Mealler

/ Mealler / Liste

Süleyman Ateş - Şuara Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Süleyman Ateş

Ta sin mim.

Şuara 2. Ayet 2. Ayet Süleyman Ateş Şunlar o apaçık Kitabın ayetleridir.
Süleyman Ateş

Şunlar o apaçık Kitabın ayetleridir.

Şuara 3. Ayet 3. Ayet Süleyman Ateş Herhalde sen, inanmıyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin!
Süleyman Ateş

Herhalde sen, inanmıyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin!

Şuara 4. Ayet 4. Ayet Süleyman Ateş Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).
Süleyman Ateş

Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).

Şuara 5. Ayet 5. Ayet Süleyman Ateş Rahman'dan onlara hiçbir yeni Zikir (uyarı) gelmez ki, mutlaka ondan yüz çevirici olmasınlar.
Süleyman Ateş

Rahman'dan onlara hiçbir yeni Zikir (uyarı) gelmez ki, mutlaka ondan yüz çevirici olmasınlar.

Şuara 6. Ayet 6. Ayet Süleyman Ateş Yalanladılar ama, alay edip durdukları şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecektir.
Süleyman Ateş

Yalanladılar ama, alay edip durdukları şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecektir.

Şuara 7. Ayet 7. Ayet Süleyman Ateş Yere bakmadılar mı orada her çeşit güzel çifti bitirmişiz?
Süleyman Ateş

Yere bakmadılar mı orada her çeşit güzel çifti bitirmişiz?

Şuara 8. Ayet 8. Ayet Süleyman Ateş Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir.
Süleyman Ateş

Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir.

Şuara 9. Ayet 9. Ayet Süleyman Ateş Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur merhamet eden O'dur.
Süleyman Ateş

Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur merhamet eden O'dur.

Şuara 10. Ayet 10. Ayet Süleyman Ateş Rabbin Musa'ya seslendi: "O zalim kavme git!"
Süleyman Ateş

Rabbin Musa'ya seslendi: "O zalim kavme git!"

Şuara 11. Ayet 11. Ayet Süleyman Ateş "Fir'avn'ın kavmine. Onlar (kötülüklerden) korunmayacaklar mı?"
Süleyman Ateş

"Fir'avn'ın kavmine. Onlar (kötülüklerden) korunmayacaklar mı?"

Şuara 12. Ayet 12. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "Rabbim, dedi, ben, onların beni yalanlayacaklarından korkuyorum."
Süleyman Ateş

(Musa): "Rabbim, dedi, ben, onların beni yalanlayacaklarından korkuyorum."

Şuara 13. Ayet 13. Ayet Süleyman Ateş Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor (tutukluk yapıyor), onun için Harun'a da elçilik ver."
Süleyman Ateş

Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor (tutukluk yapıyor), onun için Harun'a da elçilik ver."

Şuara 14. Ayet 14. Ayet Süleyman Ateş "Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir günah da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum."
Süleyman Ateş

"Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir günah da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum."

Şuara 15. Ayet 15. Ayet Süleyman Ateş (Allah): "Hayır, dedi, ikiniz de ayetlerimizle gidin, biz sizinle beraberiz, (aranızda geçecekleri) dinliyoruz."
Süleyman Ateş

(Allah): "Hayır, dedi, ikiniz de ayetlerimizle gidin, biz sizinle beraberiz, (aranızda geçecekleri) dinliyoruz."

Şuara 16. Ayet 16. Ayet Süleyman Ateş "Fir'avn'e giderek deyin ki: "Biz alemlerin Rabbinin elçisiyiz."
Süleyman Ateş

"Fir'avn'e giderek deyin ki: "Biz alemlerin Rabbinin elçisiyiz."

Şuara 17. Ayet 17. Ayet Süleyman Ateş "İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."
Süleyman Ateş

"İsrail oğullarını bizimle beraber gönder."

Şuara 18. Ayet 18. Ayet Süleyman Ateş (Gittiler, Allah'ın emrini duyurdular. Fir'avn) Dedi ki: "Biz seni, içimizden bir çocuk olarak yetiştirmedik mi? Ömründe nice yıllar aramızda kalmadın mı?"
Süleyman Ateş

(Gittiler, Allah'ın emrini duyurdular. Fir'avn) Dedi ki: "Biz seni, içimizden bir çocuk olarak yetiştirmedik mi? Ömründe nice yıllar aramızda kalmadın mı?"

Şuara 19. Ayet 19. Ayet Süleyman Ateş "Ve sonunda o yaptığını da yaptın, sen nankörlerden birisin."
Süleyman Ateş

"Ve sonunda o yaptığını da yaptın, sen nankörlerden birisin."

Şuara 20. Ayet 20. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "Onu yaptığım zaman sapıklardan idim" dedi.
Süleyman Ateş

(Musa): "Onu yaptığım zaman sapıklardan idim" dedi.

Şuara 21. Ayet 21. Ayet Süleyman Ateş "Sizden korkunca aranızdan kaçtım, sonra Rabbim bana hükümdarlık verdi ve beni elçilerden yaptı"
Süleyman Ateş

"Sizden korkunca aranızdan kaçtım, sonra Rabbim bana hükümdarlık verdi ve beni elçilerden yaptı"

Şuara 22. Ayet 22. Ayet Süleyman Ateş "O başıma kaktığın ni'met de İsrail oğullarını köle yapman(yüzünden)dir. (Onları köle diye kullanıp erkek çocuklarını kesmeseydin, senin eline düşmezdim)"
Süleyman Ateş

"O başıma kaktığın ni'met de İsrail oğullarını köle yapman(yüzünden)dir. (Onları köle diye kullanıp erkek çocuklarını kesmeseydin, senin eline düşmezdim)"

Şuara 23. Ayet 23. Ayet Süleyman Ateş Fir'avn dedi ki: "(Ey Musa) alemlerin Rabbi nedir?"
Süleyman Ateş

Fir'avn dedi ki: "(Ey Musa) alemlerin Rabbi nedir?"

Şuara 24. Ayet 24. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanan kimseler iseniz (bunu anlarsınız)," dedi.
Süleyman Ateş

(Musa): "Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanan kimseler iseniz (bunu anlarsınız)," dedi.

Şuara 25. Ayet 25. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn): Çevresinde bulunanlara: "İşitiyor musunuz?" dedi.
Süleyman Ateş

(Fir'avn): Çevresinde bulunanlara: "İşitiyor musunuz?" dedi.

Şuara 26. Ayet 26. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "O sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir" dedi.
Süleyman Ateş

(Musa): "O sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir" dedi.

Şuara 27. Ayet 27. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi.
Süleyman Ateş

(Fir'avn): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi.

Şuara 28. Ayet 28. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "Eğer düşünürseniz O, doğunun batının ve bunlar arasında bulunanların da Rabbidir" dedi.
Süleyman Ateş

(Musa): "Eğer düşünürseniz O, doğunun batının ve bunlar arasında bulunanların da Rabbidir" dedi.

Şuara 29. Ayet 29. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn ey Musa): "Andolsun ki benden başka tanrı edinirsen, seni mutlaka zindana atılanlardan yapacağım" dedi.
Süleyman Ateş

(Fir'avn ey Musa): "Andolsun ki benden başka tanrı edinirsen, seni mutlaka zindana atılanlardan yapacağım" dedi.

Şuara 30. Ayet 30. Ayet Süleyman Ateş (Musa, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi.
Süleyman Ateş

(Musa, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi.

Şuara 31. Ayet 31. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn): "Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım)," dedi.
Süleyman Ateş

(Fir'avn): "Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım)," dedi.

Şuara 32. Ayet 32. Ayet Süleyman Ateş (Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!
Süleyman Ateş

(Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!

Şuara 33. Ayet 33. Ayet Süleyman Ateş Elini (koltuğunun altından) çıkardı; o da, bakanlara parıl parıl parlayan bir şey oluverdi.
Süleyman Ateş

Elini (koltuğunun altından) çıkardı; o da, bakanlara parıl parıl parlayan bir şey oluverdi.

Şuara 34. Ayet 34. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür."
Süleyman Ateş

(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür."

Şuara 35. Ayet 35. Ayet Süleyman Ateş "Büyüsüyle sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?"
Süleyman Ateş

"Büyüsüyle sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?"

Şuara 36. Ayet 36. Ayet Süleyman Ateş Dediler ki: "Onu ve kardeşini eğle, kentlere toplayıcılar gönder."
Süleyman Ateş

Dediler ki: "Onu ve kardeşini eğle, kentlere toplayıcılar gönder."

Şuara 37. Ayet 37. Ayet Süleyman Ateş "Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler."
Süleyman Ateş

"Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler."

Şuara 38. Ayet 38. Ayet Süleyman Ateş Derken büyücüler belli bir günün belirlenen vaktinde bir araya getirildi.
Süleyman Ateş

Derken büyücüler belli bir günün belirlenen vaktinde bir araya getirildi.

Şuara 39. Ayet 39. Ayet Süleyman Ateş Halka da: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.
Süleyman Ateş

Halka da: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.

Şuara 40. Ayet 40. Ayet Süleyman Ateş "Umarız ki büyücüler üstün gelirse biz de onlara uyarız."
Süleyman Ateş

"Umarız ki büyücüler üstün gelirse biz de onlara uyarız."

Şuara 41. Ayet 41. Ayet Süleyman Ateş Büyücüler gelince Fir'avn'e: "Eğer üstün gelenler biz olursak, bize mutlaka bir ücret var değil mi?" dediler.
Süleyman Ateş

Büyücüler gelince Fir'avn'e: "Eğer üstün gelenler biz olursak, bize mutlaka bir ücret var değil mi?" dediler.

Şuara 42. Ayet 42. Ayet Süleyman Ateş "Evet dedi, hem o takdirde siz (bana) yakınlardan olacaksınız."
Süleyman Ateş

"Evet dedi, hem o takdirde siz (bana) yakınlardan olacaksınız."

Şuara 43. Ayet 43. Ayet Süleyman Ateş Musa onlara: "Atacağınızı atın!" dedi.
Süleyman Ateş

Musa onlara: "Atacağınızı atın!" dedi.

Şuara 44. Ayet 44. Ayet Süleyman Ateş İplerini ve değneklerini attılar ve "Fir'avn'ın şerefine biz, elbette biz galib geleceğiz" dediler.
Süleyman Ateş

İplerini ve değneklerini attılar ve "Fir'avn'ın şerefine biz, elbette biz galib geleceğiz" dediler.

Şuara 45. Ayet 45. Ayet Süleyman Ateş Musa da asasını attı. Birden o, onların uydurduklarını yutmağa başladı.
Süleyman Ateş

Musa da asasını attı. Birden o, onların uydurduklarını yutmağa başladı.

Şuara 46. Ayet 46. Ayet Süleyman Ateş Derhal büyücüler secdeye kapandılar:
Süleyman Ateş

Derhal büyücüler secdeye kapandılar:

Şuara 47. Ayet 47. Ayet Süleyman Ateş Dediler: "Alemlerin Rabbine inandık."
Süleyman Ateş

Dediler: "Alemlerin Rabbine inandık."

Şuara 48. Ayet 48. Ayet Süleyman Ateş "Musa'nın ve Harun'un Rabbine."
Süleyman Ateş

"Musa'nın ve Harun'un Rabbine."

Şuara 49. Ayet 49. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn) dedi: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse (size ne yapacağımı) yakında bileceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım!"
Süleyman Ateş

(Fir'avn) dedi: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse (size ne yapacağımı) yakında bileceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım!"

Şuara 50. Ayet 50. Ayet Süleyman Ateş "Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz Rabbimize döneceğiz."
Süleyman Ateş

"Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz Rabbimize döneceğiz."

Şuara 51. Ayet 51. Ayet Süleyman Ateş "Biz ilk inananlar olduğumuz için Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umarız."
Süleyman Ateş

"Biz ilk inananlar olduğumuz için Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umarız."

Şuara 52. Ayet 52. Ayet Süleyman Ateş Musa'ya: "Kullarımı geceleyin (Mısır'dan çıkar), yürüt; siz takibedileceksiniz." diye vahyettik.
Süleyman Ateş

Musa'ya: "Kullarımı geceleyin (Mısır'dan çıkar), yürüt; siz takibedileceksiniz." diye vahyettik.

Şuara 53. Ayet 53. Ayet Süleyman Ateş Fir'avn, (İsrail oğullarının gittiğini duyunca) kentlere (asker) toplayıcılar gönderdi.
Süleyman Ateş

Fir'avn, (İsrail oğullarının gittiğini duyunca) kentlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

Şuara 54. Ayet 54. Ayet Süleyman Ateş "Şunlar, (şu İsrail oğulları), az bir topluluktur" dedi.
Süleyman Ateş

"Şunlar, (şu İsrail oğulları), az bir topluluktur" dedi.

Süleyman Ateş

"Bizi kızdırmaktadırlar."

Şuara 56. Ayet 56. Ayet Süleyman Ateş "Biz, ihtiyatlı, koca bir cemaatiz."
Süleyman Ateş

"Biz, ihtiyatlı, koca bir cemaatiz."

Şuara 57. Ayet 57. Ayet Süleyman Ateş Böylece biz onları çıkardık: bahçeler(in)den, çeşmeler(in)den.
Süleyman Ateş

Böylece biz onları çıkardık: bahçeler(in)den, çeşmeler(in)den.

Şuara 58. Ayet 58. Ayet Süleyman Ateş Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.
Süleyman Ateş

Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.

Şuara 59. Ayet 59. Ayet Süleyman Ateş Böylece bunları İsrail oğullarına miras yaptık.
Süleyman Ateş

Böylece bunları İsrail oğullarına miras yaptık.

Şuara 60. Ayet 60. Ayet Süleyman Ateş (Fir'avn ve adamları), güneş doğarken onların ardına düştüler.
Süleyman Ateş

(Fir'avn ve adamları), güneş doğarken onların ardına düştüler.

Şuara 61. Ayet 61. Ayet Süleyman Ateş İki topluluk (yaklaşıp) birbirini görünce Musa'nın adamları: "İşte yakalandık!" dediler.
Süleyman Ateş

İki topluluk (yaklaşıp) birbirini görünce Musa'nın adamları: "İşte yakalandık!" dediler.

Şuara 62. Ayet 62. Ayet Süleyman Ateş (Musa): "Hayır, dedi, Rabbim benimle beraberdir. Bana yol gösterecektir."
Süleyman Ateş

(Musa): "Hayır, dedi, Rabbim benimle beraberdir. Bana yol gösterecektir."

Şuara 63. Ayet 63. Ayet Süleyman Ateş Musa'ya: "Değneğinle denize vur!" diye vahyettik. (Vurunca deniz) yarıldı, (on iki yol açıldı). Her bölüm, kocaman bir dağ gibi oldu.
Süleyman Ateş

Musa'ya: "Değneğinle denize vur!" diye vahyettik. (Vurunca deniz) yarıldı, (on iki yol açıldı). Her bölüm, kocaman bir dağ gibi oldu.

Şuara 64. Ayet 64. Ayet Süleyman Ateş Ötekileri de buraya yaklaştırdık (Musa ve adamlarının ardından, düşmanları da bu denizde açılan yollara girdiler).
Süleyman Ateş

Ötekileri de buraya yaklaştırdık (Musa ve adamlarının ardından, düşmanları da bu denizde açılan yollara girdiler).

Şuara 65. Ayet 65. Ayet Süleyman Ateş Musa'yı ve beraberinde olanları tamamen kurtardık.
Süleyman Ateş

Musa'yı ve beraberinde olanları tamamen kurtardık.

Şuara 66. Ayet 66. Ayet Süleyman Ateş Sonra ötekilerini boğduk (Musa ve adamları karaya çıkınca deniz kapandı, Fir'avn ve adamları boğuldu).
Süleyman Ateş

Sonra ötekilerini boğduk (Musa ve adamları karaya çıkınca deniz kapandı, Fir'avn ve adamları boğuldu).

Şuara 67. Ayet 67. Ayet Süleyman Ateş Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama çokları inanmazlar.
Süleyman Ateş

Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama çokları inanmazlar.

Şuara 68. Ayet 68. Ayet Süleyman Ateş Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur, merhamet eden O'dur.
Süleyman Ateş

Şüphesiz Rabbin, işte üstün O'dur, merhamet eden O'dur.

Şuara 69. Ayet 69. Ayet Süleyman Ateş Onlara İbrahim'in haberini de oku:
Süleyman Ateş

Onlara İbrahim'in haberini de oku:

Şuara 70. Ayet 70. Ayet Süleyman Ateş Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
Süleyman Ateş

Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

Şuara 71. Ayet 71. Ayet Süleyman Ateş "Putlara tapıyoruz, onların önünde ibadete duruyoruz." dediler.
Süleyman Ateş

"Putlara tapıyoruz, onların önünde ibadete duruyoruz." dediler.

Şuara 72. Ayet 72. Ayet Süleyman Ateş "Peki, dedi, siz du'a ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı?"
Süleyman Ateş

"Peki, dedi, siz du'a ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı?"

Şuara 73. Ayet 73. Ayet Süleyman Ateş "Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?"
Süleyman Ateş

"Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?"

Şuara 74. Ayet 74. Ayet Süleyman Ateş "Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük, (onun için biz de böyle yapıyoruz)." dediler.
Süleyman Ateş

"Hayır, ama babalarımızın böyle yaptıklarını gördük, (onun için biz de böyle yapıyoruz)." dediler.

Şuara 75. Ayet 75. Ayet Süleyman Ateş "İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz?" dedi.
Süleyman Ateş

"İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz?" dedi.

Süleyman Ateş

"Siz ve eski atalarınız?"

Şuara 77. Ayet 77. Ayet Süleyman Ateş "Onlar benim düşmanımdır. Yalnız alemlerin Rabbi (benim dostumdur)."
Süleyman Ateş

"Onlar benim düşmanımdır. Yalnız alemlerin Rabbi (benim dostumdur)."

Şuara 78. Ayet 78. Ayet Süleyman Ateş "Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur."
Süleyman Ateş

"Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur."

Şuara 79. Ayet 79. Ayet Süleyman Ateş "Bana yediren ve içiren O'dur."
Süleyman Ateş

"Bana yediren ve içiren O'dur."

Şuara 80. Ayet 80. Ayet Süleyman Ateş "Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur."
Süleyman Ateş

"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur."

Şuara 81. Ayet 81. Ayet Süleyman Ateş "Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur."
Süleyman Ateş

"Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur."

Şuara 82. Ayet 82. Ayet Süleyman Ateş "Ceza günü hatamı bağışlayacağını umduğum da O'dur."
Süleyman Ateş

"Ceza günü hatamı bağışlayacağını umduğum da O'dur."

Şuara 83. Ayet 83. Ayet Süleyman Ateş "Rabbim, bana hüküm (hükümdarlık, bilgi) ver ve beni Salihler arasına kat."
Süleyman Ateş

"Rabbim, bana hüküm (hükümdarlık, bilgi) ver ve beni Salihler arasına kat."

Şuara 84. Ayet 84. Ayet Süleyman Ateş "Sonra gelenler arasında bana, bir doğruluk dili nasib eyle (sonraki nesiller arasında hayır ile anılmamı sağla)!"
Süleyman Ateş

"Sonra gelenler arasında bana, bir doğruluk dili nasib eyle (sonraki nesiller arasında hayır ile anılmamı sağla)!"

Şuara 85. Ayet 85. Ayet Süleyman Ateş "Beni ni'met(i bol olan) cennetinin varislerinden kıl."
Süleyman Ateş

"Beni ni'met(i bol olan) cennetinin varislerinden kıl."

Şuara 86. Ayet 86. Ayet Süleyman Ateş "Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır.
Süleyman Ateş

"Babamı da bağışla. Çünkü o, sapıklardandır.

Şuara 87. Ayet 87. Ayet Süleyman Ateş "(Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma."
Süleyman Ateş

"(Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma."

Şuara 88. Ayet 88. Ayet Süleyman Ateş "O gün ki, ne mal, ne de oğullar yarar vermez."
Süleyman Ateş

"O gün ki, ne mal, ne de oğullar yarar vermez."

Şuara 89. Ayet 89. Ayet Süleyman Ateş "Ancak Allah'a sağlam ve temiz kalb getiren (yarar görür)."
Süleyman Ateş

"Ancak Allah'a sağlam ve temiz kalb getiren (yarar görür)."

Şuara 90. Ayet 90. Ayet Süleyman Ateş (O gün) cennet, korunanlara yaklaştırılır.
Süleyman Ateş

(O gün) cennet, korunanlara yaklaştırılır.

Şuara 91. Ayet 91. Ayet Süleyman Ateş Cehennem de azgınların karşısına çıkarılır.
Süleyman Ateş

Cehennem de azgınların karşısına çıkarılır.

Şuara 92. Ayet 92. Ayet Süleyman Ateş Onlara "Hani taptıklarınız nerede?" denilir.
Süleyman Ateş

Onlara "Hani taptıklarınız nerede?" denilir.

Şuara 93. Ayet 93. Ayet Süleyman Ateş "O Allah'tan başka (taptıklarınız) size yardım ediyorlar mı, yahut kendilerine yardımları dokunuyor mu?"
Süleyman Ateş

"O Allah'tan başka (taptıklarınız) size yardım ediyorlar mı, yahut kendilerine yardımları dokunuyor mu?"

Şuara 94. Ayet 94. Ayet Süleyman Ateş Onlar ve azgınlar, tepe taklak oraya atılırlar.
Süleyman Ateş

Onlar ve azgınlar, tepe taklak oraya atılırlar.

Şuara 95. Ayet 95. Ayet Süleyman Ateş İblis'in bütün askerleri de.
Süleyman Ateş

İblis'in bütün askerleri de.

Şuara 96. Ayet 96. Ayet Süleyman Ateş Onlar orada (putlarıyle) çekişerek derler ki:
Süleyman Ateş

Onlar orada (putlarıyle) çekişerek derler ki:

Şuara 97. Ayet 97. Ayet Süleyman Ateş "Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!"
Süleyman Ateş

"Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!"

Şuara 98. Ayet 98. Ayet Süleyman Ateş "Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk."
Süleyman Ateş

"Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk."

Şuara 99. Ayet 99. Ayet Süleyman Ateş "Ama bizi saptıran o suçlulardır."
Süleyman Ateş

"Ama bizi saptıran o suçlulardır."

Şuara 100. Ayet 100. Ayet Süleyman Ateş "Şimdi artık bizim ne şefa'atçilerimiz var",
Süleyman Ateş

"Şimdi artık bizim ne şefa'atçilerimiz var",

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image