Mealler
Erhan Aktaş - Zümer Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Zümer 1. Ayet
1. Ayet
Erhan Aktaş
Kitap'ın indirilmesi, Mutlak Üstün Olan, En İyi Hüküm Veren Allah tarafındandır.
|
Erhan Aktaş
Kitap'ın indirilmesi, Mutlak Üstün Olan, En İyi Hüküm Veren Allah tarafındandır. |
|
Zümer 2. Ayet
2. Ayet
Erhan Aktaş
Biz, bu Kitap'ı sana hakk ile indirdik. Öyleyse dini yalnızca O'na halis kılarak[1] Allah'a kulluk et.
|
Erhan Aktaş
Biz, bu Kitap'ı sana hakk ile indirdik. Öyleyse dini yalnızca O'na halis kılarak[1] Allah'a kulluk et. |
|
Zümer 3. Ayet
3. Ayet
Erhan Aktaş
Dikkat edin! Halis[1] din yalnızca Allah'a aittir. O'nun yanı sıra veliler edinenler: "Onlara, bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz." diyorlar. Allah, hakkında tartıştıkları şey için hükmünü verecektir. Allah, yalancı olan ve gerçeği yalanlayan azılı nankörleri doğru yola iletmez.
|
Erhan Aktaş
Dikkat edin! Halis[1] din yalnızca Allah'a aittir. O'nun yanı sıra veliler edinenler: "Onlara, bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz." diyorlar. Allah, hakkında tartıştıkları şey için hükmünü verecektir. Allah, yalancı olan ve gerçeği yalanlayan azılı nankörleri doğru yola iletmez. |
|
Zümer 4. Ayet
4. Ayet
Erhan Aktaş
Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yaratacağından dilediğini seçerdi. O, bundan münezzehtir.[1] O Allah, Eşsiz ve Benzersiz Tek Olan'dır, Varlığın Üzerinde Mutlak Egemen'dir.
|
Erhan Aktaş
Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yaratacağından dilediğini seçerdi. O, bundan münezzehtir.[1] O Allah, Eşsiz ve Benzersiz Tek Olan'dır, Varlığın Üzerinde Mutlak Egemen'dir. |
|
Zümer 5. Ayet
5. Ayet
Erhan Aktaş
Gökleri ve yeri hakk ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, Mutlak Üstün Olan'dır, Çok Bağışlayıcı'dır.
|
Erhan Aktaş
Gökleri ve yeri hakk ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, Mutlak Üstün Olan'dır, Çok Bağışlayıcı'dır. |
|
Zümer 6. Ayet
6. Ayet
Erhan Aktaş
Sizi tek bir nefisten[1] yarattı. Sonra ondan[2] eşini meydana getirdi. Sizin için hayvanlardan sekiz eş bağışladı. Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde, yaratılıştan sonra bir yaratılış ile yaratıyor. İşte bu sizin Rabb'iniz Allah'tır. Mülk, O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da başka şeylere yöneliyorsunuz?
|
Erhan Aktaş
Sizi tek bir nefisten[1] yarattı. Sonra ondan[2] eşini meydana getirdi. Sizin için hayvanlardan sekiz eş bağışladı. Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde, yaratılıştan sonra bir yaratılış ile yaratıyor. İşte bu sizin Rabb'iniz Allah'tır. Mülk, O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da başka şeylere yöneliyorsunuz? |
|
Zümer 7. Ayet
7. Ayet
Erhan Aktaş
Eğer gerçeği yalanlayıp nankörlük ederseniz; bilin ki Allah'ın size hiçbir ihtiyacı yoktur. O, kullarının gerçeği yalanlayarak nankörlük etmelerinden hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz[1] ondan hoşnut olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez.[2] Nihayetinde dönüşünüz Rabbinizedir. Böylece yapmış olduklarınızı size haber verecektir. Kuşkusuz O, sinelerde olanı en iyi bilendir.
|
Erhan Aktaş
Eğer gerçeği yalanlayıp nankörlük ederseniz; bilin ki Allah'ın size hiçbir ihtiyacı yoktur. O, kullarının gerçeği yalanlayarak nankörlük etmelerinden hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz[1] ondan hoşnut olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmez.[2] Nihayetinde dönüşünüz Rabbinizedir. Böylece yapmış olduklarınızı size haber verecektir. Kuşkusuz O, sinelerde olanı en iyi bilendir. |
|
Zümer 8. Ayet
8. Ayet
Erhan Aktaş
İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek bütün benliğiyle O'na dua eder. Sonra kendisine bir nimet lütfettiği zaman, daha önce O'na yöneldiği halini unutur. O'nun yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar koşar. De ki: "Nankörlüğünle biraz daha yararlan. Kuşkusuz ki sen ateşin halkındansın.
|
Erhan Aktaş
İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek bütün benliğiyle O'na dua eder. Sonra kendisine bir nimet lütfettiği zaman, daha önce O'na yöneldiği halini unutur. O'nun yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar koşar. De ki: "Nankörlüğünle biraz daha yararlan. Kuşkusuz ki sen ateşin halkındansın. |
|
Zümer 9. Ayet
9. Ayet
Erhan Aktaş
Gece saatlerinde secde ederek, kıyam durarak itaatkar olan, ahireti hesaba katan ve Rabb'inin rahmetini uman kimse, bu nankörlerle bir tutulur mu hiç? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?[1]" Kesinlikle yalnızca temiz akıl sahipleri öğüt alırlar.
|
Erhan Aktaş
Gece saatlerinde secde ederek, kıyam durarak itaatkar olan, ahireti hesaba katan ve Rabb'inin rahmetini uman kimse, bu nankörlerle bir tutulur mu hiç? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?[1]" Kesinlikle yalnızca temiz akıl sahipleri öğüt alırlar. |
|
Zümer 10. Ayet
10. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ey inanan kullar! Rabbinize karşı takvalı olun. Bu dünyada, iyi olanlar için iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere[1] ödülleri hesapsız ödenir.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ey inanan kullar! Rabbinize karşı takvalı olun. Bu dünyada, iyi olanlar için iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere[1] ödülleri hesapsız ödenir. |
|
Zümer 11. Ayet
11. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ben, dini yalnızca Kendisine özgü kılarak, Allah'a kulluk etmekle emrolundum.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ben, dini yalnızca Kendisine özgü kılarak, Allah'a kulluk etmekle emrolundum. |
|
|
Erhan Aktaş
"Ve bana teslim olanların ilki[1] olmam buyruldu." |
|
Zümer 13. Ayet
13. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer Rabb'ime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım." |
|
Zümer 14. Ayet
14. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ben, dinimi Allah'a özgü kılarak[1] O'na kulluk ederim."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ben, dinimi Allah'a özgü kılarak[1] O'na kulluk ederim." |
|
Zümer 15. Ayet
15. Ayet
Erhan Aktaş
Siz de O'nun yanı sıra istediğinize kulluk edin. De ki: "Asıl kaybedenler, Kıyamet Günü'nde kendilerini ve yakınlarını kayba uğratacak olanlardır." Dikkat edin! İşte apaçık kayıp budur.
|
Erhan Aktaş
Siz de O'nun yanı sıra istediğinize kulluk edin. De ki: "Asıl kaybedenler, Kıyamet Günü'nde kendilerini ve yakınlarını kayba uğratacak olanlardır." Dikkat edin! İşte apaçık kayıp budur. |
|
Zümer 16. Ayet
16. Ayet
Erhan Aktaş
Onların üstlerinde de altlarında da ateşten katmanlar vardır. İşte Allah'ın, kullarını uyarıp sakınmalarını istediği şey budur. Ey kullarım, Bana karşı takvalı[1] olun!
|
Erhan Aktaş
Onların üstlerinde de altlarında da ateşten katmanlar vardır. İşte Allah'ın, kullarını uyarıp sakınmalarını istediği şey budur. Ey kullarım, Bana karşı takvalı[1] olun! |
|
Zümer 17. Ayet
17. Ayet
Erhan Aktaş
Tağuta[1] kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjdeler olsun. O halde bu kullarımı müjdele.
|
Erhan Aktaş
Tağuta[1] kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjdeler olsun. O halde bu kullarımı müjdele. |
|
Zümer 18. Ayet
18. Ayet
Erhan Aktaş
Sözü dinleyip, en iyisine uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. İşte onlar sağlıklı düşünen akıl sahipleridir.
|
Erhan Aktaş
Sözü dinleyip, en iyisine uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. İşte onlar sağlıklı düşünen akıl sahipleridir. |
|
Zümer 19. Ayet
19. Ayet
Erhan Aktaş
Hakkında azap kararı gerçekleşmiş olana gelince; ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?
|
Erhan Aktaş
Hakkında azap kararı gerçekleşmiş olana gelince; ateşte olanı sen mi kurtaracaksın? |
|
Zümer 20. Ayet
20. Ayet
Erhan Aktaş
Fakat Rabb'lerine takvalı olanlar için kat kat bina edilmiş, önlerinde nehirler akan köşkler vardır. Bu Allah'ın verdiği sözdür. Allah verdiği sözden dönmez.
|
Erhan Aktaş
Fakat Rabb'lerine takvalı olanlar için kat kat bina edilmiş, önlerinde nehirler akan köşkler vardır. Bu Allah'ın verdiği sözdür. Allah verdiği sözden dönmez. |
|
Zümer 21. Ayet
21. Ayet
Erhan Aktaş
Allah'ın, gökten su indirdiğini ve onu su kaynakları şeklinde yeryüzünde akıttığını, sonra onunla rengarenk ekinler çıkardığını, daha sonra onların sararıp kuruduklarını; kuru bir çöpe döndüğünü görmedin mi? Kuşkusuz bunda sağlıklı düşünen akıl sahipleri için bir öğüt vardır.
|
Erhan Aktaş
Allah'ın, gökten su indirdiğini ve onu su kaynakları şeklinde yeryüzünde akıttığını, sonra onunla rengarenk ekinler çıkardığını, daha sonra onların sararıp kuruduklarını; kuru bir çöpe döndüğünü görmedin mi? Kuşkusuz bunda sağlıklı düşünen akıl sahipleri için bir öğüt vardır. |
|
Zümer 22. Ayet
22. Ayet
Erhan Aktaş
Allah'ın, gönlünü İslam'a açtığı kimse, Rabb'inden bir ışık üzerinde olmaz mı? Öyleyse Allah'ın öğütlerine karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir sapkınlık içindedirler.
|
Erhan Aktaş
Allah'ın, gönlünü İslam'a açtığı kimse, Rabb'inden bir ışık üzerinde olmaz mı? Öyleyse Allah'ın öğütlerine karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir sapkınlık içindedirler. |
|
Zümer 23. Ayet
23. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, hadisin[1] en iyisini; muteşabih[2], ikişerli[3] bir Kitap halinde indirdi. Ondan, Rabblerine karşı içtenlikli saygısı olanların tüyleri ürperir. Ardından da benlikleri ve kalpleri Allah'ın öğüdü ile huzura kavuşur. İşte bu, Allah'ın doğru yolu gösteren kılavuzudur. Onunla dileyeni doğru yola iletir;[4] Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunamaz.
|
Erhan Aktaş
Allah, hadisin[1] en iyisini; muteşabih[2], ikişerli[3] bir Kitap halinde indirdi. Ondan, Rabblerine karşı içtenlikli saygısı olanların tüyleri ürperir. Ardından da benlikleri ve kalpleri Allah'ın öğüdü ile huzura kavuşur. İşte bu, Allah'ın doğru yolu gösteren kılavuzudur. Onunla dileyeni doğru yola iletir;[4] Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunamaz. |
|
Zümer 24. Ayet
24. Ayet
Erhan Aktaş
O halde Kıyamet Günü, kendisini kötü azaptan kim koruyabilir? Zalimlere: "Kazandığınızın karşılığını tadın!" denir.
|
Erhan Aktaş
O halde Kıyamet Günü, kendisini kötü azaptan kim koruyabilir? Zalimlere: "Kazandığınızın karşılığını tadın!" denir. |
|
Zümer 25. Ayet
25. Ayet
Erhan Aktaş
Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı da kendilerine hiç beklemedikleri yerden azap geldi.
|
Erhan Aktaş
Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı da kendilerine hiç beklemedikleri yerden azap geldi. |
|
Zümer 26. Ayet
26. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı.
|
Erhan Aktaş
Allah, onlara dünya hayatında zilleti tattırdı. Ahiret azabı elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı. |
|
Zümer 27. Ayet
27. Ayet
Erhan Aktaş
Ant olsun ki Kur'an'da insanlar için her konudan örnekler verdik. Umulur ki böylece öğüt alırlar.
|
Erhan Aktaş
Ant olsun ki Kur'an'da insanlar için her konudan örnekler verdik. Umulur ki böylece öğüt alırlar. |
|
Zümer 28. Ayet
28. Ayet
Erhan Aktaş
Kusursuz, Arapça bir Kur'an'dır. Umulur ki takva sahibi olurlar.
|
Erhan Aktaş
Kusursuz, Arapça bir Kur'an'dır. Umulur ki takva sahibi olurlar. |
|
Zümer 29. Ayet
29. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, aralarında anlaşamayan birkaç ortağa bağlı bir kimse ile tek bir kişiye bağlı bir kimseyi örnek verdi: Bu iki kimsenin durumu hiçbir olur mu? Övgü yalnızca Allah'a özgüdür. Ama çokları bilmiyorlar.
|
Erhan Aktaş
Allah, aralarında anlaşamayan birkaç ortağa bağlı bir kimse ile tek bir kişiye bağlı bir kimseyi örnek verdi: Bu iki kimsenin durumu hiçbir olur mu? Övgü yalnızca Allah'a özgüdür. Ama çokları bilmiyorlar. |
|
|
Erhan Aktaş
Kuşkusuz sen ölümlüsün, kuşkusuz onlar da ölümlüdürler. |
|
Zümer 31. Ayet
31. Ayet
Erhan Aktaş
Sonra Kıyamet Günü hepiniz Rabb'inizin huzurunda birbirinizden davalı ve davacı olacaksınız.
|
Erhan Aktaş
Sonra Kıyamet Günü hepiniz Rabb'inizin huzurunda birbirinizden davalı ve davacı olacaksınız. |
|
Zümer 32. Ayet
32. Ayet
Erhan Aktaş
Öyleyse, Allah adına yalan uyduran ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Gerçeği yalanlayan nankörlerin yeri Cehennem'de değil mi?
|
Erhan Aktaş
Öyleyse, Allah adına yalan uyduran ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Gerçeği yalanlayan nankörlerin yeri Cehennem'de değil mi? |
|
Zümer 33. Ayet
33. Ayet
Erhan Aktaş
Doğruyu getirenler[1] ve onu doğrulayanlar, işte onlar takva sahibidirler.
|
Erhan Aktaş
Doğruyu getirenler[1] ve onu doğrulayanlar, işte onlar takva sahibidirler. |
|
Zümer 34. Ayet
34. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar için Rabbleri yanında diledikleri her şey vardır. İşte budur muhsin[1] olanların karşılığı.
|
Erhan Aktaş
Onlar için Rabbleri yanında diledikleri her şey vardır. İşte budur muhsin[1] olanların karşılığı. |
|
Zümer 35. Ayet
35. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, onların[1] yaptıklarının en kötülerine kafir[2] olacak; yaptıklarının karşılığında, en iyisiyle karşılık verecek.
|
Erhan Aktaş
Allah, onların[1] yaptıklarının en kötülerine kafir[2] olacak; yaptıklarının karşılığında, en iyisiyle karşılık verecek. |
|
Zümer 36. Ayet
36. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, kuluna yeterli değil mi? Onlar seni O'ndan başkası ile korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa, onu doğruya iletecek yoktur.[1]
|
Erhan Aktaş
Allah, kuluna yeterli değil mi? Onlar seni O'ndan başkası ile korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa, onu doğruya iletecek yoktur.[1] |
|
Zümer 37. Ayet
37. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, kimi doğru yola iletirse, onu saptırabilecek yoktur. Allah, Mutlak Üstün Olan; suçluya hak ettiği cezayı verecek olan değil midir?
|
Erhan Aktaş
Allah, kimi doğru yola iletirse, onu saptırabilecek yoktur. Allah, Mutlak Üstün Olan; suçluya hak ettiği cezayı verecek olan değil midir? |
|
Zümer 38. Ayet
38. Ayet
Erhan Aktaş
Onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, "Elbette Allah." Diyecekler. De ki: "O halde Allah'ın yanı sıra yöneldiğiniz ilahlar, eğer Allah bana bir sıkıntı vermek istese, o sıkıntıya engel olabilirler mi? Veya Allah bana bir rahmet dilese, buna engel olabilirler mi? De ki: "Allah bana yeter!" De ki: "Sığınıp güvenmek isteyenler, yalnızca O'na sığınıp güvensinler."
|
Erhan Aktaş
Onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, "Elbette Allah." Diyecekler. De ki: "O halde Allah'ın yanı sıra yöneldiğiniz ilahlar, eğer Allah bana bir sıkıntı vermek istese, o sıkıntıya engel olabilirler mi? Veya Allah bana bir rahmet dilese, buna engel olabilirler mi? De ki: "Allah bana yeter!" De ki: "Sığınıp güvenmek isteyenler, yalnızca O'na sığınıp güvensinler." |
|
Zümer 39. Ayet
39. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"[1]
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ey halkım! Elinizden geleni yapın! Ben de bana düşeni yapacağım. Yakında anlayacaksınız!"[1] |
|
|
Erhan Aktaş
"Alçaltıcı azabın ve kalıcı azabın kime geleceğini." |
|
Zümer 41. Ayet
41. Ayet
Erhan Aktaş
Biz, sana bu Kitap'ı insanlar için "hakk" ile indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse bu kendi yararınadır. Kim de sapkınlığı seçerse kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin.
|
Erhan Aktaş
Biz, sana bu Kitap'ı insanlar için "hakk" ile indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse bu kendi yararınadır. Kim de sapkınlığı seçerse kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin. |
|
Zümer 42. Ayet
42. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, ölümü anında nefisleri vefat ettirir; ölmeyenleri de uykularında. Ölümüne hükmettiğini yanında tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Bunda düşünen bir halk için alınacak pek çok ders vardır.
|
Erhan Aktaş
Allah, ölümü anında nefisleri vefat ettirir; ölmeyenleri de uykularında. Ölümüne hükmettiğini yanında tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. Bunda düşünen bir halk için alınacak pek çok ders vardır. |
|
Zümer 43. Ayet
43. Ayet
Erhan Aktaş
Yoksa Allah'ın yanı sıra şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye sahip olmasalar ve akıl etmeseler de mi?
|
Erhan Aktaş
Yoksa Allah'ın yanı sıra şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye sahip olmasalar ve akıl etmeseler de mi? |
|
Zümer 44. Ayet
44. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Şefaat etme tamamıyla Allah'ın elindedir.[1] Göklerin ve yerin egemenliği yalnızca O'na aittir. Sonra O'na döndürüleceksiniz.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Şefaat etme tamamıyla Allah'ın elindedir.[1] Göklerin ve yerin egemenliği yalnızca O'na aittir. Sonra O'na döndürüleceksiniz. |
|
Zümer 45. Ayet
45. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, "tek başına"[1] anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalpleri burkulur. O'nun yanı sıra başkası[2] anıldığı zaman sevinip mutluluk duyarlar.
|
Erhan Aktaş
Allah, "tek başına"[1] anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalpleri burkulur. O'nun yanı sıra başkası[2] anıldığı zaman sevinip mutluluk duyarlar. |
|
Zümer 46. Ayet
46. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Göklere ve yere işleyiş yasalarını koyan, gaybı[1] ve görüneni bilen Allah'ım! Kullarının aralarında çekiştikleri şeyler hakkında hüküm verecek olan Sen'sin."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Göklere ve yere işleyiş yasalarını koyan, gaybı[1] ve görüneni bilen Allah'ım! Kullarının aralarında çekiştikleri şeyler hakkında hüküm verecek olan Sen'sin." |
|
Zümer 47. Ayet
47. Ayet
Erhan Aktaş
Eğer yeryüzünde olanların tamamı ve bir o kadarı daha, o zulmedenlerin olsaydı, Kıyamet Günü azabın kötülüğünden kurtulmak için kesinlikle onu fidye olarak verirlerdi. Hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılacaktır.
|
Erhan Aktaş
Eğer yeryüzünde olanların tamamı ve bir o kadarı daha, o zulmedenlerin olsaydı, Kıyamet Günü azabın kötülüğünden kurtulmak için kesinlikle onu fidye olarak verirlerdi. Hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılacaktır. |
|
Zümer 48. Ayet
48. Ayet
Erhan Aktaş
Ve kazandıkları kötülükler açığa çıktı. Kendisi ile alay ettikleri şey[1] onları kuşattı.
|
Erhan Aktaş
Ve kazandıkları kötülükler açığa çıktı. Kendisi ile alay ettikleri şey[1] onları kuşattı. |
|
Zümer 49. Ayet
49. Ayet
Erhan Aktaş
İnsanın başı derde girdiği zaman Bize yönelir. Sonra ona tarafımızdan bir yardım bahşettiğimizde: "Bu bana bilgimden/yeteneğimden dolayı verilmiştir." der. Hayır! O bir fitnedir[1]. Ne var ki onların çoğu bilmezler.
|
Erhan Aktaş
İnsanın başı derde girdiği zaman Bize yönelir. Sonra ona tarafımızdan bir yardım bahşettiğimizde: "Bu bana bilgimden/yeteneğimden dolayı verilmiştir." der. Hayır! O bir fitnedir[1]. Ne var ki onların çoğu bilmezler. |
|
Zümer 50. Ayet
50. Ayet
Erhan Aktaş
Gerçekten, onlardan öncekiler de böyle söylemişti. Fakat kazanmış oldukları şeyler onlara bir yarar sağlamadı.
|
Erhan Aktaş
Gerçekten, onlardan öncekiler de böyle söylemişti. Fakat kazanmış oldukları şeyler onlara bir yarar sağlamadı. |
|
Zümer 51. Ayet
51. Ayet
Erhan Aktaş
Kazandıkları şeylerin kötülükleri kendilerine isabet etti. Bunlardan zulmeden kimselerin de kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara yakında isabet edecektir. Ve onlar azabı önleyecek güce sahip değiller.
|
Erhan Aktaş
Kazandıkları şeylerin kötülükleri kendilerine isabet etti. Bunlardan zulmeden kimselerin de kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara yakında isabet edecektir. Ve onlar azabı önleyecek güce sahip değiller. |
|
Zümer 52. Ayet
52. Ayet
Erhan Aktaş
Allah'ın dilediğine rızkı genişlettiğini ve ölçülendirdiğini bilmediler mi? Bunda iman edecek bir toplum için ayetler[1] vardır.
|
Erhan Aktaş
Allah'ın dilediğine rızkı genişlettiğini ve ölçülendirdiğini bilmediler mi? Bunda iman edecek bir toplum için ayetler[1] vardır. |
|
Zümer 53. Ayet
53. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ey kendilerine karşı israf eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah, suçların hepsini bağışlar. O, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ey kendilerine karşı israf eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah, suçların hepsini bağışlar. O, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir. |
|
Zümer 54. Ayet
54. Ayet
Erhan Aktaş
Rabb'inize yönelin! Ve size azap gelmeden önce O'na teslim olun. Sonra yardım olunmazsınız.
|
Erhan Aktaş
Rabb'inize yönelin! Ve size azap gelmeden önce O'na teslim olun. Sonra yardım olunmazsınız. |
|
Zümer 55. Ayet
55. Ayet
Erhan Aktaş
Hiç beklemediğiniz bir anda, size ansızın azap gelmeden önce, Rabb'inizden size indirilen en iyi olana[1] uyun.
|
Erhan Aktaş
Hiç beklemediğiniz bir anda, size ansızın azap gelmeden önce, Rabb'inizden size indirilen en iyi olana[1] uyun. |
|
Zümer 56. Ayet
56. Ayet
Erhan Aktaş
Sonunda: "Allah'a karşı aşırı gittiğimden dolayı yazıklar olsun bana! Doğrusu ben alay edenlerdendim." denmemesi için;
|
Erhan Aktaş
Sonunda: "Allah'a karşı aşırı gittiğimden dolayı yazıklar olsun bana! Doğrusu ben alay edenlerdendim." denmemesi için; |
|
Zümer 57. Ayet
57. Ayet
Erhan Aktaş
Veya "Allah bana doğru yolu gösterseydi, takva sahibi olurdum." denmemesi için;
|
Erhan Aktaş
Veya "Allah bana doğru yolu gösterseydi, takva sahibi olurdum." denmemesi için; |
|
Zümer 58. Ayet
58. Ayet
Erhan Aktaş
Veya azabı gördüğü zaman, "Keşke bir kez daha dünyaya dönme imkanım olsaydı, o zaman muhsinlerden[1] olurdum." denmemesi için.
|
Erhan Aktaş
Veya azabı gördüğü zaman, "Keşke bir kez daha dünyaya dönme imkanım olsaydı, o zaman muhsinlerden[1] olurdum." denmemesi için. |
|
Zümer 59. Ayet
59. Ayet
Erhan Aktaş
Hayır[1], sana ayetlerim gelmişti de onları yalanlamıştın, büyüklük taslamış ve gerçeği yalanlayan nankörlerden olmuştun.
|
Erhan Aktaş
Hayır[1], sana ayetlerim gelmişti de onları yalanlamıştın, büyüklük taslamış ve gerçeği yalanlayan nankörlerden olmuştun. |
|
Zümer 60. Ayet
60. Ayet
Erhan Aktaş
Kıyamet Günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerini kararmış görürsün. Büyüklük taslayanların yeri Cehennem'de değil mi?
|
Erhan Aktaş
Kıyamet Günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerini kararmış görürsün. Büyüklük taslayanların yeri Cehennem'de değil mi? |
|
Zümer 61. Ayet
61. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, takva sahiplerini, hak ettikleri kurtuluşa erdirecektir. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar üzülmezler de.
|
Erhan Aktaş
Allah, takva sahiplerini, hak ettikleri kurtuluşa erdirecektir. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar üzülmezler de. |
|
|
Erhan Aktaş
Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, Her Şeye Vekil'dir.[1] |
|
Zümer 63. Ayet
63. Ayet
Erhan Aktaş
Göklerin ve yerin kilidi[1] O'na aittir. Allah'ın ayetlerini yalanlayanlar; işte onlar, hüsrana uğrayanlardır.
|
Erhan Aktaş
Göklerin ve yerin kilidi[1] O'na aittir. Allah'ın ayetlerini yalanlayanlar; işte onlar, hüsrana uğrayanlardır. |
|
Zümer 64. Ayet
64. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ey cahiller! Buna rağmen, Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi istiyorsunuz?"
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ey cahiller! Buna rağmen, Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi istiyorsunuz?" |
|
Zümer 65. Ayet
65. Ayet
Erhan Aktaş
Ant olsun ki, sana ve senden öncekilere şöyle vahyolundu: "Eğer Allah'a şirk koşarsan[1] şunu iyi bil ki bütün yaptıkların boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun."
|
Erhan Aktaş
Ant olsun ki, sana ve senden öncekilere şöyle vahyolundu: "Eğer Allah'a şirk koşarsan[1] şunu iyi bil ki bütün yaptıkların boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun." |
|
|
Erhan Aktaş
"O halde yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!" |
|
Zümer 67. Ayet
67. Ayet
Erhan Aktaş
Allah'ı hakkıyla takdir etmediler. Yeryüzü, Kıyamet Günü tamamıyla O'nun avucundadır. Gökler de O'nun sağ eliyle[1] dürülmüş olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.
|
Erhan Aktaş
Allah'ı hakkıyla takdir etmediler. Yeryüzü, Kıyamet Günü tamamıyla O'nun avucundadır. Gökler de O'nun sağ eliyle[1] dürülmüş olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir. |
|
Zümer 68. Ayet
68. Ayet
Erhan Aktaş
Sura üflenmiş, Allah'ın dilediği hariç göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona bir kez daha üfürüldüğü zaman onlar kalkarak bakınırlar.
|
Erhan Aktaş
Sura üflenmiş, Allah'ın dilediği hariç göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona bir kez daha üfürüldüğü zaman onlar kalkarak bakınırlar. |
|
Zümer 69. Ayet
69. Ayet
Erhan Aktaş
Yer[1] Rabb'inin aydınlığı ile aydınlanır, kitap[2] ortaya konur, Nebiler ve tanıklar getirilir; aralarında hakk ile karar verilir. Ve onlar asla haksızlığa uğramazlar.
|
Erhan Aktaş
Yer[1] Rabb'inin aydınlığı ile aydınlanır, kitap[2] ortaya konur, Nebiler ve tanıklar getirilir; aralarında hakk ile karar verilir. Ve onlar asla haksızlığa uğramazlar. |
|
Zümer 70. Ayet
70. Ayet
Erhan Aktaş
Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. O, onların yaptıklarını en iyi bilendir.
|
Erhan Aktaş
Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. O, onların yaptıklarını en iyi bilendir. |
|
Zümer 71. Ayet
71. Ayet
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörler bölük bölük Cehennem'e sürülürler. Oraya vardıklarında, kapıları açılır. Cehennem'in bekçileri onlara: "İçinizden size Rabb'inizin ayetlerini okuyan, sizi bu gününüzle karşılaşacağınıza dair uyaran resuller gelmedi mi?" derler. Onlar: "Evet geldi." derler. Fakat azap sözü, gerçeği yalanlayanların üzerine gerçekleşti.
|
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörler bölük bölük Cehennem'e sürülürler. Oraya vardıklarında, kapıları açılır. Cehennem'in bekçileri onlara: "İçinizden size Rabb'inizin ayetlerini okuyan, sizi bu gününüzle karşılaşacağınıza dair uyaran resuller gelmedi mi?" derler. Onlar: "Evet geldi." derler. Fakat azap sözü, gerçeği yalanlayanların üzerine gerçekleşti. |
|
Zümer 72. Ayet
72. Ayet
Erhan Aktaş
"İçinde sürekli kalmak üzere Cehennem'in kapılarından girin!" denir. Büyüklük taslayanların kalacakları yer ne kötüdür.
|
Erhan Aktaş
"İçinde sürekli kalmak üzere Cehennem'in kapılarından girin!" denir. Büyüklük taslayanların kalacakları yer ne kötüdür. |
|
Zümer 73. Ayet
73. Ayet
Erhan Aktaş
Rabblerine karşı takva sahibi olanlar grup grup Cennet'e sevk edilirler. Oraya vardıklarında, onun kapıları açılır. Onun görevlileri, onlara: "Selam sizlere, siz aklandınız! Sürekli kalmak üzere ona girin." derler.
|
Erhan Aktaş
Rabblerine karşı takva sahibi olanlar grup grup Cennet'e sevk edilirler. Oraya vardıklarında, onun kapıları açılır. Onun görevlileri, onlara: "Selam sizlere, siz aklandınız! Sürekli kalmak üzere ona girin." derler. |
|
Zümer 74. Ayet
74. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar da: "Hamd, bize verdiği sözü yerine getiren Allah'a özgüdür. Bizi bu yere varis kıldı. Cennet'te istediğimiz yerde kalabiliyoruz. Çalışanların[1] ödülü ne güzel." derler.
|
Erhan Aktaş
Onlar da: "Hamd, bize verdiği sözü yerine getiren Allah'a özgüdür. Bizi bu yere varis kıldı. Cennet'te istediğimiz yerde kalabiliyoruz. Çalışanların[1] ödülü ne güzel." derler. |
|
Zümer 75. Ayet
75. Ayet
Erhan Aktaş
Melekleri, arşın[1] çevresini kuşatmış olarak, Rabb'lerini övgü ile yücelttiklerini görürsün. Artık onların[2] aralarında hakk ile hüküm verilmiştir. "Âlemlerin Rabb'ine hamdolsun." denir.
|
Erhan Aktaş
Melekleri, arşın[1] çevresini kuşatmış olarak, Rabb'lerini övgü ile yücelttiklerini görürsün. Artık onların[2] aralarında hakk ile hüküm verilmiştir. "Âlemlerin Rabb'ine hamdolsun." denir. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.