Mealler
Mehmet Okuyan - Araf Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Araf 76. Ayet
76. Ayet
Mehmet Okuyan
Kibirlenenler "Biz sizin inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz!" demişlerdi.[1]
|
Mehmet Okuyan
Kibirlenenler "Biz sizin inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz!" demişlerdi.[1] |
|
Araf 77. Ayet
77. Ayet
Mehmet Okuyan
Rablerinin emrinden çıkarak o dişi deveyi boğazlamış[1] ve "Ey Salih! Elçilerdensen bize vadettiğini bize getir!" demişlerdi.
|
Mehmet Okuyan
Rablerinin emrinden çıkarak o dişi deveyi boğazlamış[1] ve "Ey Salih! Elçilerdensen bize vadettiğini bize getir!" demişlerdi. |
|
Araf 78. Ayet
78. Ayet
Mehmet Okuyan
(Bunun üzerine) onları bir sarsıntı yakalamıştı da yurtlarında diz üstü[1] (hareketsiz) kalmışlardı.[2]
|
Mehmet Okuyan
(Bunun üzerine) onları bir sarsıntı yakalamıştı da yurtlarında diz üstü[1] (hareketsiz) kalmışlardı.[2] |
|
Araf 79. Ayet
79. Ayet
Mehmet Okuyan
(Salih) onlardan yüz çevirip kendilerine şöyle demişti: "Ey kavmim! Şüphesiz ki ben size Rabbimin mesajını ulaştırdım ve size öğüt verdim fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."
|
Mehmet Okuyan
(Salih) onlardan yüz çevirip kendilerine şöyle demişti: "Ey kavmim! Şüphesiz ki ben size Rabbimin mesajını ulaştırdım ve size öğüt verdim fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz." |
|
Araf 80. Ayet
80. Ayet
Mehmet Okuyan
Lut'u da (peygamber göndermiştik de) kavmine şöyle demişti: "Sizden önce âlemlerden (insanlardan) kimsenin yapmadığı bir çirkinliği mi yapıyorsunuz?
|
Mehmet Okuyan
Lut'u da (peygamber göndermiştik de) kavmine şöyle demişti: "Sizden önce âlemlerden (insanlardan) kimsenin yapmadığı bir çirkinliği mi yapıyorsunuz? |
|
Araf 81. Ayet
81. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki siz, kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan bir topluluksunuz."[1]
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki siz, kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan bir topluluksunuz."[1] |
|
Araf 82. Ayet
82. Ayet
Mehmet Okuyan
Kavminin cevabı "Onları (Lut'u ve arkadaşlarını) şehrinizden çıkarın; çünkü onlar (güya) temizlik taslayan insanlarmış!"[1] sözünden başka bir şey olmamıştı.
|
Mehmet Okuyan
Kavminin cevabı "Onları (Lut'u ve arkadaşlarını) şehrinizden çıkarın; çünkü onlar (güya) temizlik taslayan insanlarmış!"[1] sözünden başka bir şey olmamıştı. |
|
Araf 83. Ayet
83. Ayet
Mehmet Okuyan
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtarmıştık. Yalnız hanımı hariç; o, geride kalanlardandı.[1]
|
Mehmet Okuyan
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtarmıştık. Yalnız hanımı hariç; o, geride kalanlardandı.[1] |
|
Araf 84. Ayet
84. Ayet
Mehmet Okuyan
Üzerlerine büyük bir bela yağmuru yağdırmıştık. Bak ki suçluların sonu nasıl olmuştu![1]
|
Mehmet Okuyan
Üzerlerine büyük bir bela yağmuru yağdırmıştık. Bak ki suçluların sonu nasıl olmuştu![1] |
|
Araf 85. Ayet
85. Ayet
Mehmet Okuyan
Medyen'e[1] de kardeşleri[2] Şuayb'ı (göndermiştik de onlara) şöyle demişti: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin! Sizin için O'ndan başka ilah yoktur. Elbette size Rabbinizden apaçık bir delil gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin! Düzenine kavuşturulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın![3] İnanırsanız böylesi sizin için hayırlı olandır.
|
Mehmet Okuyan
Medyen'e[1] de kardeşleri[2] Şuayb'ı (göndermiştik de onlara) şöyle demişti: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin! Sizin için O'ndan başka ilah yoktur. Elbette size Rabbinizden apaçık bir delil gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyalarını eksik vermeyin! Düzenine kavuşturulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın![3] İnanırsanız böylesi sizin için hayırlı olandır. |
|
Araf 86. Ayet
86. Ayet
Mehmet Okuyan
İnananları tehdit ederek, onları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükerek her yolun başında oturmayın![1] Az iken (Allah'ın) sizi çoğalttığını hatırlayın! Bozguncuların sonu nasıl olmuş bir bakın!
|
Mehmet Okuyan
İnananları tehdit ederek, onları Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğip bükerek her yolun başında oturmayın![1] Az iken (Allah'ın) sizi çoğalttığını hatırlayın! Bozguncuların sonu nasıl olmuş bir bakın! |
|
Araf 87. Ayet
87. Ayet
Mehmet Okuyan
İçinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabredip bekleyin! O hüküm verenlerin en hayırlısıdır."
|
Mehmet Okuyan
İçinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, Allah aranızda hükmedinceye kadar sabredip bekleyin! O hüküm verenlerin en hayırlısıdır." |
|
Araf 88. Ayet
88. Ayet
Mehmet Okuyan
(Şuayb'ın) kavminden kibirli yöneticiler demişti ki: "Ey Şuayb! Ya mutlaka seni ve seninle birlikte inananları şehrimizden çıkaracağız[1] ya da dinimize döneceksiniz!"[2] (Şuayb şu) cevabı vermişti: "İstememiş olsak da mı?
|
Mehmet Okuyan
(Şuayb'ın) kavminden kibirli yöneticiler demişti ki: "Ey Şuayb! Ya mutlaka seni ve seninle birlikte inananları şehrimizden çıkaracağız[1] ya da dinimize döneceksiniz!"[2] (Şuayb şu) cevabı vermişti: "İstememiş olsak da mı? |
|
Araf 89. Ayet
89. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah bizi o (yanlış inanış)tan kurtardıktan sonra sizin dininize dönersek Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi hariç, ona (Medyenlilerin dinine) dönmemiz mümkün değildir. Rabbimiz ilim bakımından her şeyi kapsamıştır. Biz yalnızca Allah'a güvendik! Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmü sen ver! Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın."
|
Mehmet Okuyan
Allah bizi o (yanlış inanış)tan kurtardıktan sonra sizin dininize dönersek Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi hariç, ona (Medyenlilerin dinine) dönmemiz mümkün değildir. Rabbimiz ilim bakımından her şeyi kapsamıştır. Biz yalnızca Allah'a güvendik! Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmü sen ver! Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın." |
|
Araf 90. Ayet
90. Ayet
Mehmet Okuyan
Kavminin kâfir olan yöneticileri "Şuayb'a uyarsanız bu durumda siz kaybedersiniz!" demişlerdi.
|
Mehmet Okuyan
Kavminin kâfir olan yöneticileri "Şuayb'a uyarsanız bu durumda siz kaybedersiniz!" demişlerdi. |
|
Araf 91. Ayet
91. Ayet
Mehmet Okuyan
(Bunun üzerine) onları bir sarsıntı yakalamıştı da yurtlarında diz üstü (hareketsiz) kalmışlardı.[1]
|
Mehmet Okuyan
(Bunun üzerine) onları bir sarsıntı yakalamıştı da yurtlarında diz üstü (hareketsiz) kalmışlardı.[1] |
|
Araf 92. Ayet
92. Ayet
Mehmet Okuyan
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç kalmamış gibiydiler;[1] Şuayb'ı yalanlayanlar kaybedenlerin ta kendileridir.
|
Mehmet Okuyan
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç kalmamış gibiydiler;[1] Şuayb'ı yalanlayanlar kaybedenlerin ta kendileridir. |
|
Araf 93. Ayet
93. Ayet
Mehmet Okuyan
(Şuayb) onlardan yüz çevirmiş ve şöyle demişti: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını duyurmuş ve size öğüt de vermiştim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!"
|
Mehmet Okuyan
(Şuayb) onlardan yüz çevirmiş ve şöyle demişti: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını duyurmuş ve size öğüt de vermiştim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!" |
|
Araf 94. Ayet
94. Ayet
Mehmet Okuyan
Her şehre bir peygamber gönderdiğimizde (gerçeğe) boyun eğsinler diye onları elbette çeşitli sıkıntı ve darlıkla denemiştik.[1]
|
Mehmet Okuyan
Her şehre bir peygamber gönderdiğimizde (gerçeğe) boyun eğsinler diye onları elbette çeşitli sıkıntı ve darlıkla denemiştik.[1] |
|
Araf 95. Ayet
95. Ayet
Mehmet Okuyan
Sonra kötülüğü iyilikle değiştirmiştik de refah içinde yaşamışlardı. "Atalarımıza da elbette böyle sıkıntı ve sevinç (vesileleri) gelmişti." demişlerdi. Biz de onları, hiç farkına varmadıkları bir şekilde ansızın yakalamıştık (cezalandırmıştık).[1]
|
Mehmet Okuyan
Sonra kötülüğü iyilikle değiştirmiştik de refah içinde yaşamışlardı. "Atalarımıza da elbette böyle sıkıntı ve sevinç (vesileleri) gelmişti." demişlerdi. Biz de onları, hiç farkına varmadıkları bir şekilde ansızın yakalamıştık (cezalandırmıştık).[1] |
|
Araf 96. Ayet
96. Ayet
Mehmet Okuyan
O şehirlerin halkı iman edip takvâlı (duyarlı) olsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bereketler açardık. Fakat yalanlamışlardı; biz de kazandıkları şeyler nedeniyle onları yakalamıştık (cezalandırmıştık).
|
Mehmet Okuyan
O şehirlerin halkı iman edip takvâlı (duyarlı) olsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bereketler açardık. Fakat yalanlamışlardı; biz de kazandıkları şeyler nedeniyle onları yakalamıştık (cezalandırmıştık). |
|
Araf 97. Ayet
97. Ayet
Mehmet Okuyan
O şehirlerin halkı, uyurlarken geceleyin kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi!
|
Mehmet Okuyan
O şehirlerin halkı, uyurlarken geceleyin kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi! |
|
Araf 98. Ayet
98. Ayet
Mehmet Okuyan
Veya o şehirlerin halkı, eğlenirlerken kuşluk vakti kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi!
|
Mehmet Okuyan
Veya o şehirlerin halkı, eğlenirlerken kuşluk vakti kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi! |
|
Araf 99. Ayet
99. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'ın tuzağından (ince düzeninden) güvende miydiler! Kendilerine yazık eden topluluktan başkası Allah'ın tuzağından (ince düzeninden) kendini güvende göremez.[1]
|
Mehmet Okuyan
Allah'ın tuzağından (ince düzeninden) güvende miydiler! Kendilerine yazık eden topluluktan başkası Allah'ın tuzağından (ince düzeninden) kendini güvende göremez.[1] |
|
Araf 100. Ayet
100. Ayet
Mehmet Okuyan
Önceki sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanlara şu gerçek yol göstermedi mi: Dileseydik günahlarından dolayı onlara da (sıkıntılar) isabet ettirirdik. Kalplerini mühürleriz[1] de (gerçekleri) duyamazlar.
|
Mehmet Okuyan
Önceki sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanlara şu gerçek yol göstermedi mi: Dileseydik günahlarından dolayı onlara da (sıkıntılar) isabet ettirirdik. Kalplerini mühürleriz[1] de (gerçekleri) duyamazlar. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.