gültekin Onan
Sana elçilerin haberlerinden yüreğini (fuadek) sağlamlaştıracak doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve müminlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Hasan Basri Çantay
Peygamberlerin haberlerinden — onunla kalbini (tatmin ve) tesbiit edeceğimiz — her çeşidini sana kıssa olarak anlatıyoruz. Bunda, (bu sure ile) de sana hak ve mü'minlere bir öğüd ve bir muhtıra gelmişdir.
|
Hasan Basri Çantay
Peygamberlerin haberlerinden — onunla kalbini (tatmin ve) tesbiit edeceğimiz — her çeşidini sana kıssa olarak anlatıyoruz. Bunda, (bu sure ile) de sana hak ve mü'minlere bir öğüd ve bir muhtıra gelmişdir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
İbni Kesir
Peygamberlerin haberlerinden hepsini senin kalbini bunlarla pekiştirmek için sana anlatıyoruz. Bununla sana hak, mü'minlere de öğüt ve nasihat geldi.
|
İbni Kesir
Peygamberlerin haberlerinden hepsini senin kalbini bunlarla pekiştirmek için sana anlatıyoruz. Bununla sana hak, mü'minlere de öğüt ve nasihat geldi. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Muhammed Esed
Ve böylece, elçilerin haberlerinden senin yüreğini güçlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Öyle ki, bu kıssalarla hak ulaşıyor sana ve ayrıca müminlere de bir öğüt, bir hatırlatma.
|
Muhammed Esed
Ve böylece, elçilerin haberlerinden senin yüreğini güçlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Öyle ki, bu kıssalarla hak ulaşıyor sana ve ayrıca müminlere de bir öğüt, bir hatırlatma. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Şaban Piriş
Bizim sana her bir peygamberin haberini anlatmamız senin kalbini sağlamlaştırmak içindir. Bu konuda sana gerçek olan, güzel öğüt ve uyarı gelmiştir.
|
Şaban Piriş
Bizim sana her bir peygamberin haberini anlatmamız senin kalbini sağlamlaştırmak içindir. Bu konuda sana gerçek olan, güzel öğüt ve uyarı gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Suat Yıldırım
Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini takviye edecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu surede de sana hak ve gerçek, müminlere de bir öğüt ve talimat gelmiştir.
|
Suat Yıldırım
Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini takviye edecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu surede de sana hak ve gerçek, müminlere de bir öğüt ve talimat gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Süleyman Ateş
Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini sağlamlaştıracak her şeyi sana anlatıyoruz. Bunda da sana hak ve inananlar için bir öğüt ve ibret gelmiştir.
|
Süleyman Ateş
Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini sağlamlaştıracak her şeyi sana anlatıyoruz. Bunda da sana hak ve inananlar için bir öğüt ve ibret gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bak, elçilerin haberlerinden senin gönlünü takviye edecek olan kısmını sana aktarmış bulunuyoruz. Bu haberlerin içerisinde, hem sana hakikat hem de mü'minlere bir öğüt ve uyarı ulaşmış olmaktadır.
|
Mustafa İslamoğlu
Bak, elçilerin haberlerinden senin gönlünü takviye edecek olan kısmını sana aktarmış bulunuyoruz. Bu haberlerin içerisinde, hem sana hakikat hem de mü'minlere bir öğüt ve uyarı ulaşmış olmaktadır. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Rashad Khalifa
We narrate to you enough history of the messengers to strengthen your heart. The truth has come to you herein, as well as enlightenments and reminders for the believers.
|
Rashad Khalifa
We narrate to you enough history of the messengers to strengthen your heart. The truth has come to you herein, as well as enlightenments and reminders for the believers. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
The Monotheist Group
And We tell to you from the news of the messengers with which We strengthen your heart. In this has come to you the truth and a lesson and a reminder for the believers.
|
The Monotheist Group
And We tell to you from the news of the messengers with which We strengthen your heart. In this has come to you the truth and a lesson and a reminder for the believers. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Edip-Layth
All the news of the messengers that we relate to you is to strengthen your heart. In this has come to you the truth and a lesson and a reminder for those who acknowledge.
|
Edip-Layth
All the news of the messengers that we relate to you is to strengthen your heart. In this has come to you the truth and a lesson and a reminder for those who acknowledge. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Ali Rıza Safa
Elçilerin haberlerinden, senin yüreğini güçlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Çünkü gerçek, sana bunda gelmiştir; inananlara öğüt ve öğreti olarak.
|
Ali Rıza Safa
Elçilerin haberlerinden, senin yüreğini güçlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Çünkü gerçek, sana bunda gelmiştir; inananlara öğüt ve öğreti olarak. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Elçilerle ilgili olarak sana anlattığımız her haberle yüreğini pekiştiriyoruz. Bu yolla sana, bütünüyle gerçek, inanıp güvenenlere öğüt ve ibret olan şeyler anlatılmaktadır.
|
Süleymaniye Vakfı
Elçilerle ilgili olarak sana anlattığımız her haberle yüreğini pekiştiriyoruz. Bu yolla sana, bütünüyle gerçek, inanıp güvenenlere öğüt ve ibret olan şeyler anlatılmaktadır. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Edip Yüksel
Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için bir gerçek ve iman edenler için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir.
|
Edip Yüksel
Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için bir gerçek ve iman edenler için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Erhan Aktaş
Elçilerin haberlerinden, kalbini kuvvetlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu hususta sana Hakk, müminlere de öğüt ve hatırlatma geldi.
|
Erhan Aktaş
Elçilerin haberlerinden, kalbini kuvvetlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu hususta sana Hakk, müminlere de öğüt ve hatırlatma geldi. |
|
Hud 120. Ayet
120. Ayet
Mehmet Okuyan
Elçilerin haberlerinden[1] senin kalbini pekiştireceğimiz her şeyi sana anlatıyoruz. Bunlarda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve (gerçeği) hatırlatıcı (mesaj) gelmiştir.[2]
|
Mehmet Okuyan
Elçilerin haberlerinden[1] senin kalbini pekiştireceğimiz her şeyi sana anlatıyoruz. Bunlarda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve (gerçeği) hatırlatıcı (mesaj) gelmiştir.[2] |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Ahmed Hulusi
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden ne geliyorsa yapın; biz de yapacağız. "
|
Ahmed Hulusi
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden ne geliyorsa yapın; biz de yapacağız. " |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Ali Bulaç
İman etmeyenlere de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız."
|
Ali Bulaç
İman etmeyenlere de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız." |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Bayraktar Bayraklı
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni bulunduğunuz yerde yapınız! Biz de yapmaktayız."
|
Bayraktar Bayraklı
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni bulunduğunuz yerde yapınız! Biz de yapmaktayız." |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Diyanet İşleri
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız."
|
Diyanet İşleri
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız." |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
İyman etmeyenlere de de ki: siz yerinizde sayarak yapacağınızı yapın her halde biz çalışıyoruz
|
Elmalılı Hamdi Yazır
İyman etmeyenlere de de ki: siz yerinizde sayarak yapacağınızı yapın her halde biz çalışıyoruz |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Gültekin Onan
İnanmayanlara de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız."
|
Gültekin Onan
İnanmayanlara de ki: "Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız." |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Hasan Basri Çantay
İman etmeyeceklere de ki: "Elinizden, gücünüzden geleni yapın. Biz de şübhesiz çalışıcılarız".
|
Hasan Basri Çantay
İman etmeyeceklere de ki: "Elinizden, gücünüzden geleni yapın. Biz de şübhesiz çalışıcılarız". |
|
|
İbni Kesir
İnanmayanlara de ki: Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız. |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Muhammed Esed
Ve inanmayanlara gelince, onlara şöyle de: "Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki, biz de (Allah yolunda elimizden geleni) yapacağız;
|
Muhammed Esed
Ve inanmayanlara gelince, onlara şöyle de: "Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki, biz de (Allah yolunda elimizden geleni) yapacağız; |
|
Hud 121. Ayet
121. Ayet
Şaban Piriş
İman etmeyenlere şöyle de: -Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.
|
Şaban Piriş
İman etmeyenlere şöyle de: -Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.