Mealler

Biz Kur'an'ı, insanlar iyi anlayıp ibret alsınlar diye, senin dilinle indirerek anlaşılmasını kolaylaştırdık.

Biz o (Kur'a)n'ı senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Biz o Kur'an'ı senin dilinle/senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

İşte böylece Biz, bu (vahyi) senin dilinle kolaylaştırdık ki düşünüp de ders alabilsinler.

We have thus clarified it in your language, that they may take heed.