Mealler

Andolsun o ardı ardına irsal olunanlara;

Şiddetle esip de savuranlara;

Diriltip ayağa kaldıranlara;

Seçip ayıranlara;

Hatırlatıcıyı ilka edenlere (şuurda açığa çıkaran kuvveler. Mele-i Ala. Alun melekler. "İlka" da, "lika" da aynen "nefh" gibi derundan zahire ya da içten dışa doğru "şuurda" oluşan bir hal, hissediştir. Ahfa - Hafi {Sıfat tecellisi} - Sır {Esma tecellisi} - Ruh {Fuad - Esma manaları yansıtıcısı} - Kalp {Şuur} - Nefs {Bilinç} sıralamasında, Ruh'tan kalbe yansımaları anlatır. "Halife - İnsan" bu mertebelerin tamamıdır ya da bu bütünlüğe "İnsan" adı verilmiştir; denebilir. Bundan yukarısının ise dile gelip anlatılması doğru değildir, denir. Allahu alem! A. H. )!

Özür (kabahati silmek için) yahut uyarı olmak üzere.

Vadolunduğunuz (ba's) mutlaka gerçekleşecektir!

Yıldızlar silindiğinde (ışıkları görünmez olduğunda),

Sema yarıldığında,

Dağlar savrulduğunda,

Rasuller (-Nebiler değil-) yeni işlevleri için yerlerini aldıklarında.

Hangi gün için ertelenmişlerdi?

Ayırt edilme süreci için!

Fasl (ayırt edilme) süreci nedir bilir misin?

O süreçte (ölümle birlikte başlayacak ikinci yaşam sürecini) yalanlayanların vay haline!

Evvelkileri helak etmedik mi?

Sonra, ardı sıra gelenleri de onlara tabi ederiz (onlar da helak olurlar).

İşte suçluları böyle yaparız!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?

Onu güvenli bir mekanda (rahimde) oluşturduk;

Malum bir kadere kadar!

Böylece biz takdir ettik! Ne güzel takdir edenleriz!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Arzı bir toplanma yeri kılmadık mı?

Diriler ve ölüler için!

Orada yüksek (haşmetli, azametli) sabit dağlar oluşturduk ve size tatlı bir su içirdik.

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Haydi, yalanlamakta olduğunuza gidin!

Haydi, üççatallı gölgeye gidin (Hristiyanların inandığı teslis - üçleme; Allah - Ruh-ül Kuds ve Oğlu inancı kurtarsın bakalım sizi, anlamında)!

Ne (ateşten) gölgelendirir ve ne de (renk renk) alevden kurtarır!

Muhakkak ki o saray gibi büyük kıvılcımlar atar!

Sanki o (kıvılcımlar) sarı dev halatlar gibidir!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Bu, konuşamayacakları gündür.

Onlara izin de verilmez ki mazeret beyan etsinler!

O süreci yalanlayanların vay haline!

Bu ayırt etme sürecidir! Sizi ve öncekileri bir araya getirdik.

Eğer bir hileniz varsa, hadi bana bir hile yapın!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Muhakkak ki müttekiler (korunmuşlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.

Canlarının çektiklerinden meyvelerle!

"Yaptığınız çalışmalardan dolayı afiyetle yeyin ve için!"

Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

"Yeyin ve azıcık keyif sürün (dünyada)... Muhakkak ki siz suçlularsınız!"

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Onlara (müşriklere): "Boyun eğin" denildiğinde, rüku etmezler!

O süreçte yalanlayanların vay haline!

Artık Ondan (Kuran'ın verdiği bu büyük haberden) sonra hangi söze iman ederler?