Mealler
Fussilet Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Hasan Basri Çantay
(2-3-4) (Bu), ayetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar.
|
Hasan Basri Çantay
(2-3-4) (Bu), ayetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
İbni Kesir
Ayetleri uzun uzun açıklanmış bir kitab. Bilen bir kavim için arabça Kur'an.
|
İbni Kesir
Ayetleri uzun uzun açıklanmış bir kitab. Bilen bir kavim için arabça Kur'an. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Muhammed Esed
bir ilahi kelam ki, (taşıdığı) mesajlar, anlama ve kavrama yeteneğine sahip insanlar için Arapça bir hitabe olarak apaçık beyan edilmiştir;
|
Muhammed Esed
bir ilahi kelam ki, (taşıdığı) mesajlar, anlama ve kavrama yeteneğine sahip insanlar için Arapça bir hitabe olarak apaçık beyan edilmiştir; |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Şaban Piriş
Bilen bir toplum için Kur'an, Arapça okunarak ayetleri açıklanmış bir kitaptır.
|
Şaban Piriş
Bilen bir toplum için Kur'an, Arapça okunarak ayetleri açıklanmış bir kitaptır. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Suat Yıldırım
Bu kitap; bilen, anlayan kimseler için ayetleri açıklanmış bir kitap olup, Arap diliyle olan bir Kur'an'dır, okunan bir derstir.
|
Suat Yıldırım
Bu kitap; bilen, anlayan kimseler için ayetleri açıklanmış bir kitap olup, Arap diliyle olan bir Kur'an'dır, okunan bir derstir. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Süleyman Ateş
Bilen bir toplum için ayetleri açıklanmış, Arapça okunan bir Kitaptır.
|
Süleyman Ateş
Bilen bir toplum için ayetleri açıklanmış, Arapça okunan bir Kitaptır. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Bilgi ile donanmış bir toplum için ayetleri, Arapça bir Kur'an halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Bilgi ile donanmış bir toplum için ayetleri, Arapça bir Kur'an halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Öyle bir kitap ki, onun ayetleri, kavrayabilen bir topluluk için Arapça bir hitap olarak ayrıntılı biçimde açıklanmıştır;
|
Mustafa İslamoğlu
Öyle bir kitap ki, onun ayetleri, kavrayabilen bir topluluk için Arapça bir hitap olarak ayrıntılı biçimde açıklanmıştır; |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Rashad Khalifa
A scripture whose verses provide the complete details, in an Arabic Quran, for people who know.
|
Rashad Khalifa
A scripture whose verses provide the complete details, in an Arabic Quran, for people who know. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
The Monotheist Group
A Book whose verses are made detailed - an Arabic revelation for a people who know.
|
The Monotheist Group
A Book whose verses are made detailed - an Arabic revelation for a people who know. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Edip-Layth
A book whose signs are detailed, a compilation in Arabic for a people who know.
|
Edip-Layth
A book whose signs are detailed, a compilation in Arabic for a people who know. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Ali Rıza Safa
Kur'an, bilen bir toplum için, ayetleri Ayrıntılı Açıklanan, çok kolay anlaşılacak bir Kitap'tır.
|
Ali Rıza Safa
Kur'an, bilen bir toplum için, ayetleri Ayrıntılı Açıklanan, çok kolay anlaşılacak bir Kitap'tır. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Bu bir kitaptır ki ayetleri, bilenler topluluğu için Arapça kur'anlar (kümeler)[1] halinde açıklanmıştır.
|
Süleymaniye Vakfı
Bu bir kitaptır ki ayetleri, bilenler topluluğu için Arapça kur'anlar (kümeler)[1] halinde açıklanmıştır. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Edip Yüksel
Bilen bir topluluk için, Arapça bir Kuran olarak ayetleri açıklanmış bir kitaptır.[1]
|
Edip Yüksel
Bilen bir topluluk için, Arapça bir Kuran olarak ayetleri açıklanmış bir kitaptır.[1] |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Erhan Aktaş
Bilen[1] bir halk için, ayetleri detaylandırılmış, Arapça kur'an[2] bir Kitap'tır.
|
Erhan Aktaş
Bilen[1] bir halk için, ayetleri detaylandırılmış, Arapça kur'an[2] bir Kitap'tır. |
|
Fussilet 3. Ayet
3. Ayet
Mehmet Okuyan
(3, 4) (Bu), ayetleri Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış,[1] bilen bir toplum için müjdeleyici ve uyarıcı olarak (indirilmiş) bir kitaptır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi; artık dinlemezler.
|
Mehmet Okuyan
(3, 4) (Bu), ayetleri Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış,[1] bilen bir toplum için müjdeleyici ve uyarıcı olarak (indirilmiş) bir kitaptır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi; artık dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Ahmed Hulusi
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak... (Ne var ki) onların çoğunluğu (bu gerçeklerden) yüz çevirmiştir! Onlar işitmezler!
|
Ahmed Hulusi
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak... (Ne var ki) onların çoğunluğu (bu gerçeklerden) yüz çevirmiştir! Onlar işitmezler! |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Ali Bulaç
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
|
Ali Bulaç
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Buna rağmen onların çoğu yüz çevirip dinlemezler.
|
Bayraktar Bayraklı
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Buna rağmen onların çoğu yüz çevirip dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Diyanet İşleri
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
|
Diyanet İşleri
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem müjdeci olarak hem gocundurucu, onun için çokları başını çevirmiştir de onlar işitmezler.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem müjdeci olarak hem gocundurucu, onun için çokları başını çevirmiştir de onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Gültekin Onan
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
|
Gültekin Onan
Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Hasan Basri Çantay
(2-3-4) (Bu), ayetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar.
|
Hasan Basri Çantay
(2-3-4) (Bu), ayetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
İbni Kesir
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler.
|
İbni Kesir
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Muhammed Esed
güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar;
|
Muhammed Esed
güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar; |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Şaban Piriş
Müjdeci ve uyarıcıdır. Oysa çokları işitmeyerek yüz çevirmiştir.
|
Şaban Piriş
Müjdeci ve uyarıcıdır. Oysa çokları işitmeyerek yüz çevirmiştir. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Suat Yıldırım
Bu kitap, Allah'ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi. Buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. Onlar artık dinlemezler.
|
Suat Yıldırım
Bu kitap, Allah'ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi. Buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. Onlar artık dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Süleyman Ateş
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak (gönderilmiştir). Fakat çokları yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
|
Süleyman Ateş
Müjdeleyici ve uyarıcı olarak (gönderilmiştir). Fakat çokları yüz çevirmiştir; onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Mustafa İslamoğlu
bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak: ama (uyarılanlar var ya), onların çoğu yüz çevirmiştir; artık onlar işitmezler.
|
Mustafa İslamoğlu
bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak: ama (uyarılanlar var ya), onların çoğu yüz çevirmiştir; artık onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Rashad Khalifa
A bearer of good news, as well as a warner. However, most of them turn away; they do not hear.
|
Rashad Khalifa
A bearer of good news, as well as a warner. However, most of them turn away; they do not hear. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
The Monotheist Group
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear.
|
The Monotheist Group
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Edip-Layth
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear.
|
Edip-Layth
A bearer of good news, and a warner. But most of them turn away; they do not hear. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Ali Rıza Safa
Muştulayıcı ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir; artık duymazlar.
|
Ali Rıza Safa
Muştulayıcı ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir; artık duymazlar. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Süleymaniye Vakfı
(Kitap) Müjdeleyen ve uyaran bir yapıdadır ama çokları ondan yüz çevirir; dinlemezler.
|
Süleymaniye Vakfı
(Kitap) Müjdeleyen ve uyaran bir yapıdadır ama çokları ondan yüz çevirir; dinlemezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Edip Yüksel
Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
|
Edip Yüksel
Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Erhan Aktaş
Haber verici ve uyarıcı olarak. Fakat insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve onu dinlememektedirler.
|
Erhan Aktaş
Haber verici ve uyarıcı olarak. Fakat insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve onu dinlememektedirler. |
|
Fussilet 4. Ayet
4. Ayet
Mehmet Okuyan
(3, 4) (Bu), ayetleri Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış,[1] bilen bir toplum için müjdeleyici ve uyarıcı olarak (indirilmiş) bir kitaptır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi; artık dinlemezler.
|
Mehmet Okuyan
(3, 4) (Bu), ayetleri Arapça bir Kur'an olarak açıklanmış,[1] bilen bir toplum için müjdeleyici ve uyarıcı olarak (indirilmiş) bir kitaptır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi; artık dinlemezler. |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Ahmed Hulusi
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı bilinçlerimiz koza içindedir, kulaklarımızda bir ağır işitme var; bizimle senin aranda da bir perde mevcut! Artık yap elinden geleni; muhakkak ki biz de yapmaktayız. "
|
Ahmed Hulusi
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı bilinçlerimiz koza içindedir, kulaklarımızda bir ağır işitme var; bizimle senin aranda da bir perde mevcut! Artık yap elinden geleni; muhakkak ki biz de yapmaktayız. " |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Ali Bulaç
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalblerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz."
|
Ali Bulaç
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalblerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz." |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Onlar, "Bizi çağırdığın şeye karşılık kalplerimiz perdelenmiştir. Kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda da bir perde vardır. Sen istediğini yap, biz de istediğimizi yapacağız" dediler.
|
Bayraktar Bayraklı
Onlar, "Bizi çağırdığın şeye karşılık kalplerimiz perdelenmiştir. Kulaklarımızda bir ağırlık ve bizimle senin aranda da bir perde vardır. Sen istediğini yap, biz de istediğimizi yapacağız" dediler. |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Diyanet İşleri
Dediler ki: "(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız."
|
Diyanet İşleri
Dediler ki: "(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız." |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve şöyle demektedirler: kalblerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir gerki çekilmiştir, haydi yap yapacağını, çünkü biz yapıyoruz.
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve şöyle demektedirler: kalblerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir gerki çekilmiştir, haydi yap yapacağını, çünkü biz yapıyoruz. |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Gültekin Onan
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz."
|
Gültekin Onan
Dediler ki: "Bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. Artık sen, (yapabileceğini) yap, biz de gerçekten yapıyoruz." |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Hasan Basri Çantay
Onlar "Bizi kendisine da'vet edegeldiğin şeyden kalblerimiz örtüler içindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. O halde sen (dinince) amel (ve hareket) et. Biz de şübhesiz (dinimize göre) amel (ve hareket) ediciyiz" derler.
|
Hasan Basri Çantay
Onlar "Bizi kendisine da'vet edegeldiğin şeyden kalblerimiz örtüler içindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır. O halde sen (dinince) amel (ve hareket) et. Biz de şübhesiz (dinimize göre) amel (ve hareket) ediciyiz" derler. |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
İbni Kesir
Bizi, çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda bir perde var. Sen; istediğini yap, biz de yapıcılarız, dediler
|
İbni Kesir
Bizi, çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda bir perde var. Sen; istediğini yap, biz de yapıcılarız, dediler |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Muhammed Esed
ve "(Ey Muhammed!)" derler, "Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır. Öyleyse, sen (ne istersen) yap, unutma ki biz de (her zaman yaptığımızı) yine yapacağız!"
|
Muhammed Esed
ve "(Ey Muhammed!)" derler, "Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır. Öyleyse, sen (ne istersen) yap, unutma ki biz de (her zaman yaptığımızı) yine yapacağız!" |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Şaban Piriş
-Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimizde örtüler, kulaklarımızda ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda da bir perde vardır. Sen çalış, biz de çalışacağız, dediler.
|
Şaban Piriş
-Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimizde örtüler, kulaklarımızda ağırlık vardır. Seninle bizim aramızda da bir perde vardır. Sen çalış, biz de çalışacağız, dediler. |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Suat Yıldırım
Ve derler ki: "Senin bizi davet ettiğin inançlara karşı kalplerimiz kapalıdır, örtüler içindedir; kulaklarımızda da ağırlık bulunmaktadır. Hem aramızda bir perde çekilmiştir. Artık bu durumda yapacağın bir şey varsa yap, biz de bildiğimiz gibi yapmaya devam edeceğiz!"
|
Suat Yıldırım
Ve derler ki: "Senin bizi davet ettiğin inançlara karşı kalplerimiz kapalıdır, örtüler içindedir; kulaklarımızda da ağırlık bulunmaktadır. Hem aramızda bir perde çekilmiştir. Artık bu durumda yapacağın bir şey varsa yap, biz de bildiğimiz gibi yapmaya devam edeceğiz!" |
|
Fussilet 5. Ayet
5. Ayet
Süleyman Ateş
Dediler ki: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kılıflar içinde, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde var. Sen (istediğini) yap, biz de (istediğimizi) yapıyoruz."
|
Süleyman Ateş
Dediler ki: "Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kılıflar içinde, kulaklarımızda bir ağırlık ve seninle bizim aramızda bir perde var. Sen (istediğini) yap, biz de (istediğimizi) yapıyoruz." |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.