Mealler
Erhan Aktaş - Mümin Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Mümin 26. Ayet
26. Ayet
Erhan Aktaş
Firavun: "Bırakın beni, Musa'yı öldüreyim. O istediği kadar Rabb'ini yardıma çağırsın. Ben, onun sizin dininizi[1] değiştirmesinden veya yeryüzünde fesat çıkarmasından korkuyorum." dedi.
|
Erhan Aktaş
Firavun: "Bırakın beni, Musa'yı öldüreyim. O istediği kadar Rabb'ini yardıma çağırsın. Ben, onun sizin dininizi[1] değiştirmesinden veya yeryüzünde fesat çıkarmasından korkuyorum." dedi. |
|
Mümin 27. Ayet
27. Ayet
Erhan Aktaş
Musa: "Kuşkusuz ben, hesap gününe inanmayan bütün kibirlilerden, benim de Rabb'im, sizin de Rabb'iniz olan Allah'a sığınırım." dedi.
|
Erhan Aktaş
Musa: "Kuşkusuz ben, hesap gününe inanmayan bütün kibirlilerden, benim de Rabb'im, sizin de Rabb'iniz olan Allah'a sığınırım." dedi. |
|
Mümin 28. Ayet
28. Ayet
Erhan Aktaş
Firavun taraftarlarından imanını gizleyen bir kimse, şöyle dedi: "Rabb'im Allah'tır dediği için mi bir adamı öldüreceksiniz? Oysaki o, size Rabb'inizden açık kanıtlarla geldi. Eğer yalancı biriyse yalanı kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa uyardığı şeylerin bir kısmı size isabet edecektir. Allah, aşırı giden yalancı bir kimseyi doğru yola iletmez.
|
Erhan Aktaş
Firavun taraftarlarından imanını gizleyen bir kimse, şöyle dedi: "Rabb'im Allah'tır dediği için mi bir adamı öldüreceksiniz? Oysaki o, size Rabb'inizden açık kanıtlarla geldi. Eğer yalancı biriyse yalanı kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa uyardığı şeylerin bir kısmı size isabet edecektir. Allah, aşırı giden yalancı bir kimseyi doğru yola iletmez. |
|
Mümin 29. Ayet
29. Ayet
Erhan Aktaş
Ey halkım! Bugün yeryüzünde gücü elinizde bulunduranlar olarak mülk[1] sizindir. Şayet gelecek olursa Allah'ın azabından bizi kim kurtarabilir? Firavun: "Ben size, gördüğüm şeyden başkasını göstermiyorum. Ve ben, sizi reşadın[2] yolundan başkasına iletemem." dedi.
|
Erhan Aktaş
Ey halkım! Bugün yeryüzünde gücü elinizde bulunduranlar olarak mülk[1] sizindir. Şayet gelecek olursa Allah'ın azabından bizi kim kurtarabilir? Firavun: "Ben size, gördüğüm şeyden başkasını göstermiyorum. Ve ben, sizi reşadın[2] yolundan başkasına iletemem." dedi. |
|
Mümin 30. Ayet
30. Ayet
Erhan Aktaş
İman etmiş olan kimse: "Ey halkım! Ben daha önce birçok toplumun başına gelenin sizin başınıza da gelmesinden korkuyorum."
|
Erhan Aktaş
İman etmiş olan kimse: "Ey halkım! Ben daha önce birçok toplumun başına gelenin sizin başınıza da gelmesinden korkuyorum." |
|
Mümin 31. Ayet
31. Ayet
Erhan Aktaş
"Nuh, Âd, Semud ve onlardan sonraki toplumların durumu gibi. Allah, kullarına haksızlık edici değildir."
|
Erhan Aktaş
"Nuh, Âd, Semud ve onlardan sonraki toplumların durumu gibi. Allah, kullarına haksızlık edici değildir." |
|
|
Erhan Aktaş
"Ey halkım! Ben sizin için o feryat[1] gününden korkuyorum." |
|
Mümin 33. Ayet
33. Ayet
Erhan Aktaş
Arkanıza bakmadan kaçacağınız gün, sizi Allah'ın azabından koruyabilecek kimse yoktur. Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa[1] ona doğru yolu gösterecek yoktur.
|
Erhan Aktaş
Arkanıza bakmadan kaçacağınız gün, sizi Allah'ın azabından koruyabilecek kimse yoktur. Allah, kimi sapkınlıkta bırakırsa[1] ona doğru yolu gösterecek yoktur. |
|
Mümin 34. Ayet
34. Ayet
Erhan Aktaş
Ant olsun ki daha önce Yusuf size açık kanıt içeren belgelerle gelmişti. Ancak o zaman onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Yusuf ölünce de: "Bundan sonra Allah asla Resul göndermez." dediniz. Allah, haddi aşan kuşkucu kimseyi işte böyle saptırır.
|
Erhan Aktaş
Ant olsun ki daha önce Yusuf size açık kanıt içeren belgelerle gelmişti. Ancak o zaman onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz. Yusuf ölünce de: "Bundan sonra Allah asla Resul göndermez." dediniz. Allah, haddi aşan kuşkucu kimseyi işte böyle saptırır. |
|
Mümin 35. Ayet
35. Ayet
Erhan Aktaş
O kimseler, kendilerine görevli kılınmış, yetki verilmiş bir kimse gelmediği halde, Allah'ın ayetleri hakkında tartışırlar. Bu da Allah'ın yanında da insanların yanında da büyük bir kızgınlığa neden olur. İşte böyle! Allah, her büyüklük taslayanın kalbini mühürler.
|
Erhan Aktaş
O kimseler, kendilerine görevli kılınmış, yetki verilmiş bir kimse gelmediği halde, Allah'ın ayetleri hakkında tartışırlar. Bu da Allah'ın yanında da insanların yanında da büyük bir kızgınlığa neden olur. İşte böyle! Allah, her büyüklük taslayanın kalbini mühürler. |
|
Mümin 36. Ayet
36. Ayet
Erhan Aktaş
Firavun: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule yap. Belki böylece o sebeplere ulaşırım;"
|
Erhan Aktaş
Firavun: "Ey Haman! Benim için yüksek bir kule yap. Belki böylece o sebeplere ulaşırım;" |
|
Mümin 37. Ayet
37. Ayet
Erhan Aktaş
"Göklerin sebeplerine. Böylece Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum." dedi. Ve işte böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş iyi gösterildi ve doğru yoldan çıkarıldı. Firavunun planı, hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
|
Erhan Aktaş
"Göklerin sebeplerine. Böylece Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum." dedi. Ve işte böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş iyi gösterildi ve doğru yoldan çıkarıldı. Firavunun planı, hüsrandan başka bir şeye yaramadı. |
|
Mümin 38. Ayet
38. Ayet
Erhan Aktaş
İman etmiş olan kimse: "Ey halkım! Bana uyun ki sizi reşadın[1] yoluna ileteyim."
|
Erhan Aktaş
İman etmiş olan kimse: "Ey halkım! Bana uyun ki sizi reşadın[1] yoluna ileteyim." |
|
Mümin 39. Ayet
39. Ayet
Erhan Aktaş
"Ey halkım! Bu dünya hayatı geçici bir yararlanmadır. Ahiret hayatı ise kesinlikle devamlı kalınacak yerdir."
|
Erhan Aktaş
"Ey halkım! Bu dünya hayatı geçici bir yararlanmadır. Ahiret hayatı ise kesinlikle devamlı kalınacak yerdir." |
|
Mümin 40. Ayet
40. Ayet
Erhan Aktaş
Kim bir kötülük yaparsa, ona yaptığının karşılığından fazlasıyla karşılık verilmez. Erkek veya kadın, her kim mü'min olarak salihi[1] yaparsa, işte onlar hesapsız şekilde rızıklanmak üzere Cennet'e girerler.
|
Erhan Aktaş
Kim bir kötülük yaparsa, ona yaptığının karşılığından fazlasıyla karşılık verilmez. Erkek veya kadın, her kim mü'min olarak salihi[1] yaparsa, işte onlar hesapsız şekilde rızıklanmak üzere Cennet'e girerler. |
|
Mümin 41. Ayet
41. Ayet
Erhan Aktaş
Ey halkım! "Ne gariptir ki siz beni ateşe, ben ise sizi kurtuluşa çağırıyorum!"
|
Erhan Aktaş
Ey halkım! "Ne gariptir ki siz beni ateşe, ben ise sizi kurtuluşa çağırıyorum!" |
|
Mümin 42. Ayet
42. Ayet
Erhan Aktaş
"Siz beni Allah'ı yalanlamaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi Mutlak Üstün ve Çok Bağışlayıcı Olan'a çağırıyorum."
|
Erhan Aktaş
"Siz beni Allah'ı yalanlamaya ve hakkında bilgim olmayan şeyleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi Mutlak Üstün ve Çok Bağışlayıcı Olan'a çağırıyorum." |
|
Mümin 43. Ayet
43. Ayet
Erhan Aktaş
"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler."
|
Erhan Aktaş
"Şu bir gerçek ki, sizin beni kendisine çağırdığınız şey, dünyada da ahirette de kendisine çağıranlara cevap verme gücü olmayan şeydir. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Haddi aşanlar Cehennemliktirler." |
|
Mümin 44. Ayet
44. Ayet
Erhan Aktaş
"Sizin için söylediklerimin doğruluğunu yakında anlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarının yaptığı her şeyi görmektedir."
|
Erhan Aktaş
"Sizin için söylediklerimin doğruluğunu yakında anlayacaksınız. Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarının yaptığı her şeyi görmektedir." |
|
Mümin 45. Ayet
45. Ayet
Erhan Aktaş
Sonra Allah onu[1], onların yaptıkları planların kötülüklerinden korudu. Firavuncuları ise azabın kötüsü kuşattı.
|
Erhan Aktaş
Sonra Allah onu[1], onların yaptıkları planların kötülüklerinden korudu. Firavuncuları ise azabın kötüsü kuşattı. |
|
Mümin 46. Ayet
46. Ayet
Erhan Aktaş
Ateş! Sabah akşam ona[1] arz olunurlar. O saatin gerçekleşeceği gün: "Firavuncuları azabın şiddetlisine sokun!"
|
Erhan Aktaş
Ateş! Sabah akşam ona[1] arz olunurlar. O saatin gerçekleşeceği gün: "Firavuncuları azabın şiddetlisine sokun!" |
|
Mümin 47. Ayet
47. Ayet
Erhan Aktaş
Ateşin içinde birbirlerini suçlarlar; güçsüz olanlar, büyüklük taslayanlara: "Biz size uyduk, şimdi siz ateşin bir kısmını bizden savabilir misiniz?" derler.
|
Erhan Aktaş
Ateşin içinde birbirlerini suçlarlar; güçsüz olanlar, büyüklük taslayanlara: "Biz size uyduk, şimdi siz ateşin bir kısmını bizden savabilir misiniz?" derler. |
|
Mümin 48. Ayet
48. Ayet
Erhan Aktaş
Büyüklük taslayanlar: "Hepimiz onun içindeyiz. Artık Allah, kulları arasında hükmünü verdi." derler.
|
Erhan Aktaş
Büyüklük taslayanlar: "Hepimiz onun içindeyiz. Artık Allah, kulları arasında hükmünü verdi." derler. |
|
Mümin 49. Ayet
49. Ayet
Erhan Aktaş
Ateşte olanlar, Cehennem görevlilerine: "Rabb'inize dua edin de bir gün de olsa azabı bizden hafifletsin." derler.
|
Erhan Aktaş
Ateşte olanlar, Cehennem görevlilerine: "Rabb'inize dua edin de bir gün de olsa azabı bizden hafifletsin." derler. |
|
Mümin 50. Ayet
50. Ayet
Erhan Aktaş
Görevliler: "Resulleriniz, size kanıt içeren bilgilerle gelmediler mi?" derler. Onlar: "Evet, geldiler." derler. Görevliler: "O halde kendiniz yalvarıp yakarın; gerçeği yalanlayan nankörlerin duası ancak boş ve anlamsızdır." derler.
|
Erhan Aktaş
Görevliler: "Resulleriniz, size kanıt içeren bilgilerle gelmediler mi?" derler. Onlar: "Evet, geldiler." derler. Görevliler: "O halde kendiniz yalvarıp yakarın; gerçeği yalanlayan nankörlerin duası ancak boş ve anlamsızdır." derler. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.