Mealler

/ Mealler / Liste

Suat Yıldırım - Kamer Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Kamer 1. Ayet 1. Ayet Suat Yıldırım Kıyamet saati yaklaştı, Ay bölündü.
Suat Yıldırım

Kıyamet saati yaklaştı, Ay bölündü.

Kamer 2. Ayet 2. Ayet Suat Yıldırım Ama o müşrikler her ne zaman bir mucize görseler sırtlarını döner: "Bu, kuvvetli ve devamlı bir büyüdür!" derler.
Suat Yıldırım

Ama o müşrikler her ne zaman bir mucize görseler sırtlarını döner: "Bu, kuvvetli ve devamlı bir büyüdür!" derler.

Kamer 3. Ayet 3. Ayet Suat Yıldırım Onlar hakkı yalan saydılar, heva ve heveslerine uydular. Halbuki her iş gibi bu nübüvvetin de kararlaştırılmış bir sonu elbette vardır.
Suat Yıldırım

Onlar hakkı yalan saydılar, heva ve heveslerine uydular. Halbuki her iş gibi bu nübüvvetin de kararlaştırılmış bir sonu elbette vardır.

Kamer 4. Ayet 4. Ayet Suat Yıldırım Oysa onlara kendilerini inkardan vazgeçirecek ibretler ihtiva eden nice olaylar bildirilmişti!
Suat Yıldırım

Oysa onlara kendilerini inkardan vazgeçirecek ibretler ihtiva eden nice olaylar bildirilmişti!

Kamer 5. Ayet 5. Ayet Suat Yıldırım Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kar etmiyor.
Suat Yıldırım

Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kar etmiyor.

Kamer 6. Ayet 6. Ayet Suat Yıldırım Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münadi, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.
Suat Yıldırım

Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münadi, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.

Kamer 7. Ayet 7. Ayet Suat Yıldırım Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar.
Suat Yıldırım

Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar.

Kamer 8. Ayet 8. Ayet Suat Yıldırım Boyunlarını, çağıran münadiye doğru uzatmış vaziyette, kafirler: "Bugün çok zorlu bir gün, işimiz bitik!" derler.
Suat Yıldırım

Boyunlarını, çağıran münadiye doğru uzatmış vaziyette, kafirler: "Bugün çok zorlu bir gün, işimiz bitik!" derler.

Kamer 9. Ayet 9. Ayet Suat Yıldırım Kendilerinden önce Nuh kavmi de Peygamberi yalancı saydı ve: "Bu delinin teki!" dediler. Onu incittiler, tebliğini engellediler.
Suat Yıldırım

Kendilerinden önce Nuh kavmi de Peygamberi yalancı saydı ve: "Bu delinin teki!" dediler. Onu incittiler, tebliğini engellediler.

Kamer 10. Ayet 10. Ayet Suat Yıldırım O da: "Ya Rabbi, ben mağlubum, artık Sen bana yardım et!" dedi.
Suat Yıldırım

O da: "Ya Rabbi, ben mağlubum, artık Sen bana yardım et!" dedi.

Kamer 11. Ayet 11. Ayet Suat Yıldırım Biz de derhal, boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.
Suat Yıldırım

Biz de derhal, boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.

Kamer 12. Ayet 12. Ayet Suat Yıldırım Yeri pınar pınar fışkırttık. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o işin olması için birleşti.
Suat Yıldırım

Yeri pınar pınar fışkırttık. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o işin olması için birleşti.

Kamer 13. Ayet 13. Ayet Suat Yıldırım Biz Nuh'u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik.
Suat Yıldırım

Biz Nuh'u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik.

Kamer 14. Ayet 14. Ayet Suat Yıldırım O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükafat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.
Suat Yıldırım

O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükafat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.

Kamer 15. Ayet 15. Ayet Suat Yıldırım Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan?
Suat Yıldırım

Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan?

Kamer 16. Ayet 16. Ayet Suat Yıldırım Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!
Suat Yıldırım

Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!

Kamer 17. Ayet 17. Ayet Suat Yıldırım Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?
Suat Yıldırım

Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?

Kamer 18. Ayet 18. Ayet Suat Yıldırım Ad kavmi de Peygamberlerini yalancı saydı. Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!
Suat Yıldırım

Ad kavmi de Peygamberlerini yalancı saydı. Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!

Kamer 19. Ayet 19. Ayet Suat Yıldırım Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik.
Suat Yıldırım

Biz onların üstüne o pek talihsiz günde, her şeyi söküp atan bir kasırga gönderdik.

Kamer 20. Ayet 20. Ayet Suat Yıldırım Öyle ki insanları, kökü sökülmüş, içi boş hurma kütükleri gibi fırlatıp atıyordu.
Suat Yıldırım

Öyle ki insanları, kökü sökülmüş, içi boş hurma kütükleri gibi fırlatıp atıyordu.

Kamer 21. Ayet 21. Ayet Suat Yıldırım Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim, görsünler bakalım!
Suat Yıldırım

Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim, görsünler bakalım!

Kamer 22. Ayet 22. Ayet Suat Yıldırım Yemin olsun! Biz ders alınsın diye Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?
Suat Yıldırım

Yemin olsun! Biz ders alınsın diye Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?

Kamer 23. Ayet 23. Ayet Suat Yıldırım (23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"
Suat Yıldırım

(23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

Kamer 24. Ayet 24. Ayet Suat Yıldırım (23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"
Suat Yıldırım

(23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

Kamer 25. Ayet 25. Ayet Suat Yıldırım (23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"
Suat Yıldırım

(23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image