Mealler

(Süleyman) dedi ki: "Tahtını ona zor tanıyacağı bir hale getirin; bakalım doğru yolu bulacak mı yoksa doğru yolu bulamayanlardan mı olacak?"

(Saba Melikesi) geldiğinde şöyle denildi: "Senin tahtın işte böyle midir?"... (Melike de) dedi ki: "Sanki o... Bundan önce (zaten) bize ilim verilmişti ve müslimler olmuştuk. "

(Bundan önce Melikeyi) Allah dununda tapındığı şeyler alıkoymuştu... Muhakkak ki O hakikat bilgisini inkar eden bir toplumdandı.

Ona: "Köşke gir" denildi... (Melike) onu görünce derin bir su sandı ve eteklerini sıvadı... (Süleyman) dedi ki: "O iyice cilalı billur camdan bir köşktür"... (Melike) dedi ki: "Rabbim, ben (dışsal bir güce - güneşe tapmakla) nefsime zulmettim ve (artık) Süleyman ile birlikte Rabb-ül alemin olan Allah'a teslim oldum!"

Andolsun ki Semud'a, kardeşleri Salih'i, "Allah'a kulluk edin!" diye irsal ettik... Onlar hemen birbirleriyle zıtlaşan iki grup oldular.