Mealler

H8 M40[1]

Apaçık olan bu kitaba ant olsun.

Biz uyarmak için onu kutlu bir gecede indirdik.

Onda tüm bilgelik işleri belirlenir.

Katımızdan bir buyruktur; biz elçiler göndeririz.

Efendinden bir rahmet olarak. O İşitendir, Bilendir.

Göklerin, yerin ve aralarındakilerin Efendisidir. Kuşkusuz bir onaya sahipseniz...

O'ndan başka tanrı yoktur. Yaşatır ve öldürür. Sizin de önceki atalarınızın da Efendisidir.

Doğrusu, onlar bir kuşku içinde oynamaktadırlar.

Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.

İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır.

"Efendimiz, bizden bu azabı kaldır; biz gerçeği onaylıyoruz."

Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.

Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.

Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine döneceksiniz.

Asıl o büyük yakalama ile yakaladığımızda öc alırız.

Onlardan önce Firavunun halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:

"Ey ALLAH'ın kulları, bana kulak verin. Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."

"ALLAH'a karşı büyüklenmeyin. Ben size apaçık bir delille gelmiş bulunuyorum."

"Sizin beni taşlamanızdan/kovmanızdan, benim Efendime ve sizin Efendinize sığınıyorum."

"Beni onaylamıyorsanız, bari beni yalnız bırakın."

Ve, "Bunlar suçlu bir topluluk" diye Efendisine yalvardı.

"Kullarımla geceleyin yola çık. Siz izleniyorsunuz."

"Denizi yarılmış olarak terk et. Onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur."

Onlar geride neler bırakmışlardı: Bahçeler, pınarlar,