Mealler

/ Mealler / Liste

Hud Suresi - 110. Ayet - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Hud 110. Ayet 110. Ayet Ahmed Hulusi Andolsun ki Musa'ya Hakikat BİLGİsi verdik de onda ayrılığa düştüler! Eğer Rabbinden (hükmedilmiş) geçmiş bir söz olmasaydı, mutlaka aralarında iş bitirilirdi... Muhakkak ki onlar Ondan (vehimleri yüzünden) kuşku içindeler.
Ahmed Hulusi

Andolsun ki Musa'ya Hakikat BİLGİsi verdik de onda ayrılığa düştüler! Eğer Rabbinden (hükmedilmiş) geçmiş bir söz olmasaydı, mutlaka aralarında iş bitirilirdi... Muhakkak ki onlar Ondan (vehimleri yüzünden) kuşku içindeler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Ali Bulaç Andolsun, Musa'ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kur'an'dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.
Ali Bulaç

Andolsun, Musa'ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kur'an'dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Bayraktar Bayraklı Biz Musa'ya Kitab'ı vermiştik de onda ihtilafa düşüldü. Rabbinin önceden verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hüküm verilirdi. Elbette onlar Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Bayraktar Bayraklı

Biz Musa'ya Kitab'ı vermiştik de onda ihtilafa düşüldü. Rabbinin önceden verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hüküm verilirdi. Elbette onlar Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Diyanet İşleri Andolsun, biz Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa düşülmüştü. Eğer daha önce Rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Diyanet İşleri

Andolsun, biz Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa düşülmüştü. Eğer daha önce Rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Elmalılı Hamdi Yazır Kasem olsun ki Musaya kitabı verdik de onda ıhtılaf edildi, rabbından bir kelime sebk etmiş olmasa idi elbette aralarında huküm verilmiş bitmişti, ve her halde onlar bundan kuşkulu bir şekk içindedirler
Elmalılı Hamdi Yazır

Kasem olsun ki Musaya kitabı verdik de onda ıhtılaf edildi, rabbından bir kelime sebk etmiş olmasa idi elbette aralarında huküm verilmiş bitmişti, ve her halde onlar bundan kuşkulu bir şekk içindedirler

Hud 110. Ayet 110. Ayet Gültekin Onan Andolsun, Musa'ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kuran'dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.
Gültekin Onan

Andolsun, Musa'ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kuran'dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Hasan Basri Çantay Andolsun ki biz Musaya o kitabı (Tevratı) verdik de onun hakkında da ihtilaf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı elbette aralarında (şimdiye kadar) hüküm verilmiş bitmişdi bile. Hakıykat onlar (senin kavmin) bu (Kur'an) dan yana şiddetli bir tereddüd ve şübhe içindedirler.
Hasan Basri Çantay

Andolsun ki biz Musaya o kitabı (Tevratı) verdik de onun hakkında da ihtilaf edildi. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı elbette aralarında (şimdiye kadar) hüküm verilmiş bitmişdi bile. Hakıykat onlar (senin kavmin) bu (Kur'an) dan yana şiddetli bir tereddüd ve şübhe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet İbni Kesir Andolsun ki; Musa'ya kitabı verdik de hakkında ihtilafa düştüler. Eğer Rabbından bir söz geçmiş olmasaydı; aralarında hüküm verilmiş bitmişti bile. Doğrusu onlar, bundan yana şiddetli bir tereddüd ve şüphe içindedirler.
İbni Kesir

Andolsun ki; Musa'ya kitabı verdik de hakkında ihtilafa düştüler. Eğer Rabbından bir söz geçmiş olmasaydı; aralarında hüküm verilmiş bitmişti bile. Doğrusu onlar, bundan yana şiddetli bir tereddüd ve şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Muhammed Esed Ve gerçek şu ki, Biz Musa'ya da (öz olarak aynı ilkeleri içine alan bir) kitap verdik, insanların bir kısmı ona karşı (da) kendi görüşleriyle karşı çıktılar. Eğer Rabbin tarafından önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, şüphesiz, aralarında (hemen, o safhada) yargı gerçekleştirilir (ve işleri bitirilir)di: çünkü, onlar da (sana karşı çıkan kimseler gibi) (kendilerini Allah'a çağıran) kişi hakkında ciddi bir şüphe ve güvensizlik göstermişlerdi.
Muhammed Esed

Ve gerçek şu ki, Biz Musa'ya da (öz olarak aynı ilkeleri içine alan bir) kitap verdik, insanların bir kısmı ona karşı (da) kendi görüşleriyle karşı çıktılar. Eğer Rabbin tarafından önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, şüphesiz, aralarında (hemen, o safhada) yargı gerçekleştirilir (ve işleri bitirilir)di: çünkü, onlar da (sana karşı çıkan kimseler gibi) (kendilerini Allah'a çağıran) kişi hakkında ciddi bir şüphe ve güvensizlik göstermişlerdi.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Şaban Piriş Musa'ya kitab vermiştik. Onda ihtilaf ettiler. Daha önce Rabbin tarafından verilmiş bir söz olmasaydı, aralarındaki ihtilaf halledilirdi. Onlar, hala ondan şek ve şüphe içindedirler.
Şaban Piriş

Musa'ya kitab vermiştik. Onda ihtilaf ettiler. Daha önce Rabbin tarafından verilmiş bir söz olmasaydı, aralarındaki ihtilaf halledilirdi. Onlar, hala ondan şek ve şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Suat Yıldırım Musa'ya Tevrat'ı verdik. Kur'an hakkında senin halkının yaptığı gibi onun hakkında da ihtilaf edip kimi iman, kimi inkar etti. Şayet Rabbinin, insanlara mühlet verme vaadi olmasaydı, elbette haklarında nihai hüküm verilmiş, iş bitirilmiş olurdu. Bu gerçeğe rağmen, senin halkın hala, Kur'an'dan ve azaptan yana şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedir.
Suat Yıldırım

Musa'ya Tevrat'ı verdik. Kur'an hakkında senin halkının yaptığı gibi onun hakkında da ihtilaf edip kimi iman, kimi inkar etti. Şayet Rabbinin, insanlara mühlet verme vaadi olmasaydı, elbette haklarında nihai hüküm verilmiş, iş bitirilmiş olurdu. Bu gerçeğe rağmen, senin halkın hala, Kur'an'dan ve azaptan yana şiddetli bir tereddüt ve şüphe içindedir.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Süleyman Ateş Andolsun, Musa'ya Kitabı verdik, onda da ayrılığa düşüldü. Rabbin, (süre tanıyacağına) söz vermemiş olsaydı, derhal aralarında hüküm verilmiş, (hak eden, cezasını bulmuş) olurdu. Onlar, bu(Kur'a)n'dan kuşkulu bir şüphe içindedirler.
Süleyman Ateş

Andolsun, Musa'ya Kitabı verdik, onda da ayrılığa düşüldü. Rabbin, (süre tanıyacağına) söz vermemiş olsaydı, derhal aralarında hüküm verilmiş, (hak eden, cezasını bulmuş) olurdu. Onlar, bu(Kur'a)n'dan kuşkulu bir şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Yaşar Nuri Öztürk Yemin olsun, Musa'ya Kitap'ı verdik de onda da ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir kelime, önceden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onlar bunun hakkında, kafaları karıştıran bir kuşku içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk

Yemin olsun, Musa'ya Kitap'ı verdik de onda da ihtilafa düşüldü. Rabbinden bir kelime, önceden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onlar bunun hakkında, kafaları karıştıran bir kuşku içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Mustafa İslamoğlu Doğrusu Biz Musa'ya da kitap vermiştik ve onda da ayrılığa düşmüşlerdi: Ne ki eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi. Çünkü (tıpkı Mekkeliler gibi) onlar da onun hakkında önce şüpheye düştüler, nihayet (şüphelerinden de) kuşku duydular.
Mustafa İslamoğlu

Doğrusu Biz Musa'ya da kitap vermiştik ve onda da ayrılığa düşmüşlerdi: Ne ki eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi. Çünkü (tıpkı Mekkeliler gibi) onlar da onun hakkında önce şüpheye düştüler, nihayet (şüphelerinden de) kuşku duydular.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Rashad Khalifa We have given Moses the scripture, but it was disputed, and if it were not for a predetermined word decreed by your Lord, they would have been judged immediately. They are full of doubt about this, suspicious.
Rashad Khalifa

We have given Moses the scripture, but it was disputed, and if it were not for a predetermined word decreed by your Lord, they would have been judged immediately. They are full of doubt about this, suspicious.

Hud 110. Ayet 110. Ayet The Monotheist Group And We gave Moses the Book, yet they disputed in it; and had it not been for a word which was already given by your Lord, their case would have been judged immediately. They are in grave doubt concerning it.
The Monotheist Group

And We gave Moses the Book, yet they disputed in it; and had it not been for a word which was already given by your Lord, their case would have been judged immediately. They are in grave doubt concerning it.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Edip-Layth We have given Moses the book, yet they disputed in it; and had it not been for a word which was already given by your Lord, their case would have been judged immediately. They are in grave doubt concerning it.
Edip-Layth

We have given Moses the book, yet they disputed in it; and had it not been for a word which was already given by your Lord, their case would have been judged immediately. They are in grave doubt concerning it.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Ali Rıza Safa Ayrıca, gerçek şu ki, Musa'ya, Kitap verdik. Fakat Onun hakkında uyuşmazlığa düştüler. Efendinden verilmiş bir söz olmasaydı, aralarında kesin yargı verilirdi. Aslında, Onun hakkında, gerçekten derin bir kuşkuya kapıldılar.
Ali Rıza Safa

Ayrıca, gerçek şu ki, Musa'ya, Kitap verdik. Fakat Onun hakkında uyuşmazlığa düştüler. Efendinden verilmiş bir söz olmasaydı, aralarında kesin yargı verilirdi. Aslında, Onun hakkında, gerçekten derin bir kuşkuya kapıldılar.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Süleymaniye Vakfı Musa'ya o kitabı verdik; hemen ihtilafa düştüler. Rabbinin daha önceki sözü olmasaydı aralarında hüküm verilirdi. O kitaptan dolayı onlar, içlerini kemiren bir şüphe içindedirler.
Süleymaniye Vakfı

Musa'ya o kitabı verdik; hemen ihtilafa düştüler. Rabbinin daha önceki sözü olmasaydı aralarında hüküm verilirdi. O kitaptan dolayı onlar, içlerini kemiren bir şüphe içindedirler.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Edip Yüksel Musa'ya kitabı verdik; ancak onda anlaşmazlığa düştüler. Efendinin verilmiş bir sözü olmasaydı aralarında hüküm verilecekti. Onlar ondan kuşku içindedirler, kararsızdırlar.
Edip Yüksel

Musa'ya kitabı verdik; ancak onda anlaşmazlığa düştüler. Efendinin verilmiş bir sözü olmasaydı aralarında hüküm verilecekti. Onlar ondan kuşku içindedirler, kararsızdırlar.

Hud 110. Ayet 110. Ayet Erhan Aktaş Ant olsun! Musa'ya Kitap'ı verdik de onda anlaşmazlığa düştüler. Rabb'in tarafından önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlar[1] da bunun hakkında kuşku ve güvensizlik içindedirler.[2]
Erhan Aktaş

Ant olsun! Musa'ya Kitap'ı verdik de onda anlaşmazlığa düştüler. Rabb'in tarafından önceden takdir edilmiş bir karar olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlar[1] da bunun hakkında kuşku ve güvensizlik içindedirler.[2]

Dip Notlar
Hud 110. Ayet 110. Ayet Mehmet Okuyan Yemin olsun ki biz Musa'ya da Kitabı vermiştik fakat onda anlaşmazlığa düşülmüştü. Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz ki onlar (Mekkeliler) de ondan (Kur'an'dan) kuşkulandıran bir şüphe içindedir.[1]
Mehmet Okuyan

Yemin olsun ki biz Musa'ya da Kitabı vermiştik fakat onda anlaşmazlığa düşülmüştü. Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz ki onlar (Mekkeliler) de ondan (Kur'an'dan) kuşkulandıran bir şüphe içindedir.[1]

Dip Notlar

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image