Mealler

Yok ettiğimiz bir bölgedekilere haramdır ki; onlar rücu edemezler!

Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.

Helak ettiğimiz ülke halkının bize dönmemesi imkansızdır.

Helak ettiğimiz bir memleket halkının bize dönmemeleri imkansızdır.

İhlak ettiğimiz karyeye dahi haramdır ki rücu' etmiyecek olsunlar

Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler.

Helak etdiğimiz bir memleket (ahalisinin) hakıykaten (mahşere) dönmemeleri imkansızdır.

Helak ettiğimiz kasaba halkına da haramdır. Onlar geri dönmezler.

Bu bakımdan, yok etmeye karar verdiğimiz herhangi bir toplumun, (tuttuğu günahkarca yoldan) bir daha geri dönmesi asla mümkün değildir!

Helak ettiğimiz bir belde halkının da (bize) dönmemesi imkansızdır

İmha ettiğimiz bir memleket halkının, mahşerde huzurumuza gelmemesi mümkün değildir.

Helak ettiğimiz bir ülkeye artık (yaşamak) haramdır: Onlar bir daha geri dönemezler.

Helak ettiğimiz bir kente/medeniyete yaşamak haram edilmiştir. Onlar bir daha geri dönemezler.

Ne ki, Bizim helakine karar verdiğimiz bir toplum mecburi (istikamete girmiştir); artık onların geri dönmesi mümkün değildir;

It is forbidden for any community we had annihilated to return.

And it is forbidden for a town that We destroy, that they return!

It is forbidden for a town that We destroy that they would return;

Yıkıma uğrattığımız kentlere yasaklanmıştır; asla geri dönemezler.

Etkisizleştirdiğimiz bir kentin halkı mahrum kalır, eski hallerine dönemezler.

Helak ettiğimiz bir toplumun tekrar dönmesi yasaktır.

Yok ettiğimiz bir kent halkının geri dönmesi haramdır.[1] Onlar bir daha geri dönemezler.

Helak ettiğimiz bir şehir için artık (yenilenmek) imkânsızdır; şüphesiz ki onlar geri dönemeyeceklerdir.