Mealler
Mustafa İslamoğlu - İbrahim Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
İbrahim 21. Ayet
21. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Derken, (hesap günü) toptan Allah'ın huzuruna çıkmışlardır. Ve altta kalan zayıflar büyüklük taslayanlara diyecekler ki: "Sahiden biz zamanında size uymuştuk; şimdi siz Allah'ın azabından bir şeyi bizden savabilecek durumda mısınız?" Onlar cevap verecekler: "Eğer Allah bize bir yol gösterseydi, biz de size kılavuzluk ederdik; inleyip sızlasak da (başımıza gelene) sabretsek de, bizim için hepsi bir: artık bizim sığınacak bir yerimiz yok!"
|
Mustafa İslamoğlu
Derken, (hesap günü) toptan Allah'ın huzuruna çıkmışlardır. Ve altta kalan zayıflar büyüklük taslayanlara diyecekler ki: "Sahiden biz zamanında size uymuştuk; şimdi siz Allah'ın azabından bir şeyi bizden savabilecek durumda mısınız?" Onlar cevap verecekler: "Eğer Allah bize bir yol gösterseydi, biz de size kılavuzluk ederdik; inleyip sızlasak da (başımıza gelene) sabretsek de, bizim için hepsi bir: artık bizim sığınacak bir yerimiz yok!" |
|
İbrahim 22. Ayet
22. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve hüküm kesinleşip iş bitince Şeytan dedi ki: "İşte hakikat: Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir söz vermişti, ben de size söz vermiştim: fakat size verdiğim sözü tutmadım. Zira benim sizin üzerinizde yaptırım gücüm bulunmamaktaydı. Ne var ki sizi sadece davet ediyordum, siz de benim davetime yumuluyordunuz. Dolayısıyla beni suçlamayın, asıl kendinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım, ne de siz benim imdadıma. İşin gerçeği ben, sizin daha önce beni Allah'a ortak koşma girişimlerinizi de zaten (baştan beri) benimsememiştim! Elbette zalimleri, can yakıcı bir azap beklemektedir.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve hüküm kesinleşip iş bitince Şeytan dedi ki: "İşte hakikat: Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir söz vermişti, ben de size söz vermiştim: fakat size verdiğim sözü tutmadım. Zira benim sizin üzerinizde yaptırım gücüm bulunmamaktaydı. Ne var ki sizi sadece davet ediyordum, siz de benim davetime yumuluyordunuz. Dolayısıyla beni suçlamayın, asıl kendinizi suçlayın! Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım, ne de siz benim imdadıma. İşin gerçeği ben, sizin daha önce beni Allah'a ortak koşma girişimlerinizi de zaten (baştan beri) benimsememiştim! Elbette zalimleri, can yakıcı bir azap beklemektedir. |
|
İbrahim 23. Ayet
23. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Fakat iman eden ve o imana uygun iş işleyen kimseler, zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere buyur edilecekler. Onlar orada Rablerinin izniyle ebedi kalacaklar. Onlar orada (birbirlerine şöyle) mukabele edecekler: "Mutluluklar!.."
|
Mustafa İslamoğlu
Fakat iman eden ve o imana uygun iş işleyen kimseler, zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere buyur edilecekler. Onlar orada Rablerinin izniyle ebedi kalacaklar. Onlar orada (birbirlerine şöyle) mukabele edecekler: "Mutluluklar!.." |
|
İbrahim 24. Ayet
24. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Allah'ın güzel bir söze nasıl bir benzetme yaptığını görmez misin? O, kökü (yerde) sabit, dalları göğe uzanan alımlı bir ağaç gibidir.
|
Mustafa İslamoğlu
Allah'ın güzel bir söze nasıl bir benzetme yaptığını görmez misin? O, kökü (yerde) sabit, dalları göğe uzanan alımlı bir ağaç gibidir. |
|
İbrahim 25. Ayet
25. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Rabbinin izniyle o her mevsim ürün verir. İşte Allah belki öğüt alırlar diye insanlara böyle misaller veriyor.
|
Mustafa İslamoğlu
Rabbinin izniyle o her mevsim ürün verir. İşte Allah belki öğüt alırlar diye insanlara böyle misaller veriyor. |
|
İbrahim 26. Ayet
26. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Çirkin bir söz ise, (ekili olduğu) yerden kökten sökülüp çıkarılmış (kendi başına) ayakta duramayan zavallı bir ağaç gibidir...
|
Mustafa İslamoğlu
Çirkin bir söz ise, (ekili olduğu) yerden kökten sökülüp çıkarılmış (kendi başına) ayakta duramayan zavallı bir ağaç gibidir... |
|
İbrahim 27. Ayet
27. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Allah inanıp güvenen kimseleri sabit, sağlam bir sözle hem dünyada hem de ahirete sapasağlam (dimdik ayakta) tutar; ve Allah zalimlerin ayaklarını kaydırır: çünkü Allah dilediğini yapar.
|
Mustafa İslamoğlu
Allah inanıp güvenen kimseleri sabit, sağlam bir sözle hem dünyada hem de ahirete sapasağlam (dimdik ayakta) tutar; ve Allah zalimlerin ayaklarını kaydırır: çünkü Allah dilediğini yapar. |
|
İbrahim 28. Ayet
28. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Görmez misin Allah'ın nimetini limitsiz bir nankörlükle takas edenleri? Ve toplumlarını sürükleyenleri tükeniş diyarı olan
|
Mustafa İslamoğlu
Görmez misin Allah'ın nimetini limitsiz bir nankörlükle takas edenleri? Ve toplumlarını sürükleyenleri tükeniş diyarı olan |
|
İbrahim 29. Ayet
29. Ayet
Mustafa İslamoğlu
cehenneme? (Evet) oraya varıp dayanacaklar: Ama orası ne berbat bir ikametgahtır!
|
Mustafa İslamoğlu
cehenneme? (Evet) oraya varıp dayanacaklar: Ama orası ne berbat bir ikametgahtır! |
|
İbrahim 30. Ayet
30. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Allah'a, O'nun yolundan saptırmak için eşdeğer rakip güçler tasavvur ettiler. De ki: "Geçici arzularla oyalana durun, nasıl olsa varacağınız yer ateş olacaktır!"
|
Mustafa İslamoğlu
Allah'a, O'nun yolundan saptırmak için eşdeğer rakip güçler tasavvur ettiler. De ki: "Geçici arzularla oyalana durun, nasıl olsa varacağınız yer ateş olacaktır!" |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.