Mealler
Mustafa İslamoğlu - Kehf Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Kehf 1. Ayet
1. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hamd tümüyle kuluna ilahi mesajı indiren ve onda hiçbir çarpıklığa yer vermeyen Allah'a mahsustur.
|
Mustafa İslamoğlu
Hamd tümüyle kuluna ilahi mesajı indiren ve onda hiçbir çarpıklığa yer vermeyen Allah'a mahsustur. |
|
Kehf 2. Ayet
2. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Aksine onu) dosdoğru ve dolambaçsız (kıldı) ki, (inkarcıları) kendi katından gelecek şiddetli bir cezayla uyarsın; yararlı ve erdemli davranan mü'minlere de kendilerini bekleyen güzel bir karşılığı müjdelesin:
|
Mustafa İslamoğlu
(Aksine onu) dosdoğru ve dolambaçsız (kıldı) ki, (inkarcıları) kendi katından gelecek şiddetli bir cezayla uyarsın; yararlı ve erdemli davranan mü'minlere de kendilerini bekleyen güzel bir karşılığı müjdelesin: |
|
|
Mustafa İslamoğlu
içinde ebedi kalacakları (bir karşılığı)... |
|
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de "Allah çocuk edindi" diyen kimseleri uyarsın… |
|
Kehf 5. Ayet
5. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Kaldı ki) ne onlar ne de ataları, bu konuda (sahih) bir bilgiye sahip değildirler; ağızlarından öylesine çıkmış pek dehşet bir söz bu: onlar bunu demekle sadece yalan söylemiş oluyorlar.
|
Mustafa İslamoğlu
(Kaldı ki) ne onlar ne de ataları, bu konuda (sahih) bir bilgiye sahip değildirler; ağızlarından öylesine çıkmış pek dehşet bir söz bu: onlar bunu demekle sadece yalan söylemiş oluyorlar. |
|
Kehf 6. Ayet
6. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hal böyleyken demek sen kalkıp, -bu hitaba inanmamaları durumunda- onların verdiği tepkiler üzerine kızıp kendini helake sürükleyeceksin.
|
Mustafa İslamoğlu
Hal böyleyken demek sen kalkıp, -bu hitaba inanmamaları durumunda- onların verdiği tepkiler üzerine kızıp kendini helake sürükleyeceksin. |
|
Kehf 7. Ayet
7. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Gerçekten de Biz yeryüzünde bulunan şeyleri, onlardan hangisinin daha güzel davranacağını sınayalım diye oraya (cazibe katan) birer süs unsuru kıldık;
|
Mustafa İslamoğlu
Gerçekten de Biz yeryüzünde bulunan şeyleri, onlardan hangisinin daha güzel davranacağını sınayalım diye oraya (cazibe katan) birer süs unsuru kıldık; |
|
Kehf 8. Ayet
8. Ayet
Mustafa İslamoğlu
ama hiç şüphesiz yine Biz, (günü gelince) orada bulunan her şeyi kupkuru bir toprak haline çevirmeyi biliriz.
|
Mustafa İslamoğlu
ama hiç şüphesiz yine Biz, (günü gelince) orada bulunan her şeyi kupkuru bir toprak haline çevirmeyi biliriz. |
|
Kehf 9. Ayet
9. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Yoksa sen mağara arkadaşlarının ve (onlar için yazılan) anıt kitabenin, bizim (bütün bu) ayetlerimizden daha mı ibret ve hayret verici olduğunu düşünüyorsun?
|
Mustafa İslamoğlu
Yoksa sen mağara arkadaşlarının ve (onlar için yazılan) anıt kitabenin, bizim (bütün bu) ayetlerimizden daha mı ibret ve hayret verici olduğunu düşünüyorsun? |
|
Kehf 10. Ayet
10. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hani, zamanın birinde o gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz!" demişlerdi, "Bize yüce katından bir rahmet bahşet ve bizi içine düştüğümüz şu durumdan dolayı doğru (sonuca) ulaştıracak bir bilinçle donat!"
|
Mustafa İslamoğlu
Hani, zamanın birinde o gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz!" demişlerdi, "Bize yüce katından bir rahmet bahşet ve bizi içine düştüğümüz şu durumdan dolayı doğru (sonuca) ulaştıracak bir bilinçle donat!" |
|
Kehf 11. Ayet
11. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bunun üzerine Biz de kulaklarına, yıllar boyu onları (dış dünyaya) kapatan bir (mühür) vurduk.
|
Mustafa İslamoğlu
Bunun üzerine Biz de kulaklarına, yıllar boyu onları (dış dünyaya) kapatan bir (mühür) vurduk. |
|
Kehf 12. Ayet
12. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sonra onları dirilttik ki, geçip giden süreci iki guruptan hangisinin (olayı hakikate uygun bir bakış açısıyla) değerlendirdiğini seçip ortaya çıkaralım.
|
Mustafa İslamoğlu
Sonra onları dirilttik ki, geçip giden süreci iki guruptan hangisinin (olayı hakikate uygun bir bakış açısıyla) değerlendirdiğini seçip ortaya çıkaralım. |
|
Kehf 13. Ayet
13. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sana onların haberini, sahih bir amaca uygun olarak Biz aktaracağız: Şu bir gerçek ki, onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi; ve Biz de onların doğru yolda olma bilincini artırmış
|
Mustafa İslamoğlu
Sana onların haberini, sahih bir amaca uygun olarak Biz aktaracağız: Şu bir gerçek ki, onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi; ve Biz de onların doğru yolda olma bilincini artırmış |
|
Kehf 14. Ayet
14. Ayet
Mustafa İslamoğlu
ve yüreklerini (imanda) sabit kılmıştık. (Küfre) başkaldırdıkları zaman (aralarında) şöyle konuşmuşlardı: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir! Asla O'nu bırakıp da, ilah diye başkalarına kulluk etmeyiz! Doğrusu eğer böyle yaparsak, asıl o zaman haktan uzaklaşıp haddi aşmış oluruz.
|
Mustafa İslamoğlu
ve yüreklerini (imanda) sabit kılmıştık. (Küfre) başkaldırdıkları zaman (aralarında) şöyle konuşmuşlardı: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir! Asla O'nu bırakıp da, ilah diye başkalarına kulluk etmeyiz! Doğrusu eğer böyle yaparsak, asıl o zaman haktan uzaklaşıp haddi aşmış oluruz. |
|
Kehf 15. Ayet
15. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İşte bizim kavmimiz olacak şu güruh, tuttular O'ndan başkalarını ilah edindiler; oysa ki onların bu konuda ikna edici güçlü bir delil getirmeleri gerekmiyor muydu? Şu halde, kendi uydurduğu yalanı Allah'a isnat edenden daha zalim biri olabilir mi?
|
Mustafa İslamoğlu
İşte bizim kavmimiz olacak şu güruh, tuttular O'ndan başkalarını ilah edindiler; oysa ki onların bu konuda ikna edici güçlü bir delil getirmeleri gerekmiyor muydu? Şu halde, kendi uydurduğu yalanı Allah'a isnat edenden daha zalim biri olabilir mi? |
|
Kehf 16. Ayet
16. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İmdi, madem siz onlardan ve Allah dışında taptıkları her şeyden uzaklaştınız; o halde (şu) mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size bir pay ulaştırsın ve sizi (soylu) eyleminizden dolayı ihtiyaç duyduğunuz (maddi-manevi) donanıma sahip kılsın."
|
Mustafa İslamoğlu
İmdi, madem siz onlardan ve Allah dışında taptıkları her şeyden uzaklaştınız; o halde (şu) mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size bir pay ulaştırsın ve sizi (soylu) eyleminizden dolayı ihtiyaç duyduğunuz (maddi-manevi) donanıma sahip kılsın." |
|
Kehf 17. Ayet
17. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve onlar o mekanın geniş bir bölümünde bulunuyorlarken, sen, güneş doğarken onların mağarasını sağ tarafından teğet geçip gittiğini, batarken de sol tarafından teğet geçip gittiğini gözünde canlandırabilirsin: Allah'ın ayetlerinden biriydi bu. Allah kimi doğru yola yöneltirse, işte odur doğru yolu bulan, ama kimi de sapıklığa terk ederse, artık onun için ne bir dost, ne bir mürşit bulabilirsin.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve onlar o mekanın geniş bir bölümünde bulunuyorlarken, sen, güneş doğarken onların mağarasını sağ tarafından teğet geçip gittiğini, batarken de sol tarafından teğet geçip gittiğini gözünde canlandırabilirsin: Allah'ın ayetlerinden biriydi bu. Allah kimi doğru yola yöneltirse, işte odur doğru yolu bulan, ama kimi de sapıklığa terk ederse, artık onun için ne bir dost, ne bir mürşit bulabilirsin. |
|
Kehf 18. Ayet
18. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Onlar (ölüm uykusuna) yattıkları halde sen onları uyanık sanırdın; dahası, Biz onları bir sağa bir sola döndürüp duruyorduk. Köpekleri ise, girişte ön ayaklarını yaymış öylece duruyordu: Eğer onların üzerine çıkagelseydin, kesinlikle dönüp ardına bakmadan kaçardın; zira bu (manzara)dan dolayı içini bir ürperti kaplardı.
|
Mustafa İslamoğlu
Onlar (ölüm uykusuna) yattıkları halde sen onları uyanık sanırdın; dahası, Biz onları bir sağa bir sola döndürüp duruyorduk. Köpekleri ise, girişte ön ayaklarını yaymış öylece duruyordu: Eğer onların üzerine çıkagelseydin, kesinlikle dönüp ardına bakmadan kaçardın; zira bu (manzara)dan dolayı içini bir ürperti kaplardı. |
|
Kehf 19. Ayet
19. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İşte durum böyleyken, onları hayata döndürdük; nihayet kendi aralarında (ne olup bittiğini) sormaya başladılar. İçlerinden birinin "Bu şekilde ne kadar kaldınız?" diye sorması üzerine, diğerleri "Bir gün ya da günün bir parçası kadar" diye cevap verdiler. (O anda söze giren) daha başkaları ise şöyle dedi: "Ne kadar kaldığınızı çok iyi bilen sadece Rabbinizdir. Şimdi (bunu bırakın) da, içinizden birini şu gümüş paralarla şehre gönderin; bir bakıversin, yiyeceklerden en temiz ve uygunu hangisiyse, size rızık olarak onu getirsin; fakat çok hassas davransın ve sakın sizin varlığınızı kimseye sezdirmesin!
|
Mustafa İslamoğlu
İşte durum böyleyken, onları hayata döndürdük; nihayet kendi aralarında (ne olup bittiğini) sormaya başladılar. İçlerinden birinin "Bu şekilde ne kadar kaldınız?" diye sorması üzerine, diğerleri "Bir gün ya da günün bir parçası kadar" diye cevap verdiler. (O anda söze giren) daha başkaları ise şöyle dedi: "Ne kadar kaldığınızı çok iyi bilen sadece Rabbinizdir. Şimdi (bunu bırakın) da, içinizden birini şu gümüş paralarla şehre gönderin; bir bakıversin, yiyeceklerden en temiz ve uygunu hangisiyse, size rızık olarak onu getirsin; fakat çok hassas davransın ve sakın sizin varlığınızı kimseye sezdirmesin! |
|
Kehf 20. Ayet
20. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Çünkü eğer onlar sizin varlığınızı öğrenirlerse, ya sizi öldüresiye taşlarlar, ya da sizi (zorla) kendi inanç sistemlerine döndürürler; o takdirde ise bir daha asla ellerinden kurtulamazsınız."
|
Mustafa İslamoğlu
Çünkü eğer onlar sizin varlığınızı öğrenirlerse, ya sizi öldüresiye taşlarlar, ya da sizi (zorla) kendi inanç sistemlerine döndürürler; o takdirde ise bir daha asla ellerinden kurtulamazsınız." |
|
Kehf 21. Ayet
21. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İşte bu yöntemle onların hikayesini (insanlara) aktardık ki, Allah'ın vaadinin bütünüyle gerçek olduğunu ve Son Saat'in gelip çatacağından kuşku duyulmaması gerektiğini bilip fark etsinler. O zamanlar, (işin bu yanını bırakıp) onların eylemini aralarında tartışmaya başladılar. Onlardan bir kısmı "Onların hatırasına anıtsal bir kitabe dikin; onların gerçek konumunu Rableri daha iyi bilir" dediler. Onların yönetimini ellerine geçirmiş olan egemen sınıfa mensup berikiler ise "(Kararımız) kesindir: onların üzerine ille de bir mabed yapılacaktır!" dediler.
|
Mustafa İslamoğlu
İşte bu yöntemle onların hikayesini (insanlara) aktardık ki, Allah'ın vaadinin bütünüyle gerçek olduğunu ve Son Saat'in gelip çatacağından kuşku duyulmaması gerektiğini bilip fark etsinler. O zamanlar, (işin bu yanını bırakıp) onların eylemini aralarında tartışmaya başladılar. Onlardan bir kısmı "Onların hatırasına anıtsal bir kitabe dikin; onların gerçek konumunu Rableri daha iyi bilir" dediler. Onların yönetimini ellerine geçirmiş olan egemen sınıfa mensup berikiler ise "(Kararımız) kesindir: onların üzerine ille de bir mabed yapılacaktır!" dediler. |
|
Kehf 22. Ayet
22. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Asırlar) sonra, bilinmeyen hakkında atıp tutma kabilinden, "Onlar üç kişiydiler dördüncüleri köpekleriydi" diyenler çıkacağı gibi, "Beş kişiydiler altıncıları köpekleriydi" diyenler de çıkacak; dahası "Yedi kişiydiler sekizincileri köpekleriydi" diyenler bile...De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir! Onlar hakkında (gerçek) bilgiye sahip olanların sayısı çok azdır." (Sen, ey muhatap!) O halde artık onlar hakkında, olayın görünen boyutunun dışına taşan bir tartışmaya girme; yine onlar hakkında, (bilinmeyen hakkında atıp tutan) kimselere itibar edip de soru sorma!
|
Mustafa İslamoğlu
(Asırlar) sonra, bilinmeyen hakkında atıp tutma kabilinden, "Onlar üç kişiydiler dördüncüleri köpekleriydi" diyenler çıkacağı gibi, "Beş kişiydiler altıncıları köpekleriydi" diyenler de çıkacak; dahası "Yedi kişiydiler sekizincileri köpekleriydi" diyenler bile...De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir! Onlar hakkında (gerçek) bilgiye sahip olanların sayısı çok azdır." (Sen, ey muhatap!) O halde artık onlar hakkında, olayın görünen boyutunun dışına taşan bir tartışmaya girme; yine onlar hakkında, (bilinmeyen hakkında atıp tutan) kimselere itibar edip de soru sorma! |
|
Kehf 23. Ayet
23. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve hiç bir şey için, "Ben bu işi yarın kesinlikle yaparım!" deme!
|
Mustafa İslamoğlu
Ve hiç bir şey için, "Ben bu işi yarın kesinlikle yaparım!" deme! |
|
Kehf 24. Ayet
24. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ancak "Allah dilerse (yapabilirim)" de. Ve bunu unuttuğun zaman hemen Rabbini hatırla ve de ki: "Umarım ki Rabbim beni bundan daha yakın (ve derinlikli) bir bilgi ve bilinç düzeyine eriştirir!"
|
Mustafa İslamoğlu
Ancak "Allah dilerse (yapabilirim)" de. Ve bunu unuttuğun zaman hemen Rabbini hatırla ve de ki: "Umarım ki Rabbim beni bundan daha yakın (ve derinlikli) bir bilgi ve bilinç düzeyine eriştirir!" |
|
Kehf 25. Ayet
25. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İmdi (kimileri) "Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar" (diye iddia ederlerken), bir (başkaları) da bu sayıya dokuz yıl daha ekledi.
|
Mustafa İslamoğlu
İmdi (kimileri) "Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar" (diye iddia ederlerken), bir (başkaları) da bu sayıya dokuz yıl daha ekledi. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.